·
Puan vermedi
Düşündüm; heykelleriyle ünlü kadim İran'ın Zerdüştçülüğünün, İslam fetihleriyle tarihe karışmasını beklemek gerçekçi mi diye. Değil. Son peygamber ve son kitabın ardından, İslam toprakları içerisinde ilga olunan başkaca inanç sistemleri için de aynını söylemek mümkün. İlga edilen ne varsa, belirsiz ölçüde yeniye -İslâm yeni değil, tahsis
Kabusname
KabusnameKeykavus · Antik Yayınları · 2008176 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Adını ilk kez bu kitap vesilesiyle duyduğum şair Ayhan İnal’ın, yakın tarihten birtakım mühim kimselerle tanışıklıkları yer alıyor kitapta: Ahmet Muhip Dıranas, Orhan Şaik Gökyay, Arif Nihat Asya, Osman Bölükbaşı, Ahmet Kutsi Tecer, Aşık Veysel Şatıroğlu Abdülbaki Gölpınarlı ve niceleri. Lise yıllarından itibaren şiir ile haşir neşir olması ve şiirlerini dergilerde neşretmek için çaba göstermesi, kitapta adı geçen şahsiyetlerin önemli bir kısmının neden şair olduğunu açıklamaya yetiyor. Siyaset camiasından bazı simalar ile de münasebetlerinin olması muhtemelen İnal’ın 1950’lerde aktif olarak yer aldığı milliyetçi dernek ve kuruluşlar (Türkocakları gibi) sayesinde olsa gerek. Bu hususta, 1944 ırkçılık-turancılık meselesinin mağdurları (mahkûmları) ile ilgili birkaç anekdot yer almakta, zira kitapta adı geçen Alparslan Türkeş ve Orhan Şaik Gökyay bu konuda önde gelen isimlerden. Kitap bölüm bölüm ilerliyor ve her bir kişi için kısa olacak şekilde biyografik bilgi eklenmiş, bu kitabın sevdiğim yönüydü. Kitapta zayıf bulduğum nokta ise yazarın anılarının beklediğimden kısa ve detaysız oluşuydu, bu husus adı geçen kimseleri yakından tanımamızı zorlaştırmış açıkçası. Yakın tarihe merakı olanlar için önerebileceğim bir kitaptır, şans verilmeli diye düşünüyorum. İyi okumalar!
Sanat ve Siyasetten Portreler
Sanat ve Siyasetten PortrelerAyhan İnal · Akıl Fikir Yayınları · 20161 okunma
Reklam
496 syf.
10/10 puan verdi
Destursuz Bağa Girenler – Orhan Şaik Gökyay
Kitabın adını şimdi çok daha iyi anladım. Yazarken özneyi nesneyi nereye koydum tamlamalarım tam olarak uygun yerde mi? Her şeye dikkat etmeye başladım. En çok da Timurtaş’ın yerinde olmak istemedim. Elbette bu bir üslup meselesi, bu bir düşünsel eylem olarak kendini ifade etme biçimi. Fakat desturu vermek gerektiği, fakat Gökyay hocaya değil işin doğrusuna, onu kim biliyorsa onu bulmak gerektiğini anlıyorum. Bu tarz bir kitap daha önce okumamıştım. Biri alıp da yazdığım bir metni sayfa sayfa, kelime kelime incelemesi gerçekten korkutucu. Bu tarz kitaplara meyilimin arttığını söylemeliyim.
Destursuz Bağa Girenler
Destursuz Bağa GirenlerOrhan Şaik Gökyay · Yeditepe Yayınevi · 201946 okunma
·
Puan vermedi
Bir Sapığın Hönkürtüsü
Bu Kabusnane denen sözde Doğu klasiği (sorsak islami klasik derler) aslında klasik şii/fars eseridir. Biz Türkler islamı da tasavvufu da bunlardan alınca ortaya şamanizm, paganizm, panteizm, budizmden ortaya karışık bir din çıkmış. Vah benim Vahyim vah. "Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi?" Ankebut 51 "Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler." Furkan 30 Irk hassasiyeti olanlardansanız tam size göredir. Yazar olacak organizma, Türk düşmanlığını saklamadığı gibi ara ara oturaklı hakaret de eder. Bu kitabın yazarı olacak sapık Netflix senaristi olunca tu kaka, kendi dininden (ki islam bunlardan beridir) olunca alim oluyor bizde. Oğluna verdiği (evet oğluna) eşcinsellikle ilgili tonla tavsiyesine, içki nasıl içilir, kadın nasıl oynatılır raconlarına meraklısı bayılır da size ne oluyor (soru yok). Evet meraklısına çok kıraldır, zevkli sarar, randıman verir, aydınlatma yaşatır (yandan). Bunlar dışında kalan konularda, bu zihniyetteki birinden akıl almaya da ihtiyacımız varsa vay bize. Ey okur, yüksel ki yerin bura değildir. Klasiktir ama; bir kısım hakkın içine, islamın tam tersi janjanlı lafları sokuşturma ve bunları genellikle de tasavvuf üzerinden değişmez esaslar haline getirme ustası olan şii/fars literatüründe. Bu kitabın reklamını yapmanın yakışacağı en son kişi, vebal almaktan, yanlış bir yol açmaktan, münkere aracı olmaktan korkma hassasiyetine sahip bir müslümandır deyip noktalayalım.
Kabusname
KabusnameKeykavus · Milli Eğitim Basımevi · 1974176 okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
Adını kurucusu ve editörü Nihal Atsız'dan alan Atsız Mecmua, aylık bir fikir dergisi olarak 15 Mayıs 1931'den 25 Eylül 1932'ye kadar İstanbul'da yayınlandı. Sadece 17 sayı çıkabilen bu dergi bize 26 yaşındaki Atsız'ı gösteriyor. Bu dergi yalnızca mili hisleri okşayıp, günümüzdeki gibi "dönemindeki milliyetçileri
Atsız Mecmua Dergisi
Atsız Mecmua DergisiAtsız Mecmua Dergisi · 193113 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk Edebiyatı Dergisi / Sayı 573. Temmuz 2021. Aylık Fikir ve Sanat Dergisi. Dergi bu sayısında, Orhan Şaik Gökyay'ın Sovyet döneminde Kazak Türkolog Alkey Margulan ile Dede Korkut üzerine mektuplaşmalarını öne çıkarmıştır. Bu yüzden de kapağında Kazak Türkolog Alkey Margulan'ın portresi ile mektubun bir örneği vardır. 1970'li yıllar ki Sovyetler Birliği'nin güçlü olduğu bir dönemde, iki Türk araştırmacının, Dede Korkut üzerinde mektuplaşmaları ilginçtir. Dergi, bizi yine şiirle karşılamakta araştırma yazıları, denemeler, röportajlar, hikaye ile devam ederken, gezi yazıları kitap tanıtımları ve ajandayla son bulmaktadır. Tut dünyasının büyük yazarı Cafer Cabbarlı, Kıbrıslı Kutlu Adalı, Cengiz Aytmatov ve Milliyetçi Rğitim Sistemi fikrinin teorisyeni büyük fikir ve bilim adamı Necmettin Hacıeminoğlu derginin bu sayısında yer alan önemli değerlerimizdir. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Türk Edebiyatı Dergisi - Sayı 573
Türk Edebiyatı Dergisi - Sayı 573Türk Edebiyatı Dergisi · Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları · 20211 okunma
Reklam
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kabahat
Geçen internette bir yazıya denk geldim;İngilizlerin Hamletteki karakterleri ezbere bildiklerini ama maalesef biz Türklerin Dede Korkut hikayeleri nde geçen kahramanları bilmediğimizden yakınıyordu. Merakımında teşviki ile Dede Korkut hikayeleri nedir diye araştırma yaptım, karşıma çıkan sonuçla kendimden utandım, hayıflandım bu zamana kadar sık sık kulağıma çalınmış olmasına rağmen Dede Korkut destanlarına ilgisiz kalmama neden aradım. Benim ve yaşıtlarımın Dede Korkut destanlarından bihaber olmasının kabahatini bizleri yetiştirenlerde buldum! Milli eğitim bakanlığı, öğretmenlerim, ebeveynlerim….Halbuki küçükken izlediğimiz çizgi filmler Dede Korkut destanlarından bahsetmeliydi.Evde Dede Korkut hikayeleri anlatılmalıydı! Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan yol aldıkça zenginleşen Dedem Korkut’un hikayelerindeki kahramanlar ailemizden birileri gibi olmalıydı.Kültürümüzü, törenizi, dilimizi yaşatmak istiyorsak yeni jenerasyonun bu destanları tanıtmak mecburiyetindeyiz. Türk kültür ve medeniyetinin temel taşlarından biri olan bu destanları bence herkes tarafından bilinmeli günlük hayatımızda daha çok yer edinmelidir.Selam olsun Kanturalı’ya, Basat’a, Bamsı’ya, Uruz’a en önemlisi Dede Korkut’un torunu Orhan Şaik Gökyay’a.
Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut HikayeleriAnonim · Yeditepe Yayınevi · 201810,3bin okunma
140 syf.
10/10 puan verdi
Türk edebiyatının usta kalemlerinden Sabahattin Ali, pek çok eserinde olduğu gibi Değirmen adlı eserinde de adaletsizlikleri, hasret dolu sevdaları ve toplumun kanayan yaralarını ele alıyor. 1935 yılında yayımlanan Değirmen, Sabahattin Ali'nin ilk öykü kitabı olma özelliği taşır ve yazar, kitabın ön sözünde kendine yönelik eleştirilerde bulunur. Yayımlandığı tarihlerde Değirmen, edebiyat çevrelerinden yoğun ilgi görür. Nurullah Ataç ve Orhan Şaik Gökyay gibi isimler, Sabahattin Ali'nin kitabının çıktığını duyurur ve onun gerçek bir sanatkâr olduğunu ilan eder. Nurullah Ataç, eserde yer alan bazı hikâyeleri çok beğendiğini dile getirir ve bunların Edgar Allan Poe'nun iç ürperten hikâyelerini seven okuyucular tarafından büyük bir beğeni ile karşılanacağını vurgular.
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,5bin okunma
151 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşamak Geçti Başımdan "Yaşamak Geçti Başımdan” Yazar Şerif Aydemir’in, 2022 yılında Ötüken Neşriyat aracılığıyla okurla buluşturduğu eseri. Daha çok hikâye ve şehir kültürü yazılarıyla tanıdığımız yazarın beşinci kitabı bu. Otuza yakın yazı başlığının yer aldığı eser, yüz elli iki sayfa hacmindedir. “Yaşamak Geçti Başımdan” ifadesini İsmet
Yaşamak Geçti Başımdan
Yaşamak Geçti BaşımdanŞerif Aydemir · Ötüken Neşriyat · 202213 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Orhan Şaik Gökyay
Orhan Şaik Gökyay
Türk Milletine Türk Vatanı'nın kıymetini ve bizlere bu toprakları Vatan yapan şuhedayı en güzel dizeleri ile bizlere
Bu Vatan Kimin?
Bu Vatan Kimin?
adlı şiiriyle aktarmaktadır.
Bu Vatan Kimin?
Bu Vatan Kimin?Orhan Şaik Gökyay · Yeditepe Yayınevi · 201886 okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Çok eğlenmeyeceğiz! Evet, doğru yazdım. Çünkü edebi bir düşünceyle yazılmaktan çok uzak. Yani baştan söylemek gerekirse ben Salah Birsel okumak istiyorum diyenlere, al da bu kitapla başla zaten çok kısa, çabucak okursun hem de yazarı tanırsın düşüncesiyle önerebileceğimiz bir eser değil. Akşit Göktürk ve Tahsin Yücel ile başlayan bir seri mektuplaşma var ki yoksa bütün kitap böyle mi ilerleyecek şeklinde de düşündüm açıkçası. İlk mektup 28.07.55 şeklinde tarihlenip başlarken hemen akabinde Ankara’da 3 Mart 1970 tarihiyle devam eden bir mektuplaşma süreci görüyoruz. Eski baskı olduğu için bir düzenleme de hak getire! Düzensiz olmaması da çok olumsuz bence, alışmışız düzenli incelemelere ama kağıt nerde ki her sayfaya iki paragraf yazıp geçesin. Üzücü tabi, amacım kötülemek değil ki. İsterim ki en iyi sunum olsun, serzenişim bundandır. Behçet Necatigil, Samim Kocagöz, Orhan Şaik Gökyay, Oktay Akbal, İlhan Berk ve uzayan listede pek çok isimle pek çok konuda mesaj, tartışma, eleştiri, özlem ve sevgi tonlarıyla bezenmiş mektuplar mevcut. Sevenlerine dahi sabırlı okumalar dileyeceğimiz bir eser diyelim. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Geceyarısı Mektupları
Geceyarısı MektuplarıSalâh Birsel · Bağlam Yayıncılık · 199132 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut hikayeleri Türk geleneğini yansıtan kıymetli yapıtaşlarından biridir. Bu, Türklerin Oğuz boylarını kişiler, olaylar ve kahramanlıklar üzerinden geleneklerini, toplumsal yapılarını 'Dede Korkut' karakteri tarafından anlatılan, başlarda anonim olarak kulaktan kulağa, daha sonraları ise isimsiz kişilerce yazıya geçirilen kıymetli bir eserdir.
Orhan Şaik Gökyay
Orhan Şaik Gökyay
Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut HikayeleriAnonim · Yeditepe Yayınevi · 201810,3bin okunma
314 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Cinuçen Tanrıkorur’un külliyatını bu eserle bitirmiş oldum. Mûsikî üzerinden fevkalade bir medeniyet tasavvuruyla karşılaşıyorsunuz. Batı’nın müziğini alıp, kucağımızda büyüttüğümüz Türk mûsikîsini elimizin tersiyle ittiğimiz dönemleri çok güzel, latîf ve selîs bir üslupla anlatıyor. Türk edebiyatının en önemli münekkit ve kalemini kılıç olarak kullanan eleştirmenlerinden Orhan Şaik Gökyay neyse; Türk mûsikîsi için de Cinuçen Tanrıkorur da odur. Türk mûsikîsine yıllarını veren Tanbûrî Cemil, onun oğlu Mesut Cemil, Şerif Muhittin Targan, Münir Nurettin Selçuk, Bekir Sıtkı Sezgin, Alaaddin Yavaşça ve birçok önemli isme dair biyografiler de kısaca anlatılmış. Kitabın ilk kısmındaki bazı tenkitler teknik meselelerden dolayı sıkıcı gelebilir; fakat devamında ele alınan konular tek sesli-çok sesli müzik tartışmaları vs. muhakkak okunmalı, değerlendirilmeli.
Türk Müzik Kimliği
Türk Müzik KimliğiCinuçen Tanrıkorur · Dergah · 200433 okunma
·
Puan vermedi
Dede Korkut Kitabı Türk dilinin bir şaheseri olarak Türk töresi etrafında bir insanı millî ve manevî değerlerle donatmaya kâfidir. Bu esere adını vermiş olan Dede Korkut, Türk’ün efsanevî kişisi, bilge adamı ve ozanların pîri olup destanlar onun tarafından düzülüp koşulmuştur. Hikâyeler, öncelikle sözlü edebî ortamda dilden dile aktarılmış daha sonra ise isimsiz kahramanlar tarafından yazıya geçirilmiştir. Orhan Şaik Gökyay mükemmel üslubuyla, Türk milletinin “adı sanı yok olmasın” diye eseri günümüz insanının da anlayabileceği dilde hazırlayarak genç dimağlardaki millî benliği taze tutmayı hedeflemiştir.
Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut HikayeleriAnonim · Yeditepe Yayınevi · 201810,3bin okunma