Dede Korkut kitabı ülkemizde ilk kez Kilisli Rıfat tarafından 1916’da yayınlanmış, Latin alfabesi ile ilk çalışmayı Orhan Şaik Gökyay 1938’de yapmıştır.
Hasan Ali’nin kitabının baha ait bölümünde hakkımdaki tek doğru sözü inzibat komisyonuna gönderdiğim müdafaanamemin altındaki «ırkçılık-turancılik meselesine ait mütalâalarda sayın vekilimizin aşağıdaki manalı ve- kıymetli şiirinin dikkate alınmasını ayrıca rica ederim» cümlesinin bulunduğudur. Fakat bu cümle sayın eski vekille zarif bir alaydır ve bu zarif alayın sahibi de Orhan Şaik Gökyay’dır.
...
Dr. Tevetoğlu, «seni Turancılıkla itham eden efendiler Hasan Ali’nin Tunaya hasret çeken şiirini bilmiyorlar mı?» dedi ve evinden getirttiği Kopuz dergisi koleksiyonundan (zannederim bir antolojiden dergiye alınmış olan) bu manzumeyi okudu. Ben o zamana kadar Hasan Ali’nin böyle bir incisi olduğundan haberli değildim. Zannedersem Gökyay da bilmiyormuş. Hasan Âli ile küçük bir alay olsun diye bu parçayı müdafaanameriin sonuna eklemeyi teklif ettiler. Kabulüm üzerine yukarıki alaylı cümleyi Gökyay bizzat kendisi yazdı. Hasan Âli, o cümledeki zarif alayın farkına varamıyacak kadar akılsız bir insan değildir. Fakat ne yapsın ki gayeye varmak için Makyavelin yolundan ayrılmamak zorunda...
Sabahattin Ali, Orhan Şaik Gökyay, Pertev Naili Boratav ve Nihal Atsız İstanbul'daki Yüksek Muallim Okulu'nda aynı yatakhanede kalırlar. Dost ve arkadaştılar.
Atsız Mecmuası
Bu mecmua kendini Türkçü ve köycü olarak tanıtıyordu. Ama ne Türkçülükten ne de köycülükten ne anladığını açıklamıyordu. CHP’ye karşıt idi. Derginin Türkçülükten köycülükten ne anladığını açık lamamış olması bir bakıma CHP’ye karşıt olan gençlerin bu dergiye yakınlık göstermesini sağlıyordu. Ben
de Tevfik de bu derginin
...
Ne zaman rüyada görsem bunları
Aktığı ummandan büyük görünür;
Yüzüme sanki bir yele sürünür
Andıkça bu yerde döğüşenleri.
Görünür rüyada, suda, çemende;
Bir kızdır vatanın hayali bende,
Sakarya'yı onun saçı sanırım,
Yoluna nice can veren tanırım.