Yazmak,yazmak,yazmak...
Henry Miller yazmaya dair duygularını “Tek bir gün bile yazmadan geçirebileceğimi düşünmek beni çıldırtıyor,” cümlesiyle ifade eder. Sait Faik ise duygularını “Yazmasam deli olacaktım.” diyerek kelimelere döker.
Ustaların bu sözleri, yazma eylemiyle olan ilişkimizi çoğaltmamız gerektiğini hatırlamak açısından önemli. Ancak bu sefer, yazma eylemi
“Mutlu anlardan geriye kalan eşyalar, o anların hatıralarını, renklerini, dokunma ve görme zevklerini bize o mutluluğu yaşatan kişilerden çok daha sadakatle saklarlar.” diyor Orhan Pamuk. İnsanın, bazen bir saç tokası ya da bir tişört kadar değeri yok. İnsan gidiyor, o kalıyor.
Bir virgülün sırtına çok büyük bir yük bindirmiş Orhan Pamuk :
“ Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.”
Türk ədəbiyyatında mənim tanıdığım bir çox yazıçı var və mən istəyirəm ki, bu il bu yazarların ən az bir kitabın oxuyum və türk ədəbiyyatı ilə hələ ki sağollaşım.
Peyami Safa
Reşat Nuri Güntekin
Ahmet Hamdi Tanpınar
Sait Faik Abasıyanık
Kemal Tahir
Orhan Kemal
Yusuf Atılgan
Yaşar Kemal
Oğuz Atay
Ayfer Tunç
Necip Fazıl Kısakürek
Deniz Gezgin
Orhan Pamuk
Ahmet Hamdi Tanpınar
Halit Ziya Uşaklıgil
Güzide Sabri
Ahmet Haşim
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Nabizade Nazım
Şemsedden Sami
Hakan Günday
Hicret, yalnız evdeki zalimden kaçmak için değil, ruhumuzun derinliklerine ulaşmak için de yapılır.
Kar
Orhan Pamuk
"Mülkiyet" kavramı her çağda ağır basan bir olgu.Livaneli Osmanlı'nın son dönemlerine atıfta bulunarak bu kavramı farklı karakter biçimleri ile vurgulamayı tercih etmiş. Özellik kitapta bir diğer dikkat çeken kavram "cinsellik".Fakat cinsellik üzerinde bu denli durulması kitabı ana temadan uzaklaştırmış gibi.Esasen kitabı okudukça zihin sizi Orhan Pamuk 'un Cevdet Bey ve Oğulları kitabına götürüyor.Hep söylüyorum ve bunu savunmaya devam edeceğim.Livaneli kitaplarında Orhan Pamuk esintisi görmek ziyadesiyle mümkün. Aslında kitap birkaç farklı konu üzerinde dursa da özellikle sona doğru insan türünün devamlılığı olgusu ağır basmaya başlıyor. "Karakterler her dönem yerini başka bir karaktere bırakır ve bir tür bayrak yarışıdır fakat insan türünün devamını her dönem sağlamak zorundadır." Keyifli okumalar..
“Daha çok sevmek, daha çok gülmek, daha çok düşünmek isterdik. Daha çok görmek, daha çok anlamak, daha çok güvenmek isterdik. Şimdi bizden kalanlar bu istekler ve bu kelimeler. Huzur, rüyalar, uyku ve öpüşler vardı. İnsanlar, meyveler, kağıtlar ve kalemler de vardı. Çünkü hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Evet, tabii, tek teselli yazı hariç.”
Orhan Pamuk, Kara Kitap📚
Karmaşadan nefret ediyorum sadeeeeee sadeeeeee
Orhan Pamuk'un Nobel Ödülü Konuşması:
"Hep gidilecek bir yer varmış ve oraya —tıpkı bir rüyadaki gibi— bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yazıyorum. Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum. Mutlu olmak için yazıyorum."
“Bir kenara atılıp unutulmuş eşyalar çok üzer beni," dedim. "Çinliler eşyaların ruhu olduğuna inanırlarmış." Masumiyet Müzesi / Orhan Pamuk
sanki bütün belleğinde yalnızca yenilgi ve yıkımın sırrı vardı..
Kara Kitap
Orhan Pamuk
Ne olur İstanbul'u böyle ağlatmayın
Biraz sevindirin şu sokakları ya da
Gelin benimle bir akşam, Kumkapı'da
Balıkçı meyhanelerinde sabahlayın
Her sabah güneşi doğarken seyredelim
Gelin yaşayalım, uykular şöyle dursun
Yeter ki canım efendim gönlünüz olsun
Bugün Emirgan'a, yarın Göksu'ya gidelim
Kaptırın kendinizi bir çılgınlıklara
Elbet böylesine yaşamak daha iyi
Bir gün ölüp yem olmaktansa balıklara... Orhan Pamuk İstanbul’da lale zamanı ❤️
Hayali de olsa başka bir dünyaya bir süre sığınıp sıradan dünyanın mutsuzluğundan kaçmak iyidir.
Orhan Pamuk