Ebü Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:
- Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular.
(Müslim, Birr 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyamet 2)
Kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan
O, işte...
Oruç Aruoba
Oldum olası bütün milletlerden, mezheplerden ve cemaatlardan nefret etmişimdir, ve bütün sevgim bireylere yönelik olmuştur… Ama en başından şu insan denen hayvandan nefret eder ve tiksinirim.
Ben de günahkar kullarındanım Allahım...
Bir "Kulhuvallahi" bilirim dualardan,
Bir de "Yarabbi şükür" demeyi doyunca,
Bir kere oruç tutmam ramazan boyunca,
Ama çekmediğim kalmadı sevdalardan.
Ben de günahkar kullarındanım Allahım!...
Benim gibi kulun çok dünyada, Allahım!...
Eğer bilmiyorsan işte, haberin olsun.
Ekmek derdi,
Bir kısmi ise Ramazan kandillerini gördügü zaman Müslüman olduğunu hatırlayan Müslümanlardandi. Kandiller
yandı mi ellerine tespihlerini alır, dinlememek ve hiç bir şey anlamamak şarti ile camileri dolasarak Kuran-ı Kerim ve vaaz dinerlerdi. ikindi vakti kalkmak sarti ile oruç bile tutarlardı. Oruç tuttuğu halde namaz kılmaya lüzum görmeyenleri de vardi. Uzun bir namaz olan Teravihe hiç biri yanaşmazdı. Ramazan bitti mi, bunlarin din duygusu da elveda" der, giderdi. Mevsim elbisesi giyme şeklinde olan bu çesit dindarlığa ben her sene hayret ederdim.
Pazartesi ve Perşembe günlerini de ekleyerek belli bir zaman veya bütün bir sene oruç tutulabilir. Bunun yapılması güç geliyorsa en kolay yol, “kelâm orucu” tutmaktır. Kelâm orucu, yani belli bir müddet hiçbir kelime telaffuz etmeme...