"Türkiye, zeytinyağlarını döviz karşılığı ve pahalı fiyatla satabilmek için memleketine soya yağı ithal edilmesine müsaade etmiş ve birkaç yıl sonra soya yağı ithalatı devam ederken, eski fiyatın yarısı ile bile zeytinyağlarına alıcı çıkmadığını hayretle görerek Birleşik Amerika ile yaptığı soya yağı anlaşmasını feshetmeye mecbur kalmıştır. Zeytinyağlarının soyaya yaklaşık bir fiyatla satın alınmak istenmesi ve buna karşılık soya ihracına devam isteği ileri bir toplum olan Amerika'nın, üretim fazlalarını memleketinden çıkarmak ve bunun yerine dünyanın en lezzetli ve şifalı yağlarından biri olan zeytinyağlarımızı kendi çıkarına uygun olarak pazarlarına aktarmak için uyguladığı uzun vadeli projenin ikinci safhasını teşkil ediyordu. Üçüncü safhada ise Türkiye'nin yağ üretim gücü iyice törpülenecek ve memleketimiz devamlı bir soya pazarı haline getirilecekti. Hükümetimiz bunu hissetmiş ve ucuz hatta bedava olsa da dış kaynaklara dayanmanın tehlikeli olacağını ve iç kaynakları harekete geçirmenin gerektiğini anlayabilmiştir."
Sayfa 72 - Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 2009.Kitabı okudu
"Yeni sömürgeciliğin, yeni usulleri uyanmaya başlayan üçüncü dünya ülkeleri ile, bazı toplumlarda bazı gruplar tarafından anlaşılmaya, öğrenilmeye ve halka öğretilmeye başlanıldığı için sömürgeciler, şu sıralarda tanımlanması güç ve daha yeni usuller bulmakla çok meşgul görünüyorlar. Bütün bunlar sömürgeciliğin dünya var oldukça var olacağını ve fakat şekil ve kalıp değiştirerek uygulanacağını gösteriyor. Bugünkü usuller geri toplumların malumu olduğu gün sömürgeciler, yeni ve daha korkunç araçlarla işe başlayacak ve çıkarlarını gene de devam ettireceklerdir. Böyle olmasına rağmen geri toplumlar ümitsizliğe düşmemelidirler. Atatürk bütün sömürgecilerin 'hasta adam' ismini verdikleri bir toplum üzerinde müşterek gayret sarfetmelerine ve bütün güçlerini seferber etmiş olmalarına rağmen, köklü bir toplumun bilinçli direncinin yıkılamayacağını bize ve bütün dünyaya göstermiştir. Eski sömürgecilik gibi yeni sömürgeciliğe karşı girişilecek olan mücadelede bilinçli olmak ve milletçe müşterek hareket edebilmek, kurtuluşun tek çaresidir."
Sayfa 81 - Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 2009.Kitabı okudu
Reklam
"Emperyalistler eski çağlarda gelirlerini artırmak ve dünya nimetlerinden diğer toplumlara nazaran daha çok faydalanabilmek için bütün şiddet ve tehdit araçlarından faydalanmışlardır. Öldürücü silahlarla başka toplumları yıldırmak ve gerekirse tüm olarak ortadan kaldırmak, daha rahat bir hayat yaşamak için her şeyi göze alabilen hırslı sömürgecilerin Asya ve Afrika ile Güney Amerika toplumları üzerinde zaman zaman denedikleri iğrenç usuller olarak tarih kitaplarına geçmiş bulunuyor. Öldürme, yıldırma ve korkutma ile kazanılan ülkelerde sömürgecilerin uzun süreli hâkimiyetler kuramayışları ve bu ülkelerde çıkarlarını devam ettirebilmek için oldukça pahalıya mal olan silahlı kuvvetlerin bulundurulması mecburiyeti, kendi evlatlarının uzak ülkelerde tehlikeli bir hayat yaşamalarına razı olamayan sömürgecileri, yeni usuller bulmak için düşünmeye ve bilimsel bulguları da başka toplumları sömürmek için bir araç gibi değerlendirip kullanmaya yöneltmiştir. İngilizlerin meşhur 'Parçala ve Hükmet' sloganı, aynı kandan gelme, inançları bir çıkarları müşterek insanları çatışma haline getirerek sömürme için müsait bir ortam hazırlama bakımından değerli bir formül olarak 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında çok kullanılmış ve bugün bile değerini kaybetmemiştir."
Sayfa 79 - Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 2009.Kitabı okudu
"Dünyada yaşayan milletler, bölgelere göre tüm olarak kıyaslanacak olursa, daima iyi beslenenin kötü beslenen toplumları sömürmekte olduğu görülecektir. Çünkü iyi beslenen toplumlar güçlü ve kuvvetlidirler. Bu memleketlerde yaşayanlar uzun yaşamakta, iyi eğitilmekte ve öğrendiklerini uygulayacak kadar olumlu bir sağlığa sahip bulunmaktadırlar. Geri kalmış toplumlar ise iyi beslenemedikleri için sağlığı bozuk, güçsüz ve ekseriya kötü beslenme şartları altındadırlar."
Sayfa 70 - Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 2009.Kitabı okudu
Osman Nuri Koçtürk, bilinen adıyla Tarhana Osman: "Günümüzde (soğuk savaş) bir toplumu uysallaştırmak, yönetmek, entelektüel kapasitesini azaltmak, az düşünen bireylerden oluşan bir toplum yaratmak için top ve tüfek gerekli değildir. Bunu beslenme politikalarını ele geçirerek sulh içinde ve minnet duyguları ile aşabilirsiniz. Amerikan emperyalizminin yaptığı budur. " Bunları söylerken ekranlardan uzaklaştırılmaya çalıştırılıyordu. Tarih: 16 Ekim 2016.İzmir Karşıyaka'ya büstü dikildi.
Sayfa 307 - KırmızıKedi
"Bilinçli olmak ve yönetici kadrolara bilinçli kişileri getirerek, demokratik düzen içinde değer taşıyan baskı gruplarını çağımızın sorunları üzerinde aydınlatmak kurtuluşun tek çaresi olacaktır."
Sayfa 17 - Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 2009.Kitabı okudu
Reklam
458 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.