Çinlilerin takip ettikleri siyaset korkunçtu. Türk’ü Türk’e kırdırıyorlardı. Türklerle yaptıkları bu savaşta, Çin ordusunun başındaki kumandanda maalesef Türkistanlıydı. Bu subay sonradan hatasını anlamış Türkistan davası için çalışmıştır.
Halk arasından çıkan gönüllü, kahraman delikanlılar savaşa iştirak ediyordu. Bu delikanlılara ‘Batur’ ismi veriliyordu. Kazak Türkleri, eskiden beri iyi silah kullanan nişancı kimselerdi.
1940 senesinin 1.ayının 14.günü Çinli kaymakam kasaba halkını camiye topladı. Kendisi caminin minberine ayağında çizmeyle çıkarak konuşma yaptı. Orada bulunan halk buna dayanamayarak kaymakamın yakasına yapışıp yere indirdiler. Onu ve yanında bulunan 37 Çinliyi öldürdüler. Böylece isyan başlamış oldu.
1939 senesinin sonlarında, Altay vilayetindeki Kazak Türklerinin elindeki silahların hepsini topladılar. Bütün bilgili başkanlarını tutukladılar..
Türkistan'ı 14 parçaya böldüler. 14 millet dediler. Maksat, milleti birbirine düşürmek. 1938 senesine kadar idare nispeten daha yumuşak idi. Birkaç mektep yapıp yollar yapabildiler. 1938 senesinde idarenin sosyalizm olduğu açıkça görüldü. Yavaş yavaş bütün Türkistan'a yeni rejim getirmek istedikleri anlaşıldı.
Osman Batur...
Ben ölürüm lakin dünya durdukça benim milletim cihada devam edecek.
Bin Yıldır Düşmeyen Cephemiz Doğu Türkistan