"Örneğin kendi kendime şöyle diyorum: "Varsayalım ki bir sabah aşağıya, kütüphaneye indim ve bir ceset buldum, ne yaparım? Ya da varsayalım ki günün birinde bir kadın çıkagelip bana Henry'nin İstanbul'da gizlice evlendiğini ve kocamın iki eşli olduğunu söyledi, ne yaparım, ona ne derim? Ya da varsayalım ki içgüdülerimi izledim ve ünlü bir aktris oldum? Ya da varsayalım ki ülkeme ihanet etmekle Henry'nin gözlerimin önünde öldürülmesi arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım? Ne kastettiğimi anlıyor musun?" Birden Jeremy'ye bakarak gülümsedi. "Ya da..." Yeniden koltuğa oturdu. "Ya da varsayalım ki Jeremy'yle birlikte buradan kaçtım, sonrasında neler olabilir?"