Olur mı bir gün aceb fasl-ı nev-bahâr-ı ferah,
Eser mi gülşen-i hâtırda rûzigâr-ı ferah . AÇIKLAMA :
Acaba bir gün ferah baharının zamanı gelir mi? ( Acaba ) hatır gülşeninde ferah rüzgârı eser mi?
Çok riyâkâr var velî görünür
İbn Mülcem iken Ali görünür
Çok münafık vardır veli görünür,
İbn Mülcem iken, Ali görünür.
Osman Nevres
Şimdi âkıl odur zamânede kim
Ketm-i irfân edib deli görünür
Günümüzde akıllı odur ki,
İlmini gizleyip deli görünür.
Nevres
Tâc ü destâr ile tefâhur eden
Açamaz başını keli görünür
Taç ve sarıkla övünen,
Açamaz başını, keli görünür.
Nef’î
"Gördüm açılırken bu seher gonce-i hâre
Sordum n'ola bu cevr-ü cefâ bülbül-ü zâre
Bir âh çekip hasret ile dedi ne çâre
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül"
Sille-yi dâr-üş-şifâ’dır sanmayın gök gürlüyor,
Bu yağan yağmur değil Asuman ağlar bana.
Manası;
(Gök gürlüyor sanmayın, vatanın sillesidir bu,
Yağan yağmur değil, gökyüzünün bana ağlamasıdır.)
Gördüm açılırken bu seher goncayı hâre
Sordum n’ola bu cevr ü cefâ bülbül-i zâre
Bir âh çekip hasret ile dedi ne çâre:
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.
Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül
Etsem de abestir sitem-i hâra tahammül
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül
Sultan Abdulhamid'in tahttan indirildikten sonra, yağmurlu bir havada ailesi ile beraber tren garına götürülürken söylediği beyit:
Sille-i dârü'ş-şifâdır sanmayın gök gürlüyor
Bu yağan yağmur değil âsumân ağlar bana