208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitabı okurken Peyami Safa'nın konuya ilişkin nasıl da sağlam bir müktesebata sahip olduğunu görüyoruz. Kitapta Osmanlı 'nın son dönemlerindeki fikir cereyanlarından başlayarak Türk İnkılabının hangi temeller üzerinde yükseldiği irdeleniyor. Kitaptaki önemli noktalara değinmek istiyorum. Ziya Gökalp, Balkan Harbi’nin sonunda yazdığı
Türk İnkılabına Bakışlar
Türk İnkılabına BakışlarPeyami Safa · Kültür Bakanlığı · 1981428 okunma
Jakuzilerden ya da bilgisa­yar çiplerinden yararlanmak hayatımızda bize birtakım kolay­lıklar sağlar kuşkusuz; ancak biz bireysel olarak yine tıpkı ortaçağda yaşamış atalarımız gibi kazalar, gerçekleşmemiş ar­zular, kalp kırıklıkları, kıskançlıklar, endişeler ve ölümle müca­dele ediyoruz.
Sayfa 176
Reklam
Güzellik arayışı
Kadının güzelleşme iptilası ortaçağda taasup yüzünden bir duraklama yaşamıştı, Tanrının yarttığından başka türlü olmaya çalışmak günah bilinmiştir. İsviçrenin Cenevre şehrinde Jacqueiline arkadaşının saçını ördüğü için kazığa kakılarak yakılır, ve 16. yüyılda İsviçre' de allık, pudra, sürme kullanmak yasaktı.
Evlilik ve Mahremiyetleri - Sevmek ve Sevilmek
Evlilik ve Mahremiyetleri - Sevmek ve Sevilmek
Seradan Zamana
Seradan zamana . . . İşte bir sera, seracılık ve tarihi derken, Roma’da hobi bahçesi gibi kullanılan, ortaçağda ve özellikle sanırım soğuk bir coğrafya olduğundan İskandinavya’da keşfedilen meyve duvarlarından, gelişe gelişe sera bahçelerine evrilmiş günümüzdeki haline bürünmüş bir teknoloji, arayışımız bir gerçekliğin sanatla ilgisi, daha çok
Abélard'ı entelektüel tutku iyileştirir. Yaraları sarıldıktan sonra kavgacılığına yeniden kavuşur.
Sayfa 55 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Anlamların yok oluşu
“Kafirlerle savaşmaya, kutsal toprakları özgürleştirmeye gidiyorum!” Kafirler ve kutsal topraklar ne demek? Bu kelimeler İngiltere’de pek çok kişi için bugün hiçbir anlam ifade etmiyor. Muhtemelen papaz bile kafirlerle savaşmaya niyetlenen gencin psikotik bir nöbet geçirdiğini düşünecektir, öte yandan Uluslararası Af örgütü’ne katılıp göçmenlerin haklarını korumak adına Suriye’ye gitmeye karar veren genç bir İngiliz, ortaçağda deli muamelesi görecekken bugün kahraman gibi değerlendirilecektir. 12. yüzyılda İngiltere’de kimse insan haklarının ne olduğunu bilmiyordu. Ortadoğu’ya canınız pahasına gidip Müslümanları öldürmek yerine, bir Müslüman topluluğunu diğerinden korumak istediğinizden mi bahsediyorsunuz? Aklınızı kaçırmış olmalısınız. İşte tarih böyle gözler önüne seriliyor. İnsanlar bir anlam örgüsü oluşturup tüm kalpleriyle buna inanıyor; ancak er ya da geç örgü çözüldüğünde nasıl da tüm bu hikayeyi ciddiye aldıklarına anlam veremiyorlar.
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.