Şu an ne onaylıyorum, ne de onaylamıyorum. Bu hayata karşı takınılacak absürt bir tavır olurdu. Bu dünyaya ahlaki değer yargılarımızla caka satalım diye gönderilmedik. Ne vasat insanların sözlerini dinlerim, ne de güzellerin işine karışırım. Bir insanın kişiliğini sevmişsem, kendini ifade etmek için hangi yöntemi kullanırsa kullansın hoşuma gider. Dorian Gray, Juliet'i oynayan güzel bir kıza âşık olmuş, ona evlenme teklif etmiş. Bunda ne var ki? Dorian, Messalina'yla da evlense şaşırmazdım. Bilirsin, evlilikten pek hazzetmem. Evliliğin en büyük dezavantajı insanı bencil olma hakkından mahrum etmesidir. Bencil olmayan insanlar da tüm renklerini, cazibelerini kaybeder. Birey olma niteliklerini yitirirler. Diğer taraftan, evliliğin geliştirdiği mizaçta insanlar da vardır. Bu tipler bencilliklerini muhafaza ettikleri gibi başka benlikler de geliştirirler. Göz önünde yaşadıkları dışında gizli saklı başka hayatları da olur. Zamanlarını iyi kullanırlar ki bence bu insanın var olma amaçlarından biridir. Ayrıca deneyimin her türlüsü kıymetlidir, bu yüzden evliliğe dair ne söylenirse söylensin, sonuçta o da bir deneyimdir. Umarım ki Dorian Gray bu kızla evlenir, ona olan delice aşkı altı ay sürer, sonra da birdenbire gönlü başkasına kayar. Harika bir vaka incelemesi olur.
Oscar Wilde
İlk önce kitabın beni ne kadar etkilediğinden bahsetmek istiyorum.Dorian’ın saf ve temiz halinden haz,zevk,güzellik odaklı yaşantıya geçişi gerçekten çok etkileyici.Kesinlikle Dorian’a hak vermiyorum ama yazar bence Dorian’ın düşünce ve fikirlerini çok güzel yansıtmış.Kitaptan bahsetmek gerekirse ressam Basil Hallward ve Dorian Gray’in bir etkinlikte tanışmasıyla her şey başlıyor.Basil,Dorian’ın güzelliğinden ve nur gibi yüzünden o kadar etkileniyor ki bütün resimlerinin modelliğini yaptırıyor yeni arkadaşına.Ve resimlerine ilham veren bu kişiyi arkadaşı Lord Henry Wotton’a bahsediyor ve Henry arkadaşını bu kadar etkileyen kişiyi merak ediyor,tanışmak istiyor.Bu tanışma gerçekleşiyor ve Dorian’ın güzelliğinden,gençliğinden haz,zevk,güzellik odaklı bir hayat yaşayan Henry de etkileniyor.Basil’in kendisini çizdiği portreye modellik yaparken Dorian’a yavaş yavaş kendi fikirlerini aşılamaya başlıyor.Dorian gizemli,kendinden emin bu adamın fikirlerini dinleyip kendine empoze etmeye başlıyor.Ve böylelikle roman başlıyor.
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,5bin okunma
Dilediğimiz şeylerin bir gün gerçekleştiğini görsek acaba her şeyi dileyebilir miydik?
Dorian Gray'in Portresini sanırım bu cümle özetlerdi... Bazı şeyler varken değil, yokken güzeldir cümlesi sanırım bu kitabı anlatır. İşte bu kitapta öyle bir eser. Hangi karakterin ana karakterimizin olacağını belirleyemediğimiz, hayat hikayelerini
Umarım ki Dorian Gray bu kızla evlenir, ona olan delice aşkı altı ay sürer, sonra da birdenbire gönlü başkasına kayar. Harika bir vaka incelemesi olur.
Oscar Wilde hakkında dinlediğim podcast sayesinde okuduğum kitabı
Dorian Gray’in Portresi.
İlk öncelikle kitabı beğendiğimi söyleyemem. Kurgu içinde eksiklikler, bağlanmayan noktalar, zaman atlamalarının da karışık olduğu bir kitap. Bu yazarınn üslubu mu diye düşünürken nedenini
Emre Bulut incelemesinde öğrendim. incelemesi için bkz.
Oscar Wilde'ın kalemine bayılıyorum. etkisinden kurtulamadığım bir kitaptı. kafamdaki karakterleri betimlemekten kendimi alamadım. kitaba ithafen bir çizim yaptım, çok yakında sanat sayfamda paylaşacağım. çok zamansız olduğundan kitaptan alıntılar yapamadım, ama kitabımın sayfaları çizik içinde kaldı.. herhangi bir kitap incelemesi yaparken her zaman gergin hissediyorum:( herkese tavsiye etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Okuyun, okuyun ve okuyun!
Bir arkadaşımın önerisiyle aldığım bu kitap, Oscar Wilde'ın kalemiyle tanıştırdı beni. Dorian'ın hayatını, düşüncelerinin ve yaşam biçiminin değişimini okumak zevk (ve bazen de rahatsızlık) vericiydi. Yaşlılığa, gençliğe, ahlaka ve yaşama dair düşüncelerimi etkiledi.
Yazarın kullandığı cümleler, yaptığı benzetmeler muhteşemdi. Her ne kadar çeviri bir eser olsa da, edebiyatın güzelliğini hissettirdi. Bir örnek vereyim sizler için;
"Zariflik ondaydı, delikanlılığın ak duruluğu ve eski Yunan mermerlerinin bizler için sakladığı güzellik."
Kolay okunabilir, akıcı bir kitap. Klasik okumaya başlamak için birebir. Herkese tavsiye ederim.
Okuduğum kitaplar arasından en sevdiklerim arasında yerini aldı, buradan bu kitabı öneren arkadaşıma teşekkür ederim..
Kitabı 2.defa okudum. İlk seferde çok beğenmemiştim ama o zamanlardan bu zamana hem değiştim hem de özellikle klasiklerin belli aralıklarla okunulması gerektiğini düşünüyorum çünkü her an değişiyoruz ve hiçbir zaman aynı kişi değiliz. Kitap incelemesi daha önce çok yapmadığım için nasıl yapıldığını bilmiyorum. Oscar Wilde’ın “Mutlu Prens” kitabını okuduktan sonra bunu tekrar okumaya karar verdim. Onu da öneririm.
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,5bin okunma
BİR NARSİST TÜKENİŞ’İN ANALİZİ
Yazıldığı yıl 1891’den beri okuyan herkes yaşlandı, bir tek bu roman ilk yazıldığı zamanki gibi hep genç kaldı. Her gelen yeni neslin hayranlıkla okuduğu roman –
Bu kitabı okuduktan sonra,yaptığımız kötülüklerin cezasını çektiğimize inandığımız zaman,eylemin vicdani yükünden kurtulmuş hissettiğimize ve sorumluluk hissetmekten bu şekilde kaçtığımıza kanaat getirdim.Dorian Gray,düşünmeden dilediği bir dileğin gerçek olması sonucunda,işlediği günahların sorumluluğunu üstlenemez hale geldi.Yaptığı kötü eylemler,Dorian’ı değil Dorian’ın portresini çirkinleştirdi.Aradan geçen onca yıl;yine Dorian’ın kendisini değil,portresini yaşlandırdı.Başlarda gençliğinin vermiş olduğu güzelliği kaybetmiyor olmak hoşuna gitse de,çirkinleşen eylemlerinin bedelini ödemiyor olmak omuzlarındaki yükü artırdıkça artırdı ve bu vicdani yükle yaşamak gittikçe zorlaştı. Kurgu genel olarak bundan ibaret.Karakterlerden bahsetmem gerekirse;Lord Henry’nin,kadın ve erkeği tanımlama şeklinden,insanı manipüle eden ukala tavrından hiç hoşlanmadım.Bir türlü ısınamadığım bi karakter oldu.Ancak,kelimeleri ustalıkla kullanarak insanları ikna etme becerisine de içten içe hayran olmadım değil.Her şeyin başlangıcı o portreyi resmeden Basil ise daha silik bir karakterdi.Hayatı sanatından ve sanatını besleyen arkadaşı Dorian’dan ibaretti ve bunun bedelini çok ağır ödedi,daha fazla detay vermiyorum. Okumanızı kesinlikle öneriyorum,özgün ve kendine bağlayan bir eserdi.
Kitapta gencin, Dorian Gray'in saflığını ve masumiyetini kaybetmesi ve bu yüzden karakterinin bozulması anlatılıyor. Kısaca özetlenecek olursa, ressam olan Basil Hallward, Dorian Gray'in bir portresini resmediyor. Hatta, Hallward bu portreyi resmederken Dorian Gray'in saf güzelliğinden o kadar çok etkileniyor ki en önemli eserinin bu olduğunu söylüyor. Bu yüzden, bu düşüncelerini yakın arkadaşı Lord Henry'e aktarıyor ve Henry de bu genç ile tanışıyor. Fakat Henry sadece tanışmakla kalmıyor, Dorian Gray'i kendi düşünceleriyle etkileyip tamamen hayatını değiştiriyor. Sonrasında ise bu masum ve saf genç, zevk ve güzellik düşkünü birine dönüşüyor. Gray'in yeni hayatı ise kitabın akışını değiştiriyor. Kitabın geri kalanında hiç beklemeyeceğiniz bir Dorian Gray karşınıza çıkıyor.
“...insan ruhunu yitirdikten sonra dünyalar onun olsa neye yarar.”
Sanırım kitabın incelemesi için güzel bir alıntı oldu bu tam da ana karakterini yansıtan. Kitap gerçekten harika ve ötesiydi. Sanırım kalbimdeki bir başka tahta sahip oldu:Dorian Gray’in Potresi.
Kitap incelemesinden önce,biraz yazar ile başlamak istiyorum. Oscar Wilde, kesinlikle
Merhabalar,
Malum koronalı moronalı karantinalı kısa çalışma ödenekli işsiz güçsüz günlerimde açtığım ve sizlerin değerli destekleriyle her geçen gün büyüyen Youtube kanalımın bugün 17. günü.
1 Nisan tarihinden başlayarak iki ay boyunca neredeyse her gün bir kitap incelemesi bir de edebiyat sohbeti olarak devam ettiğim kanalıma Haziran ayı