Mafya şefleri en büyük babayla buluşacaktı ve onun her dediği kanun sayılıyordu. Kapı çaldı ve uşak açmaya gitti. Delikten baktı ve ziyaretçiyi tanıyınca içeri girmesine izin verdi.
"Şemsiyenizi kapıda bırakın," dedi uşak ziyaretçiye.
"Şemsiyem yok ki," dedi ziyaretçi.
"O zaman eve git bir tane al. Patron bana herkesin şemsiyesini kapıda bırakması gerektiğini söyledi. Yoksa seni içeri sokamam."
Kural kuraldır.
Slobovia ile Kovalski birkaç bira içmek için geceyarısı meyhanede buluşurlar.
"Karın iyi yemek yapar mı?" Diye sorar Kowalski.
"Bugün eve geldim," der Slobovia, "ve karım ağlayıp duruyordu, çünkü bana pişirdiği yemeği köpek yemişti. 'Üzülme,' dedim ona, 'sana yeni bir köpek alırım.'"
Joe bir köpek tarafından ısırılmıştı. Yara bir türlü iyileşmek bilmiyordu, o yüzden doktora gitti, doktor da ona köpeği getirmesini söyledi. Tam da doktorun şüphelendiği gibi hayvan kuduzdu. "Korkarım sana aşı yapmak için çok geç kalındı," dedi doktor Joe'ya.
Joe doktorun masasına oturup deliler gibi bir şeyler yazmaya başladı. "Belki de işler o kadar kötü gitmez," diye teselliye çalıştı doktor, "hemen vasiyetini yazmana gerek yok."
"Vasiyetimi yazmıyorum," diye cevapladı Joe, "ısıracağım insanların listesini çıkarıyorum."
Kendi bedenine karşı merhametli olmazsan başka hiçbir bedene merhamet gösteremezsin.
Eğer insan hayatını cennetteymişçesine yaşarsa ölüm bu deneyimden hiçbir şey çalamaz.
Batı tıbbı insana mekanik açıdan bakar...
Nefes almak senin kontrolünde olsaydı çoktan ölmüştün.
Beden
Sen onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Ona sadece aynada baktın. Hiç içeriden bakmadın; o kendi içinde bir evrendir.