“Süsü ve kendimizi kandırmayı ne kadar seviyoruz değil mi komutanım?” dedi ve devam etti, “Karadağ’daki timden biraz önce indim, sakalım için kusura bakmayın.”
Tarihin farklı evrelerinden anektodlarla, ve bilge kişlerce ya da filozoflardan örneklerle bir devletin ya da uygarlığın nasıl olması ya da neleri yapmaması gerektiğini kendi görüş alanıyla ifade etmiştir. Türk milletinin ödediği ve öyle giderse ödeyeceği bedelleri, eleştirel yaklaştığı konuları belitmiş, özellikle kendi düşüncelerini kısa öz ve net cümlelerle ifade etmiştir. Kendisinin konuşmalarındaki net keskin ifadelerini anlatımında da görüyorsunuz. Atik ve kararlı bir insan, bazı bölümleri okurken tarif ettiği Türk ya da insan kişiliğinin kendi kişiliğine yakın bir kişilik olduğu düşüncesine kapıldım. Atılgan yapısının diplomasi alanını sınırlı kıldığı düşüncesindeyim. Tabi bundan emin olamam. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla, kendisi tam bir, söylediği üzere bul ve yok et insanı. Keskin ve net şaibeye yer yok.
Ey VatanOsman Pamukoğlu · İnkılap Kitabevi · 2010850 okunma
Yabancı devletlerin herhangi bir mali yardımına veya onların devamlı ittifaklarına bağlı olarak beklemek ve bunları hesap etmekten daha büyük bir hata olamaz.
Yurttaşların zorunlu olarak kötüleştikleri bir aşağılık devlet varsa, orada kötü olanı değil, kötü olmaya zorlayan adamı asmak gerekir.
Jean Jacques Rousseau