BENDENİZ, KARTAL, MAZHAR LÜTFİ, MÜMTAZ: MAVİ GÖZLÜ DEV
Öncelikle herkeslere merhaba. Uzun zaman sonra tekrardan inceleme yazmak müthiş bir şey. Yazmaya açmışım meğer. Neyse bu incelemeyi bana yazdıracak olan en önemli sebebime gelelim: Öğretmenim. Kitap, edebiyat, sanat, müzik, felsefe, din ve daha neler neler konuşurdum onunla. Dergi rica etmiştim bir keresinde ödünç vermeyi kabul etmişti :) ama
"Burası Nazım Hikmet'ten Sabahattin Ali'ye Orhan Kemal'den Aziz Nesin'e kadar birçok ünlü mahkûmu ağırlamış sonradan otele çevrilen tarihi bir cezaeviydi. Girer girmez saçları kesildi. Koğuşa konuldular."
- NAZIM HİKMET : Nazım Hikmet'in en değişik özelliği devamlı beyaz pantolon giymesiydi. İlham geldiğinde aklındaki sözleri hemen beyaz pantolonuna not alıyormuş. Tüm dünyanın tanıdığı bir şair olmak, böyle değişik özelliklere sahip olmaya bağlıdır belki de.
Bursa cezaevinde ıslak ıslak çok dayak yediği için onun en büyük korkusu su olmuştur.
Öncelikle şunu söyleyerek incelemeye başlıyorum, bu kitabı sıradan bir mektup olarak değerlendirmek büyük haksızlık olur. Biz mektuplarda Modern Türk Edebiyatı'nın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Hem de harika bir dostluğa. Nazım burada biricik eşi Piraye'den de bahseder. O dönemde gencecik olan ve kendisinden çok şeyler beklediği Orhan Kemalden de. Çok büyük keyifle okudum canım Nazım'ı
Cahit Irgat;
Sanatla dolu bir ömür, şair, yazar, tiyatrocu, sinema oyuncusu...
Cahit Irgat'ın 55 yıllık ömrü nice nice anılarla dolu, hatıralırını yazdığı yazılardan derlenen bu kitap çok değerli oldu benim için...
Öncelikle tiyatro sevdalısı, tiyatronun aşama aşama tozunu yutmuş ve sonunda kendine kıymetli bir yer edinmiş...
Hayatı boyunca cebinde zenginlik görmese de çevresi parayla satın alınamayacak sanat değerleri ile dolmuş taşmış, Muhsin Ertuğrul'dan, Nurullah Ataç'a, Neyzen Tevfik' den Orhan Veli'ye Sait Faik'e, Cahit Sıtkı'ya, Orhan Kemal'e, Sabahattin Ali'ye, Abidin Dino'ya, Nâzım Hikmet ve daha nice nicelerine...
Ve bunun yanında şair tarafı, Toplumcu-Gerçekçi duruşu...
Şiirlerindeki hüzün, umutsuz olmamakla birlikte olanı olduğu gibi göstermenin kıyısında durmuştur hep...
İnsanlar geçiyor sokaklardan
Kendi ölüleri omuzlarında
Bir hayat nefes nefese, orman orman
İnsanlar geçiyor sokaklardan
Sevgiler taşmış, merhametler taş
Buram buram tütüyoruz taştan topraktan.