İngilizler kararlı Osmanlı savunması karşısında önce bocaladılar, ardından ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar.
Demek ki biz fark etmeden sürekli bir kabuk değiştirme içindeydik. Bizans'tan kurtul, Osmanlı'dan kurtul, Arap kültüründen kurtul... Şimdi de yeni moda: "Kemalizm'den kurtul!" Mavi Alay'ı sakla, Struma'yı sakla, Ermeni olayını sakla.
Reklam
Ben inançlı ve dindar bir aileden geliyorum. Büyük dedem Osmanlı sultanları zamanında şeyhülislammış. Bizimki­ ler her ramazanda mutlaka oruç tutmuşlardır. Bu doğal bir şeydi, kendiliğinden yapılırdı, mühim bir mesele sayılmazdı. Günümüzde oruç tutmak yetmiyor, herkese oruç tuttuğunu göstermek ve tutmayanları da göz hapsine almak gerekiyor. "Bir gün insanlar hayatlarını fazlasıyla işgal eden dinden bıkacaklar ve kötülerin yanına iyileri de katarak her şeyi inkar edecekler."
Sayfa 242 - YKY
İkinci kirte savaşı:
Osmanlı ordusu, sadece " düşman" a karşı değil, yiyecek darlığı ile salgın hastalıklar başta olmak üzere, her türlü imkânsızlığa karşı da zafer destanları yazıyordu.
"Gelibolu'da doğan çocuklar timsah gibi su içinde büyürler. Beşikleri ecel tekneleridir. Sabah ve akşam gemilerin sesleri ile uyurlar".
3 Temmuz 1908’de başına buyruk bir binbaşı, devrimci bir manifesto yayınlayarak tek taraflı bir girişimde bulundu. 23 Temmuz’da İTF lideri Enver Paşa, Aralık 1876’da ilan edilip sadece 3 ay sonra iptal edilen Osmanlı anayasasının yeniden yürürlüğe koyulduğunu ilan etti. İsyan çok kısa sürede Balkanlar’daki Osmanlı ordularına yayıldı. Enver’in bu beyanatından bir gün sonra Sultan Abdülhamit meclis seçimleri yapılacağını duyurdu. Ordusu isyan eden diktatör teslim olmuştu. Bu bir askerî darbe mi, yoksa bir halk devrimi miydi? Devrimin başını ordu subayları çekiyordu. Rejim ordusunun askerî disiplini, bu kez tersinden işlemişti: Erler ayaklanmamış ama subaylarının hükümete karşı harekete geçme emrine riayet etmişlerdi.
Reklam
342 syf.
10/10 puan verdi
Muhteşem bir kitap . Kaç sezonluk dizi çıkardı bu kadar aktarılabilmiş olan kısmından bilemiyorum. Tarih , sanat , biat , görev bilinci , aile olmak , insan olmak , hayalleri olmak ve çok çok dahası kitabın içinde… sanıyorum anısı daha binlerce yıl devam edecektir. Osmanlı ve son 30 yılına muhteşem gönderme var detaylarında saklı tabiki anlayana! Kaplumbağa terbiyecisi eserini hangi his ve mesaj ile yaptığını öğrenebilmek ise bana göre şahısım adına büyük şans...toprağın bol mekanın cennet olsun Osman Hamdy (okuyanlar neden böyle yazdığımı anlayacaklar) ayrıca yazara büyük büyük teşekkür ile hayran kaldığımi belirtmek isterim.. kitapta ince bir detay ise büyük istanbul depremi olmasıydı ve Osman Hamdi detay vermiş oldukça bu günler ile ilgili.. okunsun derim ..
Kaplumbağa Terbiyecisi
Kaplumbağa TerbiyecisiEmre Caner · Kapı Yayınları · 2014809 okunma
“Geç on yedinci yüzyılda sürgün harem ağaları ve onların vekilleri, Kahire’de Kalenin hemen batısında Birket’ül-fîl’in -‘Fil Gölü’- etrafındaki mahalleyi büyükçe bir hadım semtine dönüştürmüştü.”
Sayfa 61 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu
1258 yılında Moğollar'ın Abbâsî Devleti'ni sona erdirmesiyle başlayan süreç. Arap siyasî ve kültürel gücünün gerilemesine, buna karşı Türk gücünün belirleyici bir unsur haline gelmesine sebep olmuştur. Rönesans'ın vaat ettiği akılcılık, bilimcilik ve hümanizm, modern dünyanın doğuşuna zemin hazırlamış; fakat bu arada İslâm, müslüman ve giderek Türk algısının çerçevesini de belirlemiştir. Avrupa ve Osmanlı, Batı ve İslâm dünyası, modern dünyaya bu tarihî yükü taşıyarak girecektir.
Sayfa 124
Yav ah ah ah dünya ah ah ah babnı
Sokaklarda turist gibi geziyordu. Kendi vatan topraklarıydı ama yabancı hissediyordu. Her şey Arapların, sadece güvenlik Osmanlı'nındı.
Reklam
Ah Selanik…
Balkanlar’da görev yapan düşük rütbeli subaylar arasında İttihat ve Terakki Fırkası (İTF) adlı muhalif bir gizli örgüt kuruldu. “Jön Türk” hareketinin kalbi, Osmanlı idaresindeki Selanik (bugün Yunanistan’ın Thessaloniki) şehriydi. İTF, Abdülhamit rejiminin güçsüzlüğüne ve yozlaşmasına öfkeyle bakan, orta sınıftan milliyetçileri bir araya getiren bir partiydi. Liberal anayasayı ve büyük güç statüsüne ulaşmak için gereken reformlarla modernleşmeyi savunuyordu.
“İstanbul’u ziyaret eden Avrupalılar, Topkapı Sarayı hadımlarının sarıklarına gümüş kamış taktıklarını belirtiyorlardı; bunları, işediklerinde huni olarak kullanıyorlardı.”
Sayfa 41 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kanuni den cevap
Ey-demâdem, mazhar-ı tuğyan u isyanum oğul! Takmıyan boynuna hergiz tavk-ı fermanum oğul, Ben kıyar mıydım sana ey Bayezid Han'um oğul, Bi-günahım dime bari, tevbe kıl canum oğul. Enbiyā vü evliyâ erväh-ı a'zam hakkiyçün, Nuh u İbrahim ü Musa ibn Meryem hakkiyçün, Hatem-i åsår-ı nübüvvet Fahr-i Ålem hakkiyçün, Bi-günahım dime bari, tevbe kıl canum oğul. Adem adın itmiyen Mecnuna durak, Kurb-i ta'atden kaçanlar daima düşer ırak, Ta'n değildür dir isen "Vå hasretâ dâdü'l-fırak", Bi-günahım dime bari, tevbe kıl canum oğul. Neş'et-i Hakdur übüvvet, rám olan olur kerim, "Lá-tekul üf" kavlini inkâr iden kalur yetim, Ta'ate isyana âlimdir hudavend-i kerim, Bí-günahım dime bari, tevbe kıl canum oğul.
IV. Murad ve IV. Mehmed'in çocuk yaşta tahta çıkmaları Osmanlı geleneğinde bunalımlı durumlara yol açmıştır. Bu koşullarda Kösem Sultan'ın padişah adına hüküm verme yetkisi "resmi niyabet" değildir.
Sayfa 247 - Kronik KitapKitabı okuyor
Konferansa gelen Alman müslümanlardan bir mühtediyye Ahrent Hanım vardı. Bu kadın elli yaşlarında idi. Buluğ çağından müslüman olduğu zamana kadarki namazlarını kaza etmeye çalışıyordu. Bu yüzden ayakları yara olmuştu. Halbuki namaz borcu müslüman olduğu tarihten başlıyordu. Lâkin bunu söyleyenlere inanmıyordu. Bana sordu. İzah ettim. Konferansım Almanca'ya nakledildiği için, sözlerimi dinlemişti. İtimat etti. Onu Türkiye'ye dâvet ettim. «- Buna nasıl cesaret edebilirim. Ben daha yeni bir müslümanım!..» karşılığını verdi. Türkiye’yi İslâmî bakımdan Osmanlı zamanındaki halde sanıyordu. Hâle bakın ki; bundan on yıl sonra şu kadın Türkiye'ye gelmiş ve hatta benim evimde yapılmış hanımlararası bir toplantıya da katılmış bulunduğu halde benim evime geldiğini öğrenemeden dönüp gitmişti. Ben de çok sonra O'nun bizim evde çekilmiş fotoğrafını görünce bu durumu anladım
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.