M. Kemal'in tarihi konuşması:
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’dan Meclisin açılışına kadar meydana gelen olayları özetleyen uzun tarihî bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında Mustafa Kemal Paşa o güne kadar meydana gelen olaylar değerlendikten sonra ne yapılması gerektiği açıklanmıştır. Ona göre: “Bir tarafta karşımızda hiçbir anlaşma, hiçbir insanî değer ve kanunla kendisini
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri (Bugünkü Dille), s. 43 vd.Kitabı okuyor
M. Kemal'in Şam'da yeni Türk devleti planı:
Atatürk, müstakil ve Türk milletine dayalı bir devlet kurmanın zaruretini daha yıllar öncesinden görmüştü. O, Şam’da vazife gördüğü bir dönemde kurduğu “Vatan ve Hürriyet Partisi”nin 1907’de Selanik şubesini açarken yaptığı konuşmada şöyle diyordu: “Osmanlı Devleti yıkılacak. Müslüman olan azınlıklar kendi çıkarlarını koruma peşine düşeceklerdir. Bundan dolayı, çoğunluğu Türk olan millî bir sınıra çekilerek, savunmak hayırlı olacaktır.”
Ünsal Yavuz, Atatürk: İmparatorluk’tan Millî Devlete, TTK, Ankara, 1990, s. 25.Kitabı okuyor
Reklam
Osmanlı'da Türk milliyetçiliğine kim öncülük yaptı
Türkçülük fikirlerinin gelişmesine hem devlet adamlarımızın, hem de edip ve şairlerimizin öncülük yaptığına şahit oluyoruz. Bunların ilk arzuları Türk dilini ve kültürünü yabancı dillerin ve kültürlerin tesirinden kurtarmaktır. II. Mahmut’un Tıbbiye Mektebi’nin açılışında söylediği şu sözler onların hedefini gayet açık bir şekilde ortaya koymaktadır. “Tıp bilimlerinin kendi dilimize kazandırılmasına acele ihtiyacımız vardır. Ancak bu yapıldığı zaman kendi ülkemizde tıp kendi dilimizde okutulur hale gelecektir. Maksadımız, Fransızca olarak öğrendiğimiz tıp ilmini adım adım kendi dilimize kazandırmaktır.”
Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma, İstanbul 1978, s. 164.Kitabı okuyor
Sömürgeciliğe karşı millî ruhun doğması:
Zamanla, sömürgeciliğin ve haksızlığın millî duyguları derinleştirdiğini ve bunun da milliyetçilik hareketlerini başlattığını görüyoruz. Sömürgeci devletlerin bazı ülkelerin millî servetini ve ürettiği malları haksız bir şekilde veya zorla almaya kalkışması, o sömürülen ülke insanları arasında millî duyguların yâni milliyetçiliğin uyanmasına sebep olmuştur. Amerikalıların İngiliz sömürgeciliğine karşı ayaklanmasında, İngiliz ve Fransız sömürgeciliğine karşı Asya ve Afrika milletlerinin ayaklanmasında, Rus sömürgeciliğine karşı Doğu Avrupa ile Orta Asya ve Kafkasya halklarının ayaklanmasında Çin, sömürgeciliğine karşı Doğu Türkistan ve Tibet halklarının ayaklanmalarında, sömürgeci olmamakla birlikte Osmanlı idaresinde yaşayan halkların dinî ve ırkî tahriklere kapılarak isyan etmelerinde bu millî duygular ve milliyetçi fikirler rol oynamıştır. Eğitim ve öğrenme yaygınlaştıkça insanlar, dünyada neler olup bittiğini daha kolay öğrenmeye başlamış, sömürülen ve ezilen insanlar, sömüren ve açıkgöz geçinen insanlara veya idarecilere karşı isyan ederek millî menfaatlerini korumaya veya kollamaya çalışmıştır. Millî duyguların güdümünde gelişen bu hareket, sonunda “Millî Devlet” ve “Millî Bağımsızlık” fikirlerinin gelişmesinin ve bu maksatla gelişen mücadele dönemini başlatmıştır.
İttihat ve Terakki Arması
Armanın üstünde yer alan ve güneşi simgeleyen dairesel biçiminin ortasına, Cemiyetin kızıl elmasını tasvir eden Kanun-i Esasi yerleştirilmiştir. Bu aynı zamanda Osmanlı armasının üstüne yerleştirlen II. Abdülhamid'in tuğrasına bir cevaptır. Cemiyetin anayasanın üzerinde bir güç tanımadığını vurgular. Bunun yanında güneş, Kanun-i Esasi'nin üzerine doğar ve aydınlık ve bilgeliğin yanı sıra güce atıfta bulunur. Yanlardan çıkan flamaların üzerinde yazan kalem ve silah kelimeleri ise Cemiyetin, Kanun-i Esasi'yi yürürlüğe koymak için verdiği mücadelenin her iki şeklini de sembolize eder; Cemiyet mensupları hem ehli hem de kalem ehlidir. Güneşin altına yerleştirilen iki sancağı üzerinde Osmanlı Devlet armasında olduğu gibi ayrı ayrı ay-yıldız yerleştirilmiş tam ortasına büyük bir hilal konulmuştur. Hilalin üzerinde Fransız ihtilalinin sloganlarından ödünç alınan kelimeler nakşedilmektedir. Hürriyet, Müsavat, Uhuvvet ve Adalet . Armanın üzerine yerleştirilen silahlardan toplar, modern Türk ordusunu sembolize eder ve aynı zamanda resmedilen patlamayla Cemiyetin icraatçı yönüne atıfta bulunur. Kılıç, mızrak ve tüfekler Cemiyetin yüksek askeri gücünü temsil eder. Bunun yanında armayı ortalayan adalet terazisi gücünü anaysadan alır. ve bir el atarfından tutulmaz, terazinin bir kefesine Kur'an-ı Kerim diğer kefesine ise hançer yerleştirilmiştir. Osmanlı Terakki ve İttihad Cemiyeti ifadesinin yazılı olduğu kurdelenin altında ise resmedilen el sıkışma sahnesi, İmparatorluk bünyesinde yaşayan tüm unsurları kucaklayan bir anlayışı temsil eder.
"Netice itibariyle ,Orta Asya Türk devletlerinden Müslüman Türk devletlerine varıncaya kadar toplumun büyük çoğunluğunca benimsenen devlet başkanı veya Lider Merkez devlet anlayışı ,dünya tarihine damgasını vurmuş Türk monarşilerinin en belirgin özelliklerinden birisidir.Dolayısıyla, devlet başkanını tayin etme yöntemlerinden birisi olan veliaht tayini uygulamasının ve bu uygulamanın resmî, hukuki ve bürokratik kanalları oluşturularak icra edilegeldiği veliahtlık müessesi de Türk ve İslam tarihinde hayati bir öneme sahiptir ".
Reklam
491 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.