Hava fotoğrafçılığının arkeolojik araştırmalarda kullanılması, I. Dünya Savaşı sırasında askeri keşiflerin bir yan ürünü olarak başlamıştır. II. Dünya Savaş’ında, savaşan ülkelerin fotoğrafla haber alma bölümlerinde daha çok arkeologların görev yaptığı izlenir
Sayfa 64
Temelde tarih ve diğer ilgili bilimler sarıya, temelde coğrafya ve diğer ilgili bilimler ise kırmızıya karşılık gelirken, bu iki rengin bir araya gelmesi, tıpkı turuncu gibi tamamen yeni ve kendisini ortaya çıkaran renklerden farklı olan tarihi coğrafyayı meydana getirmektedir.
Sayfa 28
Reklam
Bir Çin atasözünde belirtildiği gibi, “ çalışmalarını planla,planların için çalış”, işin her aşaması planlanır ve planı uygulamak için çalışılırsa,başarı kaçınılmazdır.
Coğrafya
Arazide gözlem yapılırken J.P. Marsh’ın şu sözleri ise hiçbir zaman unutulmamalıdır: ‘Bakmak bir işlevdir; görmek bir sanat!.
Sayfa 350Kitabı okudu
Akademik bir disiplinin devamlılığı,onun mensuplarının o disiplinin devamlılığına ve yararlı olduğuna inanmasına bağlı değildir. O disiplinin devamlılığı toplumun onun devamlılığına ve yararlılığına inanmasına bağlıdır. Toplumun araştırma ve öğretim gibi masraf gerektiren faaliyetlere desteği üretilen bilginin kullanılabilirliği ve topluma faydalı olmasına bağlıdır.
Sayfa 232 - YeditepeKitabı okudu
... bir bütünü anlamanın en iyi yolu, bütünü meydana getiren yapı taşlarını tek tek ele alıp incelemektir.
Sayfa 185 - YeditepeKitabı okudu
Reklam
... bir disiplini ezberden kurtarmanın yollarından birisi öğrencileri düşündürmeye sevk etmekten geçmektedir. Önce düşünceye sevk ederek, arkasından problemlerin tespiti ve nihayet çözüm için çaba sarf etmeyi öğretmek gerekmektedir.
Sayfa 169 - YeditepeKitabı okudu
Darwin'in fikirleri etkisiyle genel bir insan-yer ilişkisi teorisi üretilmiş ve bu teori "insanın yeryüzündeki yaşamı geniş ölçüde içinde yaşadığı fiziki çevre tarafından ve zaman içinde biçimlendirileceği öne sürülmüştür. Başka bir ifade ile doğa şartlarının kültürü ve insan davranışlarını etkileyen temel etmen olduğu ve bu bağlamda beşeri olay ve olguları anlamada ilk başvurulması gereken şeyin bir yerin/bölgenin doğa şartları olduğu varsayılmıştır. Sonuçta bu dönemde insan-çevre ilişkisi ağırlıklı olarak "çevreci determinizm" ile açıklanmıştır. Darwin'in görüşlerini Malthus'unkilerle sentezleyerek "sosyal darwinizm" teorisini oluşturan H. Spencer, toplumların hayatta kalabilmek için birbiriyle mücadele etmesi gerektiğini ve dolayısıyla güçlü olanı varlığını sürdürebileceğini öne sürmüştür. Böyle bir Dünya algısı Avrupa'da modern savaş için lojistik bir temel oluşturma, ulusal ve emperyal kimliği geliştirme, kolonileri yönetme ve ekonomik sömürü için kaynakları geliştirme ve yönetme bağlamında Batılı devletlere yardımcı olmuştur. Çünkü deterministik coğrafya algısı sonucu sömürülen ülkelerin geri kalmışlığı o ülkelerin doğal ve beşeri kaynakları ile açıklanmış (bunun doğal bir sonucu olduğu varsayılmış), böylece ülkeler arasında bir hiyerarşi kurulmuş ve bunun sonucu olarak da bu ülkelerim sömürülmesi ve insanlarının köleleştirilmesi meşrulaştırılmıştır.
Sayfa 124 - YeditepeKitabı okudu
Doğudaki İslam dünyasında ticaretin getirdiği büyük bir zenginlik vardı ve buralar o dönemde batılı insanların hayallerini süslüyordu. Bu nedenle doğu, Avrupa'daki insanlara cenneti ifade ediyordu. Ayrıca tek tanrılı/monoteist dinlerin doğuda ve hatta doğu Akdeniz'de ortaya çıkması ile birlikte Kudüs'ün kazandığı önem dolayısıyla 'cennetin doğuda olduğu' düşüncesi savunuluyordu. Bütün bunların sonucunda da cennet haritalarda, Asya kıtasının üzerine kondurulmuştur ki, bilindiği gibi Haçlı seferlerinin çıkış nedenleri arasında da kilisenin 'cennet için savaşın' propagandası önde gelmektedir.
Sayfa 62 - YeditepeKitabı okudu
İlkçağ'da Coğrafya
Hipokratus (M.Ö. 460-377) 'pek çok yerde insanların fiziksel ve ahlaki karakterleri kendi ülkesinin doğasını izler'
Sayfa 51 - YeditepeKitabı okudu
Reklam
Kanımızca Türkiye'de coğrafya biliminin geri kalmasında en önemli sebeplerden biri de, meslektaşlarımız arasında "eleştiri kültürünün olmamasıdır. Gerçekten de bilindiği üzere "eleştiri geliştirir" ve eleştiri, ister olumlu isterse olumsuz yapılsın, her halükarda yürütülen bilimsel araştırmaları daha iyiye daha kaliteliye götürmektedir. Bu gerçeği herkesin bilmesi ve kabul etmesine rağmen nedense hiçbir coğrafyacı meslektaşımı eleştirmez! Elbette eleştirmez derken kastedilen "yazılı eleştiri ve buradan kaynaklanan eleştiri kültürü dür. Yoksa ne yazık ki, meslektaşlarımız "sözlü" olarak yapılamayacak eleştiriyi bile yapmakta ama bunlar sözel kaldığı için "dedikodu"dan öteye gitmemektedir. Muhtemelen bu durum Amerikalıların "easier said than done söylemek yapmaktan kolaydır" veciz sözündeki sebeple ilgilidir. Başka bir ifade ile söylemek kolaydır, zor olan söylenen, iddia edilen eksiklikleri tamamlayarak daha iyisini yapmaktır.
Sayfa 32 - YeditepeKitabı okudu
Tarih ve Coğrafya
Böylece tarih ve coğrafya, diğer öğrenme alanları gibi neyi inleyeceklerine değil, nasıl inceleyeceklerine baktıkları için onlardan ayrılıyorlardı.
Tarih ve Coğrafya Bilimlerinin Farkı
Tarih ve coğrafyanın farklı yönlerle ilgilendiği düşünülür. Birisi insanların ve olayların zamanda hiyakeleri üzerine, diğeri mekanlar, haritalar ve çevresel etkiler üzerine odaklanır.
Çevre İnsan Etkilişimi
Ormanın derinliklerinde yaşayan bir kabilenin kelime haznesinde 'ufuk' kelimesi bulunmazken, açık arazide yaşayan insanların düşüncelerinde ''açık alan'' kavramı sıkı bir yer etmiştir.
Paleocoğrafya
Başka bir ifade ile plaeocoğrafya, insansız zamanlardaki fiziki coğrafya unsurlarının(tooğrafya, kıtalar, sular, bitkiler vb.) ilk oluşumu ve gelişimiini araştırmaktadır.
Sayfa 318
Resim