Osmanlı Enkazı İçinde Aile Kurumu
"Aile de bir medeniyet tasavvuru çerçevesinde çalışır. İç dünyanızda her şeyi yerli yerine koyan, birtakım değerleri sevdiren, tanıtan, inandıran ve o değerler doğrultusunda sizin hareket etmenizi sağlayan bir temel medeniyet tasavvuru vardır. Bu olmazsa, insan içgüdülerinin esiri olur, hayvan gibi olur o zaman. Ama insansa, mutlaka bir değerler sistemi vardır. Bu değerler sistemini kaybettiğiniz zaman seviyeniz düşer. Bu bilinçli bir düşüş değildir. Bir uçağın yere çakılması gibi tehlikeli bir iniştir. Şimdi biz bu değerler sistemini kat'i manada yitirmiş vaziyetteyiz. Bunun birinci sebebi, Osmanlı toplumunun maddi dünyadan kendine gereken payı alamamış olması. Almak istediği zaman da kendi temel ön kabullerinden vazgeçmesi gerekti. Maddi dünyadan pay alamamak onu zaafa düşürdü ve bu yüzden de kendi temel medeniyet tasavvurunu sorgulayıp mahkûm etti. Tanzimat'la başlayan çatırdama, Cumhuriyet'le yıkıma dönüştü."
Sayfa 12 - Hayykitap
Mühendislik ve yaratılış
"...Şu anda toplumda vuku bulan bambaşka bir şey, toplumsal bir travma hali. Çünkü toplum aç. Kimsenin soru soracak hali yok. Herkes maddeye karşı aç. Bu açlık bulaşıcı. Modernleşmenin hemen her aşamasında yeni açlar, yeni açlıklar kendilerini doyurmaya çalışırken hayatı da şekillendiriyorlar. Öyle görünüyor ki bu defakilerin açlıklarını doyurmak için girdikleri yolculukta kutsal çok uzakta kaldı. Kimse yakalayamıyor..."
Sayfa 55 - Hayykitap
Reklam
"..Din olmadan evrensel ahlak kurallarından söz edemezsiniz."
Sayfa 79
Medeniyet tasavvurunda dinin rolü
"Turkiye'de din dediğimiz şey, bir takım ritüellerin içine sıkıştırılmış durumda, biz böyle anlıyoruz. Dini bu türlü kavrayış bize Batı'yla birlikte geldi. Çünkü Batı din ve din dışı bir ayrım yaptı ve adına da sekülerizm dedi. Hâlbuki din medeniyet çerçevesi çiziyor insana. Varlığınızı, neden burada olduğunuzu açıklıyor ve dahası ne yapmamız gerektiğini söylüyor. Dolayısıyla medeniyet tasavvuru ile yakın bir ilişkisi var, ama ondan daha geniş bir çerçeveye sahip. Din, bir medeniyet tasavvurunun kurucusu olarak düşünülebilir..."
Sayfa 83 - Hayykitap
Medeniyet - din ilişkisi
Her dinin bir medeniyet öngörüsü var mı? Ya da her medeniyetin bir dini olmak zorunda mı? Modernite Batı'da zuhur etti ve haksız da değildi orayı seçmekte. Çünkü Hıristiyanlık, Katolik dünyası ilahi alana o kadar çok rasyonel öğe soktu ki, zamanla o rasyonel öğeler ilahi nitelikleri taşıyamayıp çöktüler. Rasyonel öğelerin özelliği şudur, akılla yanlışlanabilirler. Bir şey ya makuldür ya da değildir. Bunu bulup kolayca söyleyebilirsiniz. İlahi öğeler yanlışlanamazlar. Bu yüzden de inancın konusudurlar. Eğer siz inanç konusu olmayacak şeyleri inanç konusu yapar, rasyonel, yani yanlışlanabilir bie öğeyi inancınızın içine sokmaya çalışırsanız, biri gelip yanlışlar ve tüm inanç sisteminiz çöker.
Sayfa 89
397 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.