İslâm, Müslümanlara hesap gününü düşünerek yaşamayı ve kimsenin hakkına tecavüz etmemeyi öğretir. Rasulullah (s.a.v) kâmil bir mü'mini şu veciz ifadelerle tarif etmiştir: ''Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir...'' Hakikaten bir Müslüman, İslâmî eğitimi ve ibadetleri boyunca devamlı ''zararsızlık'' talimi görür. Sonunda o hale gelir ki hiç kimse ondan bir zarar geleceğini düşünmez. Böyle bir mü'min etrafına daima huzur ve güven telkin eder.
Sayfa 21 - (Buhârî, Îmân, 4-5)
İstanbul fethedildiğinde civardaki hükümdarlardan tebrik için heyetler gelmektedir. Bunlar arasında Kudüs Rum Patriği Atnasyos da vardır. Fatih'in huzuruna çıkan patrik, Peygamber Efendimiz'in parmak basarak imzaladığı emannameyi ve Hazret-i Ömer zamanından kalma kûfî hatla yazılı belgeleri gösterir. Kudüs'teki ibadet mekanlarının eskiden olduğu gibi kalmasını rica eder. Efendimiz'in verdiği hakları aynen tasdik eden Fatih, bir ferman yazar ve ''Her kim hatt-ı humayun'u feshederse Allah'ın lanetine uğrasın!'' kaydını düşer. Bu ferman şu anda Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Kilise Defteri, no:8'de bulunmaktadır.
Sayfa 23
Reklam
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır. ''Bir kuşu (gıda ihtiyacı sebebiyle) keserken bile olsa kim merhamet ederse, Allah da ona Kıyamet Günü merhamet eder.''
Sayfa 26 - Taberani, Kebir, VIII, 234 / 7915 ; Beyhaki, Şuab, VII, 482
Gerek kapitalist, gerekse sosyalist ve komünist sistemlerin yapısında, fazilet ve kalbi hassasiyetlere yer yoktur. Birinde mülk toplumundur diğerinde ferdindir. Yani malın yerini tespit hususunda ihtilafları vardır. Her ikisinde de çıkarcı ve sömürücü zihniyet hakimdir.
Parada bir sır vardır; o geldiği yoldan gider. Yani helal para, gerçek manada hayra sarf edilirken; şer yoldan gelen para ise, yine şerrin sermayesi olur.
Para, yılan gibidir. Hangi delikten girdiyse oradan çıkar. Cebine haram para girenin ameli bozulur. En azından amellerindeki ihlas kaybolur.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.