Sille-yi dâr-üş-şifâ’dır sanmayın gök gürlüyor, Bu yağan yağmur değil Asuman ağlar bana. Manası; (Gök gürlüyor sanmayın, vatanın sillesidir bu, Yağan yağmur değil, gökyüzünün bana ağlamasıdır.)
Gönül garipliğim gelmesin mi hatırıma Gelince naleleri bülbülün garip garip
Sayfa 546
Reklam
Yatmış uyumuş bildiğim agah uyanıklar Bir dahi uyanmaz mı ecep ah uyanıklar
Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül Etsem de abestir sitem-i hâra tahammül Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül
Sultan Abdulhamid'in tahttan indirildikten sonra, yağmurlu bir havada ailesi ile beraber tren garına götürülürken söylediği beyit: Sille-i dârü'ş-şifâdır sanmayın gök gürlüyor Bu yağan yağmur değil âsumân ağlar bana
Osman Nevres Divanı
Osman Nevres Divanı
Gördüm açılırken bu seher goncayı hâre Sordum n’ola bu cevr ü cefâ bülbül-i zâre Bir âh çekip hasret ile dedi ne çâre: Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.
Reklam
Senden geçemem alem eğer düşmanım olsa Mecburunum ölsem de seni terk edemem
Yandı ciğerim çıkdı göge ah u figanım Hep mihnet ile hasret ile geçti zamanım
Sayfa 341
Çekmez efendim bu derdi herkes İster kabul et ister dilim kes
Ellerle o zevk etdi ben âteşlere yandım Çektim o kadar cevr ü cefâsın ki usandım Derlerdi kabûl etmez idim, şimdi inandım Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül!
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.