Ehliyet cebimde gıcır duruyor
Abim de 74 tosbağa almış
Arabayla giriyorum o dar sokağa
Camımdan ucuz müzik düşmüyor artık
Orson welles dinliyorum frank sinatra
Acı duygularım kalmamış artık
Herkes Orson Welles'in 1938'de H.G. Wells'in Dünyalar Savaşı'nı, Marslıların dünyayı istila ettiği şeklinde radyo yayınında yorumlamasından sonra bunun tüm ABD'de kitlesel paniğe neden olduğunu bilir. Yine de modern tarihçiler programı hiç kimsenin duymadığını ve New York gazetelerinin eğlence sayfalarının dışında hiçbir panik olmadığı konusunda hemfikirdir. Gerçekten büyük bir ağı çok kısa bir sürede motive etmek, yeni bir olgudur. Sosyal makineler bu ölçekte insanları koordine edebilir ve bunu yapmaktadırlar.
Gençlik demek tutku demektir. Gençler sert huylu, ama iyi kalplidirler; idealist, ama utangaçtırlar. Faydalı şeylerden çok soylu işler peşindedirler. Henüz sık aldatılmadıkları için başkalarına kolayca güvenirler; bir çok kötü şeye henüz tanık olmadıkları için iyimserdirler. Sert huylu, ama adalet severdirler. Akılları ile değil duygularıyla hareket ederler vb.
Buna karşılık yaşlılar ahlaki duygular, heyecanlada değil, akılsal hesaplarla hareket ederler. Çok yaşamış, çok aldatılmış, çok hata yapmış oldukları için başkalarına karşı güvensiz ve hiçbir şeyden emin değillerdir. Gençlerin tersine her şeyi gereğinden az yaparlar. Utangaç değil daha çok arsızdırlar. Paranın ne kadar zor kazanıldığını bildikleri için cimridirler. Hayatlarına neyin daha soylu olduğu değil neyin yararlı olduğu düşüncesi yön verir. Hayatın çok sillesini yemiş oldukları için iyimser değil, kiniktirler, yani her şeyi en kötü tarafından ele alırlar vb.
Sayfa 360 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
1938 yılında Orson Welles adındaki Amerikalı bir sivri zeka, Dünyalar Savaşı'nı radyo tiyatrosuna uyarladı.
Fakat program, dinleyicilere - şaka olsun diye- bunun bir tiyatro oyunu olduğu ayrıntısı söylenmeden başlatılınca, tüm Amerika birbirine girdi.
Radyolarının başında, "Dikkat dikkat! 3 bacaklı Marslılar geldi. Işın tabancaları ile beyninizi jöle gibi eritip, burnunuzdan çekip çıkaracaklar, benden söylemesi!" anonsunu duyar Amerikalılar, korkudan ortalığı birbirine kattılar.