Dersaadet'te Sabah Ezanları, Attila İlhan'ın 'Aynanın İçindekiler' serisinin dördüncü romanı...
Bir söyleşide Attila İlhan bu romanı için; bir yönüyle aşk romanı, diğer bir yönüyle de siyasal roman, komprador aydın tipini çizen Osmanlı Imparatorluğu üzerindeki İngiliz-Alman çekişmesini yansıtan 'toplumsal' bir roman olduğunu söyler. Ben de 'aşk' , 'siyasal' ve 'toplumsal' roman tanımına 'tarihi bir roman' özelliğini de eklemek isterim. Çünkü 1919 işgal İstanbul'unu anlatırken geriye dönüşlerle 1900'lü yılların başına giderek İttihat ve Terakki Cemiyetinin kuruluşu ve ikinci Meşrutiyetin ilanı ve '31 Mart vakası' gibi tarihi olaylara da yer vermiş.
Bence her yönüyle harika bir roman. Siz bakmayın bir okurun incelemesinde "poşetlik cinsel içerik'ten bahsetmesine. Yaşamın içinde cinsellik yok mu? Yine toplum içinde sapkınlık boyutunda cinsellik yaşayanlar yok mu? Yani toplam 440 sayfalık bir romanda üç-beş sayfalık cinsel içerikli bölümler var diye romanın asıl anlatmak istediğini görmezden gelip buralara mı takılacağız?.. Ben de, romanı değil de, basımını yapan T.İş Bankası Kültür Yayınlarına küçük bir eleştiri ve öneri yapayım: Dönem romanı olduğu için konuşma ve yazışma dili olarak o günün dilini kullanmış yazar. Kitabın yeni baskısı yapılırken bugün pek kullanılmayan Osmanlıca sözcüklerin anlamlarını, dip not olarak verirlerse çok yararlı olur diye düşünüyorum...
Ben Attila İlhan'ın 'Dersaadet'te Sabah Ezanları' romanını keyifle okudum ve kitap severlere öneriyorum...