Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız?
~ "Modern yaşamın sağlık, eğitim ve ortalama gelir gibi avantajlarını öne sürmek şeklindeki sıkça kullanılan yaklaşımın işe yaramadığının da fazlasıyla farkındayım. Depresyonda olan birine parmak sallayarak 'ölmediği için yatıp kalkıp hâline şükretmesini' söylemekten farkı yok bunun. Bu kitabın asıl amacı, sahip olduklarımız kadar ne hissettiğimizin de önemli olduğunu ortaya çıkarabilmek. Akıl sağlığının da fiziksel sağlık kadar önemli hatta fiziksel sağlığın bir parçası olduğunu." ~
Burası her zaman erkeklerin dünyası olmuştur ve açıklama diye sunulan sebeplerin hiçbiri yeterli gelmiyor. … Bir insanın geleceğini başka bir insanın kurtuluşuna uyarlamak, onu kaybetmenin en emin ve hızlı yoludur. … Kimi Hristiyanların kibri, şanslar eğer gerçekten varsa, cennetin kapılarını kendilerine kapattırırdı. … Kendini bir nesneye dönüştürmek, edilgen duruma getirmek, edilgen bir nesne olmaktan çok farklı bir şeydir. … Hiçbir ortalama kadının anlayamayacağı bir dil kullanarak kadınlara hitap edemezsiniz. Bana göre bu yanlıştır. … Sevdiğiniz biri öldüğünde, ondan daha daha uzun yaşamanın günahını, sizi delip geçen binlerce pişmanlıkla ödersiniz. … Bizler bu dünyaya aitiz. Gerçeği şimdi görebiliyorum. Yaşadığımız bu dünyada, seni seviyorum. Sev beni, haydi!
Sayfa 25 - Zeplin Kitap
Reklam
İsveç, çocuklarda ölüm oranın en düşük, ortalama hayat süresinin en uzun olduğu, eğitimin her kademede ücretsiz olduğu, 150 yıldan uzun bir zamandan beri barış içinde yaşayan, nüfus fazlalığı problemi olmayan, dünyada en büyük çalışma verimliliği kaydedilmiş ve en yüksek milli gelire sahip ülkedir.
Şeytani demekle kastettiğim şey, her insanın temelinde ve özünde yatan o doğuştan gelen huzursuzluktur ve bu huzursuzluk onu kendinden çıkarır, onu kendinden alıp sonsuza, asıl olana sürükler, sanki doğa her bir ruhta, o ilk kaosun dışa vurulmamış, tedirgin bir parçasını bırakmıştır; bu parça ise gerilim ve tutku yoluyla o insanüstü, algı ötesi temeline geri dönmek ister. Şeytan içimizdeki mayayı vücuda getirir, kabaran, eziyet eden, sıkan bir mayadır bu; olağan koşullarda sakin duran varlığı tehlikeye, aşırılığa, esrimeye, kendinden vazgeçmeye, kendini yok etmeye zorlar; insanların çoğunda; ortalama insanlarda ruhun bu değerli-tehlikeli parçası kısa sürede emilir ve tüketilir; yalnızca nadir anlarda, ergenlik krizlerinde, aşk ya da üreme dürtüsü yüzünden içsel evrenin kabarmaya başladığı zamanlarda bedenden çıkıp gitmek ister bu taşkın, uğursuz ve aynı zamanda orta halli, banal varoluş. Ama ölçülü insanlar bu Faustvari dürtüyü kendi içlerinde boğarlar, ona ahlaki eter koklatıp işle bayıltırlar, düzen vasıtasıyla önüne set çekerler: Sıradan insan kaotik olanın daimi can düşmanıdır, sadece dış dünyada değil kendi içinde de. Ama daha yüksek insanlarda özellikle de üretken olanlarda, huzursuzluk yaratıcı bir şekilde serpilir, günün eserleriyle yetinmez, onlara “acı veren yüce bir kalp”(Dostoyevski), kendini aşıp evrene doğru bir özlemle uzanan ve soru soran bir zihin verir.
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 19. BasımKitabı okuyor
Böyle bir hadisenin, dünyada örneği yok.
Mustafa Kemal Atatürk, 1O Kasım 1953'te Anıtkabir'e defnedildi. 19 Kasım 1953'te katafalk ziyarete açıldı. İlk g ün 70 bin kişi geldi. 75'inci ölüm yıldönümünde, sadece 10 Kasım günü, 1 milyon 89 bin kişi vardı . Anıtkabir'e her yıl ortalama 4 ila 9 milyon yurttaş koşuyor, dua ediyor, Atatürk devrimlerine bağlılığını sunuyor. Ortalama 6 milyon kişi kabul etsek... 1953'ten bu yana 63 yılda, 378 milyon kişi Anıtkabir'i ziyaret etti. Böyle bir hadisenin, dünyada örneği yok.
Sayfa 10 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Barış, günümüzde içi boşaltılan demokrasi, özgürlük, eşitlik, çağdaşlık, hukuk devleti ve benzeri pek çok kavram gibi şekilsiz, kaygan bir kavram haline getirilmiştir. Genel olarak dünyada, özellikle de bizim coğrafyamızda, bireysel ya da toplumsal gücü elinde tutanların dayatmalarına , herhangi bir itiraz cümlesi kurmadan, bedensel-düşünsel-sınıfsal ve kültürel varlığını silerek, geri çekilerek, dolayısıyla kendisini ezen, tüm potansiyelini kötürüm eden güce kapılanarak, ona benzetmeyi erdem sayarak yaşamanın adı olmuştur. Bu durum, tarihten günümüze, iyice ağırlaşarak ve incelerek gelen bir insan kırımıdır. Çıplak gözle, ortalama akılla kavranamayan günümüz üretim ilişkilerinin ve onun uzantısı toplumsal hayatın geldiği yerde bu kırım, insanın kendi eliyle ipini celladına uzatması halini almıştır. Çocuklar, birer şiddet öğesi haline gelen babalarına ve öğretmenlerine saygı duyarak yaşadıkları sürece; Kürtler, kendi kimliklerine Türk kimliği eklemek zorunda kaldıkları sürece; Aleviler, devletin çizdiği inanç ve kültür sınırları içinde varlıklarını sürdürebildikleri sürece; emekçiler, patronlarını en büyük iyilik kapısı olarak gördükleri sürece; azınlıklar, isimlerini değiştirerek aşağılanmaktan kurtuldukları sürece; kadınlar, toplumsal hayatta birer erkek dili olarak var oldukları sürece; marjinal cinsiyetler, kendilerini ezen cinsiyetin himmeti ve şiddetiyle soluk alabildikleri sürece.... barıştan, barış içinde yaşamaktan söz etmek, kocaman ve alçakça bir yalandır, yanılsamadır.
Reklam
Bilinen tarih boyunca,olasılıkla Neolotik Çağ'ın sona ermesinden bu yana,dünyada üç tür insan olagelmiştir : Yüksek,Orta ve Aşağı.Bu üç kesimin amaçları asla uzlaştırılamaz.Yüksek kesimin amacı,bulunduğu yeri korumaktır.Orta kesesimin amacı,Yüksek kesimle yer değiştirmektir.Aşağı kesimin amacı ise - bir amacı varsa kuşkusuz,çünkü Aşağı
Şifacılar ciddi organik hastalıkları tedaviye kalkıştıklarında, çok büyük acı ve mutsuzluklara yol açıyorlar... Şifacı, celladınız oluveriyor. Duanın hastalık tedavisindeki yararlarını savunan bir kitap bile [Larry Dosscy, Heuling Words (Şifalı Sözcükler)] kimi hastalıkların diğerlerine göre daha kolay iyileşmesi ya da hafiflemesi gerçeğinden
Sayfa 198
Ortalama bir zekası vardır; nükteleri epey güldürücüdür ama çoğu kere yersiz kaçar, üstelik zekası keskin falan da sayılmaz; bir kelime ile alt edebileceği tek kişi yoktur dünyada; insanları tanımaz, zayıf noktalarından habersizdir çünkü bütün ömrü boyunca yalnız kendisiyle ilgilenmiştir.
Sayfa 88
Dünyada ortalama yedi milyar insan olmasına rağmen böylesine bir kalabalıkta kimse kimseye birebir benzemez. İnsanların bu imtihan dünyasında karşılaştıkları olaylar, içine düştükleri sıkıntılar yahut nail oldukları nimetler, ihsanlar, makamlar, servetler düşünüldüğünde her bir insan bir birey olarak tek başına bir dünyadır aslında ve zaman ilerledikçe insanların başına gelenler ya da sahip oldukları özellikler onları ya bülbüle çevirir ya kargaya, ya yılana çevirir yahut bal arısına.
Reklam
1960'ta küresel ortalama yaşam süresi eğrisinde ani bir düşüş var çünkü o yıl, Çin'de, muhtemelen insanlık tarihinin yaşadığı insan yapımı en büyük açlık yüzünden on beş ile kırk milyon arası insan -tam sayısı kimse bilmiyor- açlıktan öldü. 1960 senesinde Çin'de hasat, hükümetin daha fazla verim almak için yürüttüğü yanlış politikalarla birlikte kötü geçen sezonun ardından planlananın çok altında kaldı. Yerel hükümetler kötü sonuç görmek istemedikleri için bütün yiyecekleri alıp merkezî hükümete gönderdiler. Geriye hiç yiyecek kalmadı. Bir yıl sonra gördüklerinden şok olan müfettişler, yamyamlığa ve yol kenarlarında cesetlere bizzat şahit oldukları yönünde raporlar aktarmaya başladılar. Hükümet merkezî planlamanın çuvalladığını inkâr etti ve felaket, Çin hükümeti tarafından otuz altı yıl boyunca gizlendi. 1996 yılına kadar dış dünyada herhangi bir yansıması olmadı.
Tüm bu zamlar sizin için... Bollukta götü kaybetmeyin diye
Akıllarımız modern değil; acılarımızın pek çoğu, bu Taş Çağı'na ait psikolojilerimiz ve şimdi yaşadığımız dünya arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanıyor. Obezite bunun basit bir örneğidir. İnsanlık tarihinin büyük kısmında, pek çok insan için yiyecek bulmak güçtü. Birkaç yüzyıl önce bile, ortalama bir Avrupalı aile, bütçesinin yarısından fazlasını yiyeceğe harcıyordu ve çok da para tutmuyordu bu; bir on sekizinci yüzyıl Fransızının aldığı günlük kalori, günümüzde kötü beslenen bir Afrikalı vatandaşın aldığı kaloriye denkti. Yiyeceğin kıt olduğu bir dünyada, bir hayvan için yiyebildiği zaman yemesi ve yağ depolaması zekicedir ve tatlı meyve ya da taze et yeme fırsatını kaçırması intihar gibidir. Ancak şimdi birçok insan, yiyeceğin ucuz ve bol olduğu, azami lezzette olması için akıllıca üretildiği bir ortamda yaşıyor. Yemeği silip süpürmeye dönük Darwinci emre direnmek zor; birçoğumuz için imkansızdır.
Sayfa 197
Tarım öncesi zamanlarda, avcı-toplayıcı alalarımızın ortala-ma ömrü 20-30 yıldı. Ortaçağda ve Geç Roma dönemi Avru-pasında da öyle. Ortalama ömrün 40 civarını bulması, ancak 1870'lerde gerçekleşebildi. Yaşam süresi 1915'te 50ye, 1930'da 60'a, 1955'te 70'e yükseldi; bugünse (erkekler için biraz daha kısa, kadınlar
Sayfa 18
Her kuşak, kendinden sonraki kuşakta eğitim standardının düşmesinden endişe duyar. Sümer uygarlığından kalma, insanlık tarihindeki en eski metinlerden biri sayılan 4000 yıllık kısa bir deneme, gençlerin bir önceki kuşağa kıyasla çok cahil olmasından yakmıyor. 2400 yıl önce, yaşlı ve hınzır Platon Laws (Yasalar) adlı eserinin VII. cildinde,
Sayfa 16
Önemli olan işlevi durumu
Evet erkekler, bu size ne ifade ediyor? Penisiniz büyükse, belki sizi keşfetmeye can atan kadınlar bulabilirsiniz. Ancak unutmayın ki, mesele penisinizin kalkmasıyla bitmiyor. Kadınlar, iki bacak arasında sallanan üçüncü bacağıyla şişinen erkeklere yalnızca “peh!” diyip göz belertir. Joystickinizin küçük olması önemli değil, unutmayın ki, dünyada sizi bulduğunda “oh be!” diyecek bir sürü kadın var. İçiniz rahat olsun, neredeyse bütün kadınlar, büyük kamışlı bir erkektense penis boyutuna bakmaksızın mükemmel sevgiliyi seçer. Okuduğunuz kitapta, kadınların arkadaşlarına methederek anlattığı türden bir partner olmanızı sağlayacak pek çok şey var. Ortalama bir erkekseniz, bunda da bir sorun yok, çoğu erkek öyle! Penisiniz daha büyük olsun diye zamanınızı ve paranızı haplar, pompalar, kremler, ameliyatlar, ağırlıklar ya da egzersizlerle boşa harcamayın; bunların hiçbirinin kalıcı bir değişim yarattığı kanıtlanmamıştır, ayrıca birçoğu takımlarınıza zarar verme riski taşır. Şunu unutmayın, erkekler penis boyutunu kadınlardan daha çok dert eder; bizim tavsiyemiz, kadınları gerçekten tahrik eden şeylere zaman harcamanız.
533 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.