Ebu Abdirrahman es-Sulemi şöyle demiştir: "Osman b. Affan, Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anhuma ve daha başkaları gibi kendilerinden Kur'ân okuduğumuz kimseler bize anlattılar ki, onlar Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den on ayeti, bu ayetlerin içerdiği ilim ve amel olarak öğrenmedikçe diğer ayetlere geçmezlermiş. Dediler ki: "Biz Kur'ân'ı ilmi ve ameli öğrendik."¹ Ibn Mes'ud radıyallahu anh dedi ki: "Bizden biri Kur'ân'dan on ayeti manaları ile öğrenip amel etmedikçe diğer ayetlere geçmezdi."² 1 Sahih. Tefsiru Mucahid (1/68) Abdurrazzak Musannef (6027) İbn Ebi Şeybe (6/118) Ahmed (5/410) Taberi (1/74) Ibn Sa'd (6/172) Tahavi Şerhu Muşkili'l-Asar (4/83) 2 Sahih. Taberi (1/74, 83) Tahavi Şerhu Muşkili'l-Asar (4/82) Hakim (1/557) Beyhaki (3/119)
Sayfa 37 - Üç S BasımKitabı okuyor
Osman b. Affan radıyallahu anh
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Osman radıyallahu anh’ı kızı Rukiyye ile evlendirmiştir. Rukiyye radıyallahu anha onun nikahında iken Bedir günlerinde vefât etmiştir. Bundan sonra da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Osman radıyallahu anh’ı kızı Ümmü Gülsüm ile evlendirdi. Bu sebeple ona “Zinnureyn (iki nur sahibi)” lakabı verilmiştir.
Reklam
Osman b. Affan Radıyallahu Anh meleklerin haya ettiği sahabe
Aişe radıyallahu anha’dan; “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem evimde uyluğu veya baldırı açık halde yatıyordu. Ebu Bekir radıyallahu anh, girmek için izin istedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem halini bozmadan izin verdi. Konuştular. Bir müddet sonra Ömer radıyallahu anh girmek için izin istedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem aynı halini hiç değiştirmeden ona da izin verdi. Konuştular. Bir müddet sonra Osman radıyallahu anh izin istedi. Bu sefer Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yatağında doğrulup oturdu. Üstünü başını düzeltti. O da girdi ve konuştular. O gidince ben dedim ki: “Ey Allah'ın Resûlü! Ebu Bekir gelince şeklini bozmadın. Sonra Ömer geldi, şeklini bozmadın. Osman gelince oturdun ve elbiseni düzelttin.” Buyurdu ki: “Kendisinden meleklerin hayâ duydukları bir kimseden ben hayâ duymayayım mı?” Müslim (1401)
Derin İlim Sahipleri
Abdullah b. Mes'ûd (radıyallahu anh) devamla şöyle söylemişti: "En mütedeyyin ve şuurlu kalbler onlara aitti. Takvada onların rakibi yoktur. Ulaşabilecekleri en yüksek mertebeye ulaşmışlardı ve en derin ilme sahiplerdi." Burada kullanılan kelimelere dikkatinizi çekerim. Abdullah b. Mes'ûd (radıyallahu anh), ashabın en çok ilme
Tahavi ve Beyhaki, Said b. Müseyyeb'ten şöyle rivayet etmişlerdir: "Hz. Osman b. Affan'ı (Radıyallahu anh) minber üzerinde hutbe okurken işittim. Şöyle diyordu: Ben kuru hurma satın alıyor ve onu birkaç sa' kâr ile satıyordum. Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bana: "Satın aldığın zaman ölçerek al, sattığın zaman da ölç" dedi. Tahavi, Şerhu Meani'l-Asar, V/570 (5416)
Sayfa 27 - Cilt 2.Kitabı okuyacak
Eban b. Osman b. Affan rahimehullah'tan: "Osman b. Affan radiyallahu anh dedi ki: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: اسمه مَنْ قَالَ فِي أَوَّلِ يَوْمِهِ ولَيْلَتِهِ بِسْمِ اللهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ
Reklam
Osman b. Affân'dan (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Peygamberimizﷺ buyuruyor ki: -"Herhangi bir kimse farz bir namazın vakti gelince onun abdestini, huşunu ve rukuunu eksiksizce yerine getirirse, büyük günahlar işlenmemişse, o namaz, o güne kadar işlemiş olduğu tüm günahlara kefaret olur. Bu her zaman böyledir." (Müslim)
عن عثمان بن عفان رضي الله عنه مرفوعاً: «ما من عبد يقول في صباح كل يوم ومساء كل ليلة: بسم الله الذي لا يضر مع اسمه شيء في الأرض ولا في السماء وهو السميع العليم، ثلاث مرات، إلا لم يَضُرَّهُ شيء». [صحيح] - [رواه أبو داود والترمذي وابن ماجه والنسائي في الكبرى وأحمد] Osman b. Affan -radıyallahu anh- merfu olarak anlatıyor: «"Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil'-Ardi ve'lâ fi's-Semâi ve Huve's-Semî’u'l-Alîm/ Ne yerde, ne gökte adı(nın anılması)yla hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah'ın ismiyle ki, O Semî ve Alîm'dir." duasını her günün sabahında ve akşamında üç defa okuyana hiç bir sıkıntı gelmez.» Her günün sabahında ve akşamında yani fecir/imsak doğduktan ve güneş battıktan sonra. İmam Ahmed'in rivayetinde; "Günün yahut gecenin ilk vaktinde" "Bismillâhi" Yüce Allah'ın ismini tazim ve teberrük ederek anarım demektir. "Ellezi lâ yedurru ma’asmihi" Halis bir niyet ve itikat ile anılırsa. "okuyana hiç bir sıkıntı gelmez." Ne yerde ve ne de gökte olan bela ve sıkıntılar zarar veremez. "ve Huve's-Semî" O sözlerimizi işitendir. "el-Alîm" O bütün hallerimizi bilendir. Bu hadis bu sözleri söyleyen kimseye hiç bir zarar ve sıkıntının dokunmayacağını haber vermektedir.
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.