"Resûlullah örnektir" ifadesi ile, "Resûlullah'da örnek vardır" ifadesi, Resûlullah (s.a.s) Efendimiz'i yorumlamada büyük farklılıklara, hatta çelişkilere yol açabilecek durumdadır. "Resûlullah örnektir" dendiği anda, "bütün müslümanlar aynı şekilde Hazreti Peygamber'i örnek almak durumundadırlar; aksi halde günâhkâr duruma düşerler" anlamı akla gelmektedir. Halbuki ayette, "Sizler için Resulullah'da örnekler vardır" deniyor ki bu, "herkes kendine, kendi konumuna uygun olarak Allah'ın Elçisi'nde bir örnek bulabilir. O'nun şahsiyetinde alim-cahil, zengin-fakir, genç-ihtiyar, güçlü-zayıf, görevli-görevsiz her türden insanın örnek alıp kendine mal edebileceği bir tavır ve davranış vardır. Hiçbir mü'min bu şereften mahrum değildir" anlamında değerlendirilmelidir.
Sayfa 25 - Pdf
1691 syf.
8/10 puan verdi
Örnek Peygamber (S.A.V)
Peygamber olarak gönderildikten sonra, Allah yolunda uğradıkları eziyetleri İslam kenti olan Medine-i Münevvere’nin ve iman devletinin kurulmasıyla sonuçlanmasını... Hz. Peygamber’in; cihadını, şirki kökten söküp atmasını,davet yolunu açmasını, saldırılarını ve engelleri ortadan kaldırmasını, müminlere karşı yapılan fitneleri bertaraf
Son Peygamber Hazreti Muhammed
Son Peygamber Hazreti MuhammedMuhammed Ebu Zehra · Kitabevi Yayınları · 199725 okunma
Reklam
okuyun :-)
_GÖRMEDEN SEVMEK İMAN_ İman, Müslüman’ın hayatındaki en önemli kavramlardan biridir. Terim olarak şeksiz, şüpesiz tam bir teslimiyetle inanmak demektir. K. Kerim’in en büyük suresi olan Bakara suresinin ilk ayetinde Cenab-ı Mevla, takva sahibi kullarının özelliklerini şöyle sıralar -Onlar gayba inanırlar, (iman ederler) -Namaz kılarlar -Allah
İlmi yerine koyduğunda gerçek bir mü'min göreceksin. Allah'tan korkan, ilmiyle amel eden, ahlak sahibi, alan değil veren elin sahibi, mütevazı, sabırlı, vefalı, olgun, mücahit, âbid ve zahit birini gördüğünde, hakkıyla okumuş olan ve hakkıyla okuyan birini gördüğünü bil. Peşinden gidilecek odur. Sevilecek odur. Örnek odur. Gerisi ise okumayanlardan okumuşlardır ancak.
Mutlaka okumadan geçmeyelim İnsAllah..
Sana şimdilerde dikkatlerden kaçmış gibi duran bazı örnek sünnetler sıralayalım. Sen de onları adım adım uygula. Böylece Peygamber aleyhisselama yakınlığın artsın. Hayatının bereketi çoğalsın. Sünnetler burada sayılan kadar değildir elbette ama dikkatlerden kaçmış sünnetlerden bazılarıdır bunlar. Sen de bu zamanın mü'min genci olduğuna göre
Hayatın ilâhî irâde doğrultusunda şekillenmesi konusunda Sünnet, Kur'ân ile birlikte hemen onun yanıbaşında birinci dereceden bir görev üstlenmiş bulunmaktadır. Bunun böyle olduğunu hem Peygamber'e itaati emreden Kur ân-ı Kerîm, hem de Hz. Peygamber'in bizzat kendisi ifade ve ilân etmektedir. Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır:
Sayfa 17 - Erkam Yayınları, 1. Cilt
Reklam
FETVA VEREN ALLAME İDİ. Ebu Hureyre bir gün Medine mescidinde Hz. Aişe'nin odasına yakın bir yerde oturur ve hadis rivayet eder. Bunları duyan Hz. Aişe, yaptığı yanlışlıkları Ebu Hureyre'ye söylemek istediğini ancak tesbihini bitirmeden ayrıldığı için ona bunları söyleme imkanı bulamadığını yeğeni ve talebesi Urbe b. Zübeyr'e anlatır. 238 Başka bir zamanda Ebu Hureyre'nin cünüp sabahlayan kimsenin o gün oruç tutmayacağı şeklinde bir fetva verdiğini duyar ve Hz. Aişe ve Ümmü Seleme annelerimiz, Hz. Peygamberin sallallahu aleyhi vesellem cünüp olarak sabahladığı halde orucunu tuttuğunu söyleyerek verilen fetvanın yanlışlığını ortaya koyarlar. Bundan da anlaşılıyor ki Aişe annemiz, yanlışlığı kim yaparsa yapsın korkmadan eleştirmiş ve doğrusunu dile getirmiştir. Eğer Hz. Aişe, tenkitleri/eleştirileri ile yapılan yanlışlıkları düzeltmeseydi, bu yanlışlıkların sürmesi ile beraber bunlara yenilerinin eklenmesi kaçınılmaz olurdu. Aişe annemizin bilhassa kadınların aleyhine yorumlanan ayet ve hadisleri doğru şekilde açıklaması ayrı bir önem arz etmektedir.23⁹ Onun özverili çabası kadın olarak gayreti, elbette mü'min kadınlar için teşvik edici ve örnektir.
" Her şerde bir hayır mutlaka vardır. En basit örnek olarak firavun'un yaratılmasını ele alabiliriz. Bize göre bu durum sırf zarar gibi görünebilir ama o zarardan Musa aleyhisselam gibi baştan ayağa bir hayır vucûda gelmiştir. "
Helal ve Haramı Kim Belirliyor?...
Bir zamanlar koyu bir Hristiyan iken daha sonra İslam’ı seçen Adiyy b. Hâtim, bir gün Resûlullâh’ın: “(Yahudi ve Hristiyanlar) Bilginlerini ve din adamlarını Allah ile aralarına koyup rab edindiler…” (Tevbe, 31) mealindeki ayeti okuduğunu işitmiş ve: “Ya Resûlallâh! Hristiyanlar onlara ibadet etmezler ki!” diyerek bu ayeti anlayamadığını belirten
Hazret-i Ömer'in; "Susarak, (örnek ve güzel hâliniz ile) tebliğde bulunun!" buyurduğu gibi, her hâlimizle tebliğde bulunabilmek, bir mü'min olarak hepimizin vazifesidir. Cenâb-ı Hak, Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in ve ashâb-ı kirâmın yaşadığı İslâm'ı yaşamayı ve yaşatabilmeyi cümlemize nasip buyursun.
Sayfa 121 - Yüzakı YayıncılıkKitabı okudu
268 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.