233 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Yazar, günümüzde yaygın kanı haline gelmiş “Ortaçağ Zihniyeti” kavramının, güya yaşandığı ve yaklaşık 500 yıllık bir sürece karşılık gelen Ortaçağ zaman dilimini inceler. Doğru bildiğimiz yanlışlardan bir tanesi olan “Ortaçağ karanlığı” kavramının 19. Ve 20. Yüzyılın ilk sürecinde ortaya atıldığını aktarır bizlere. Yazar, O süreçte yaşamış
Ortaçağda Entelektüeller
Ortaçağda EntelektüellerJacques Le Goff · Ayrıntı Yayınları · 1994142 okunma
392 syf.
6/10 puan verdi
Yanlışı yanlışla temizlemeye çalışırsanız ne olur? Kitabı okumaya, ilginç bir tesadüf üzere, Black Mirror dizisinin 3. sezon 6. bölümünü izledikten sonra başladım. İzleyenler bilir, suçlu görülen biri sosyal mecralardan lince uğrar, sonrasında da puf! Kitaptaki konu da tam olarak bu şekilde olmasa da bunu çağrıştırıyor. Eski adalet sisteminin
Hücre 7
Hücre 7Kerry Drewery · Destek Yayınları · 201663 okunma
Reklam
HİKAYE DENEMELERİM(Bu denemeleri daha önce kişisel bloğumda paylaşmıştım,daha fazla okurun yorumunu almak adına tüm yazdığım denemeleri bu sitede paylaşmaktan zevk duyarım ): HİKAYE DENEMESİ 1: HİÇBİR ŞEY HAKKINDA KİTAP YAZMAK Camdan dışarı bakıyordu yine karanlık bir gökyüzü...Aklına tek gelen şey hiçlik...Muhteşem Güzellik filminde hiçbir şey hakkında film yapmak isteyen bir kişi vardı o da hiçbir şey hakkında bir kitap yazabilir mi ? Patlamalar,terör,yasaklar...Ülke gündemi her an değişiyor.Toplumun sesi olmak istiyordu başlangıçta ama yaşadığı çağa bakınca umutsuzluğa düşüp hiçliğe düşüyordu,hiçlikte yaşıyordu.Acaba toplumu aydınlatmak gerekli miydi ? Ortaçağ zihniyeti ile nasıl başa çıkabilirdi ki ? Durum bu kadar karanlık olunca vazgeçti ışık olmaktan. Körleşme'nin Kien karakterinden etkilenip kabuğuna çekildi artık toplummuş siyasetmiş umurunda değildi. Persona filmindeki kadının suskunluğuna büründü,artık tek derdi vardı hiçbir şey hakkında kitap yazmak.
Ortaçağ Zihniyeti halen yaşıyor!
Tartışmayı başlatmak için, diyelim ki, yaşam yalnızca tek bir kere ortaya çıkmıştır ve bu yeryüzünde olmuştur. İnsanın bu varsayıma salt duygusal nedenlerle karşı çıkası geliyor: Bu, ortaçağ kokmuyor mu? Kilisenin bize Dünya'mızın Evren'in merkezi ve yıldızların da bizim haz duymamız için göğe asılmış ışıkcıklar olduğunu (hatta küstahlık ve komikliği sürdürüp , yıldızların bizim küçük yaşamlarımız üzerinde astrolojik etkiler göstermek için yön değiştirdiklerini) öğrettiği zamanları anımsatmıyor mu? Nasıl bir kibir ki, Evren'de ki milyarlarca ve milyarlarca gezegen arasından kenarda köşede kalmış gökadamızdaki, kenarda köşede kalmış Güneş Sistemimizin kenarda köşede kalmış Dünya'sını yaşam için seçilmiş varsayıyor? Tanrı aşkına, neden bizim gezegenimiz?
Sayfa 182Kitabı okudu
Geri16
64 öğeden 61 ile 64 arasındakiler gösteriliyor.