Abdülhamid Han, büyük zorluklar ve problemlerin yaşandığı bir dönemde, emperyalist Batılı güclere karşı var olma savaşı vermiş ve bu savaşta yabancıların da takdir ettiği dehasını en iyi şekilde kullanmıştı. Bu yandan "denge siyaseti" ile büyük güçlerin Osmanlı'ya karşı ortak hareket etmelerini önlemiş, diğer yandan Dünya Müslümanlarını Osmanlı Devleti ve hilafet etrafında kenetlemeye çağıran Panislamizm politikasıyla da önemli başarılar kazanmıştır.
Sayfa 147Kitabı okudu
Onun, en azından Müslümanların lideri ve hamisi olduğunu duygu ve fikir olarak kabul ettirebilmesi Osmanlı Devleti'nin itibar ve nüfuzunu arttırmıştır. Bunun en bariz örneklerinden biri, Hicaz Demiryolu inşası sırasında sergilenen Müslüman dayanışması ve kardeşliğidir. Bu dayanışma padişahın tahttan indirilmesinden sonra da sürmüş, Balkan, Trablusgarp ve I.Dünya Savaşlarında,.yüzbinlerce Müslüman'dan Osmanlı Devleti'ne yardımlar akmıştır. Abdülhamid Han'ın hali'inden sonra, kısa zamanda Balkanlar'ın ve Arap topraklarının birer birer kaybedilmesi ise, padişahın siyasi çizgisindeki isabetliliği en açık biçimde göstermektedir.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Avrupa'daki mason locaları Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Harbi'ne girmesini büyük bir memnuniyetle karşıladılar. Çünkü Osmanlı Devleti'nin yıkılması, Filistin'de bir Yahudi devletinin ortaya çıkması demekti.
Sayfa 239Kitabı okudu
İttihat ve Terakki mensuplarının istisnalar haricinde tamamı mason idi. Ve Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı felaketine sürüklenmesinde de Avrupa'daki mason localarının büyük tesiri oldu. Çünkü Osmanlı Devleti'nin yıkılması, Filistin'de bir Yahudi Devleti'nin ortaya cıkması demekti. II.Abdülhamid Han tahttan indirilmeden ve Osmanlı Devleti de yıkılmadan Filistin'de bir Yahudi Devleti kurulamayacak ve Ortadoğu'nun zengin petrol kaynaklarına sahip olunamayacaktı. Bu nedenle Avrupa'daki mason localar, Ermeni, Yahudi, Rum, Makedon ve diğer gayrimüslim mensuplarının ve İttihat ve Terakki Cemiyeti vasıtasıyla Sultan Abdülhamid Han'ı tahttan indirerek devleti Balkan ve daha sonra Birinci Dünya Harbi'ne sürüklediler. Böylece Afrika, Ortadoğu ve Asya'nın zengin petrol ve maden kaynaklarını aralarında pay ettiler.
Sayfa 244Kitabı okudu
Osmanlı devleti var olduğu sürece çoklu-etnik karakter yapısını sürdürdü. Osmanlı uygarlığı farklı dilleri konuşan, farklı dinlere mensup toplulukların kendi kimliklerini koruyarak bir arada yaşamasıyla oluşmuştu.
Sayfa 11 - Sabah KitaplarıKitabı okudu
"Gök Türk Devleti bütün Türk tarihi içinde model devlet olarak kabul edilmelidir. Uygur, Karahanlı, Gazneli, Selçuklu, Osmanlı devletleri bu model üzerine yükselmişlerdir."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.