Ortaçağda Suçlamalar
Öte yandan din adamları, halkın tiyatro sevgisinin içten içe yaşadığını gözlemledikleri için, her fırsatta bu sanatı suçlamış, tiyatronun zararlı etkilerine karşı uyarılarda bulunmuşlardır. Ortaçağda tiyatro düşüncesi, tiyatroyu suçlama biçiminde gelişir.
Sayfa 69
Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Reklam
Kendini ifade etme ve sergileme aracı olarak dans:
Ortaçağda kabul edilen beden algısının dans üzerinde de etkili olması kaçınılmazdır; bir yandan seyirciler açısından kendini sergileme, diğer yandan kendini ve içsel düşünceleri ifade etme, ayin kutlama ve toplumsal ilişkileri yansıtma anlamına gelen dans, antikçağın tiyatro mekânlarının yok edilmesiyle artık kamusal meydanlarda kiliselerin içinde, kırsal bölgelerde veya nüfuz sahibi kişilerin konutlarında sergilenmeye başlar. Yine Le Goff’un dikkat çektiği üzere, ortaçağda “beden çelişkiler yumağıdır, ”çünkü günahın merkezidir, ama aynı zamanda, İsa’nın şehit edilmiş ve yüceltilmiş bedeninden anlaşıldığı üzere, günahlardan arınma ve kurtuluş aracı olabilir. Aracı ve temel maddesi beden olan dans da Kitabı Mukaddes’teki iki karşıt model -Kral Davud’un Tanrı karşısında sunduğu ağırbaşlı dans ile Salome’nin Herod’un şöleninde sergilediği zalim dansarasında gidip gelir. Beden konusundaki çelişki ve bedene atfedilen çelişkili değerler dansı da şekillendirir; bu sıra dışı özelliği sayesinde, akılcı ilmin sistemleştirici kapasitesine kıyasla sonsuz olana işaret çokluğunu temel alan dans yüksek ile alçak, maddi olmayan ile maddi olan arasındaki insana özgü bağlantıları ifade etme gücüne sahiptir.
Sayfa 906Kitabı okudu
Düşler, Beden ve Dans Uygulamaları, Elena Cervellati:
Erken ortaçağda bedenle ilgili algılar kaçınılmaz olarak dans uygulamaları üzerinde de etkili olur. Bir yandan bedenin aşağılanıp çileye tabî tutulması, diğer yandan övülüp yüceltilmesi çok şiddetli bir gerilime neden olur; tiyatro mekânlarının harabelere dönüşmüş olmasından dolayı yetim kalan bedenler, halka açık meydanlarda veya kiliselerin içinde kendilerini sergilemeye devam ederler. Bazen düzensiz ve dehşet dolu, bazen de görkemli ve huzurlu olan bu gösteriler, döneme özgü davranış ve düşüncelere sıkı bir şekilde bağlı olan hareketin simgeleşmesini gözler önüne serer ve yayılmasına katkıda bulunur.
Sayfa 903Kitabı okudu
Sanat tarhinde yalnızca tek bir “çile” (passion) sahnesinin betimlenmesinin yanı sıra çevrim biçiminde bir bütün olarak tasvir edilmesi geleneği de vardır. Bu anlayış 13. yüzyılda iki büyük tarikat Fransiskenler ve Dominikenler tarafından geliştirilmiş; kendileri kilise ve manastırlarında sanatçılara bu yönde siparişler vermişlerdir. Bu sahneler, Ortaçağ’da salt resimler değil, mysteries olarak müzikli tiyatro alanında da canlandırılıyordu.
Sayfa 342Kitabı okudu
Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
Reklam
Bayramlar, Oyunlar, Törenler, Alessandra Rizzi:
“Eğlence” ve ortaçağ * Homo ludens * “Eğlence” terimi, insanoğlunun tarihi ve kültürüyle yakından bağlantılı, yaşamın vazgeçilmez bir boyutu ve işlevi anlamına gelir. Nitekim çağdaş düşünürler, homo sapiensle birlikte homo ludens’in [eğlenen insan] var olduğunu kabul ederler ve sporun günümüz gerçekliğinde veya eğlence-eğitim etkinliklerinin Eski
Resim