%9 (50/552)
·
Puan vermedi
Uzun zamandır Türk Edebiyatı'ndan uzaklaşmıştım.Bu uzaklaşma beraberinde sıla hasreti gibi bir hasret zerketti zihnime ve geri dönmek istedim.Yaz için yanıma aldığım kitaplara baktım,50. sayfada bıraktığım bu kitap vardı sadece Türk Edebiyatından.İlk okumaya çalıştığımda halet-i ruhiyemden kaynaklı,kitabın içine giremediğimi düşündüm ve baştan başladım.Ben bir kitabı okurken hiç bu kadar tiksinmemiştim.Farklı bir tarzı olabilir,birileri bu kitabı bir Orhun Kitabeleri kadar değerli görebilir ama umrumda değil.Kendi tarihine,kendi milletine,kendi değerlerine bir yazar bu kadar düşman olabilir.Bu adam entelektüel ve ya aydın kategorisine sokulabilir birileri tarafından..Edward Said'in entelektüel tanılamasıına girebilir,Cemil Meriç'in tanımını kısmen karşılar belki..Meriç şöyle der;Her aydın bir put kırıcıdır! Evet buna ben de katılıyorum nasıl ki Hz. ibrahim bir gün putları kırıp baltayı bir putun eline verip,bu olayı putun gerçekleştirdiğini öne sürüp putun gerçekte bundan bile aciz olduğunu gösterdiyse bugün de aynı şey yapılarak putkırıcılık görevi üstlenilebilirdi.Söz gelimi Orhan Pamuk bu putları kırıyor ama kendi milletinin ve tarihinin kafasında parçalıyor.Böyle bir aydınlık olmaz,Aydın kendi milletinin gözünü açar,gözüne çomak sokmaz.Aydın aşağılayabilir,hakaret edemez..Aşağılamak bir sanattır,hakaret ise basit insanlara yaraşır..Çok fazla üzerine konuşmak istemiyorum,hayranlarını kırdıysam kimse kusura bakmasın ben böyle düşündüm maalesef...Bir daha bu kitabı elime alır mıyım bilmiyorum....
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,1bin okunma
Destanlarda ve bazı tarihi kaynaklarda Oğuzh Han'dan tek Tanrı inancını yaymaya çalışan bir kimse olarak bahsedilmektedir. Bu durum bizi Oğuz Han'ın bir nebi olabileceği düşüncesine götürüyor. Kuran-ı Kerim'de her millete peygamber gönderildiğine dair ayetler bulunması bu düşüncemizin kuvvetine delil teşkil etmektedir. Orhun Kitabeleri'ndeki "Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu hep ölmek için türemiş." ibaresi ile "Her şey fanidir.Ancak yüce ve cömert olan Rabbinin varlığı bakidir."(Rahman 26-27) ayetleri arasındaki benzerlik eski Türk dini inançlarının mahiyeti hakkında bize esaslı ipuçları vermektedir. Yine Orhun Kitabeleri'nde yer alan "Yukarıda Türk Tanrısı mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiştir." ibareleri ile Kur'an'da sık sık yer alan "Gökleri ve yerleri yaratan Allah" ayetleri arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Türklerin putlara taptığına dair hiçbir emareye rastlanamamaktadır. Yine Türklerin domuz beslemedikleri ve etini yemedikleri bilinen bir hakikattir.
Sayfa 36 - Bilge Oğuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Kitap; İslamiyet öncesi Türk Tarihini konu alıyor ve Hunlardan başlayıp Kıpçaklar ile son buluyor. Tüklerin yazıyı kullanmaya geç başlamasından dolayı kitaptaki bilgilerin çoğu; Çin,Sasani, Bizans, İran ve Rus kaynaklarından alınmış. Bunun yanında Orhun Kitabeleri gibi Türklerin yazdığı eserlere de başvurulmuş. Türkerin tarihi sahnesine çıkışları, kendi aralarında ki mücadeleler, Çin ile olan mücadeleleri ve daha bir çok siyasi konuya değinilmiş.Ayrıca coğrafya konusunda da kıymetli bilgiler mevcut. Kültür ve din konusunda ise yüzeysel bilgiler içeriyor. Kitap içinde barındırdığı bolca Çin ismi ve coğrafi isimler dolayısıyla insanı okurken yoruyor.Bu yönüyle bir solukta okunacak bir kitap olmaktan ziyade; ders kitabı niteliğinde o yüzden okuyacak arkadaşların yanlarında bir not defteri bulundurması yararlarına olacaktır. Kitabın sonunda ayrıntılı bir kronoloji ve boy grupları tablosu mevcut. Özellikle boy grupları tablosu okurken çok işinize yarayacaktır. Bunun kitabın sonuna eklenmiş olması güzel bir detay olmuş. Özetlemek gerekirse; bilgilerin çoğunun zorunlu olarak yabancı kaynaklardan alınması, kitabın içeriğinin savaşlar, antlaşmalar ve boy mücadelelerinden oluşmasına sebep olmuş.O yüzden kitap kültürel bilgi vermekten daha çok Türklerin siyasi geçmişini anlatır nitelikte.Bu tür konulara ilgi duyanların okumasında fayda var. Türklerin kültürel veya dini inanışları hakkında bilgi edinmek isteyenlere ise bir fayda sağlamayacaktır.
Kök Tengri'nin Çocukları
Kök Tengri'nin ÇocuklarıAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 2020865 okunma
Orhun Kitabeleri
“... aile hukuku, mülkiyet meseleleri kurallara bağlı olarak düzenlenmiştir. Evlilikte ana-baba onayı gerekmekte ve erkek tarafı kıza ağırlık (Kalıng) vermekteydi. Evli kadın kutsaldı ve tecavüz edenin cezası idamdı. Yüksek sınıftan olan bir kadın halktan olan biriyle evlenemezdi. Sınıflar, soylular ve esirler şeklindeydi. Soylular asker, esirler işçiydi. Kadın aile içinde eşit haklara sahipti. Din olarak hem kadının hem erkeğin ayrı ayrı tanrıları/tanrıçaları vardı. Şamanizme göre gökyüzü ve güneş (hayatın kaynakları) kadın; yeryüzü ve ay, erkek olarak kabul edilmişti. İyilik tanrıları kadın olarak düşünülmüştü. Kadın giyimi itibariyle kapalı değildi. Hak ve sorumluluklar siyasanın en üst kademesine değin değilse de büyük çapta paylaşılmıştı. Kavimin bütünlüğü ve devletin otoritesindenkadın, erkek ile beraber temsil edilmekteydi...”
Sayfa 37 - Anahtar KitaplarKitabı okudu
-Hocam son olarak, Orhun kitabeleri için; "Türk Milleti'ne rehber olabilir" diyebilir miyiz? Rehberden ziyade kültürün teşekkül dinamiklerini bulabileceğimiz bir kaynak metindir, ana metinlerimizden biridir. Rehber demek doğru değidir. Tarihsellik günü ıskalamaya yol açar. Rehber edinmeyeceksin, kültürün dinamiklerini, elemanlarının teşekkül aşamalarını görmek bakımından bir ihtiyaç.
Eski Türkler'de mumya geleneği
Eski Türkler yok olmayı, toprak olmayı bir türlü kabul edememişler, bütün fertlerini değilse bile ulularını ve hükümdarlarını mumyalamak suretiyle, maddi varlıklarını ebedileştirmek istemişlerdir. Orhun Kitabeleri'nden öğrendiğimize göre Köl Tigin mumyalanmıştır. Değiştirdikleri muhtelif dinlerin ruh anlayışına göre bu sanatlarını bazen tadile lüzum görmüşler fakat büsbütün bırakmamışlardır. İslamiyet'ten sonra da bu dinde böyle bir düşünce olmadığı halde mumya yapmakta devam etmişlerdir. Buna en güzel misal, Anadolu Selçukluları'nın yaptıkları mumyalardır.
Sayfa 82 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Orhun Kitabelerindeki "Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu hep ölmek için türemiş." ibaresi ile, "Her şey fanidir. Ancak yüce ve cömert olan Rabbinin varlığı bakidir." ayetleri arasındaki benzerlik eski Türk dini inançlarının mahiyeti hakkında bize esaslı ipuçları vermektedir. Yine, Orhun Kitabeleri'nde yer alan "Yukarıda Türk Tanrısı, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiştir." ibareleri ile, Kur'an'da sık sık yer alan, "Gökleri ve yerleri yaratan Allah" ayetleri arasındaki benzerlik dikkat çekicidir.
Resim