Bayramlar, rûhânî bir sürûr içinde, bir ibadet vecdi ile yaşanmalıdır. Nitekim bayram gün ve gecelerinde yapılan hamd, şükür, zikir, tesbîh, tekbîr ile ferdî ve ictimâî bütün kulluk tezâhürlerine, Cenâb-ı Hakk’ın müstesnâ mükâfatları vardır. Nitekim hadîs-i şerîfte:
“Ramazan ve Kurban bayramı gecelerini, sevâbını Allah’tan umarak ibadetle ihyâ edenlerin kalbi, -bütün kalplerin öldüğü günde- ölmeyecektir.” buyrulmuştur. (İbn-i Mâce, Sıyâm, 68/1782)
- Osman Nuri Topbaş Hocaefendi