“Milletimizin zalim olduğu iddiası da sırf iftiradan, baştan başa yalandan ibarettir. Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. Hatta denilebilir ki, başka dinlere mensup olanların dinine ve milliyetine riyetkar olan (saygı gösteren) yegâne millet bizim milletimizdir.”
–
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :)
Durun!! Durun!!
Kalkmış olamaz tren…
Anlatacağım neden geç kaldığımı..
Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi..
...
Trene bindim, Ülkeme
Alanında otoriter, büyük tarihçilerimizden biri olan Faruk Sümer'in yeri günümüzde bile doldurulamayan eserinde bizlere; Selçuklular, Osmanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Safeviler gibi pek çok hanedan çıkartan ve devlet kuran, ama hepsinden önemlisi dünyanın tam ortasına bin yıl boyunca hâkim olan Oğuzları anlatıyor! Eser, giriş bölümü
Osmanlı devrinde, liman cüzdanını kaybeden kaptan yenisini çıkarmak için Liman Reisliğine gitmiş...
Memur başlamış sormaya:
"Adın ne?"
"Kara Ali!"
"Nerelisin?"
"Karabigalı!"
"Geminin adı ne?"
"Kara Yunus!"
"Nereden geliyorsun?"
"Karadenizden!"
"Yükün ne?"
"Karalahana!"
"Nereye gideceksin!"
"Karamürsele!"
MEMUR, ya sabır demiş:
"Dönüşte bizim limana uğrayacak mısın?
"Hayır. Orada gemiyi karaya çekeceğim, Karamanda Karadağlı, Karamustafayı gördükten sonra, karadan Mekke - i Mükerremeye gidip, kara örtülü Beytullaha yüz süreceğim!"
Memur lahavle çekmiş:
"İnşallah oradan yüzünün akıyla dönersin!"
"Yüzümüz ak mı kara mı çıkar, bu ancak kara toprağa girdikten sonra belli olur!"
Memur dayanamamış:
"Zift mi kesildin be mübarek!
Şimdi küçük bir hayal kuralım. Üniversite sınavına girmişsiniz, ailenize ve akrabalarınıza sevinçle kazandığınız bölümü söylüyorsunuz: Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Hititoloji Bölümü. Alacağınız tepki ne olurdu. Aşağı yukarı yakınlarınız hatta anne babanız bile sizin bir aptal olduğunuzu ve iyi bir puan alamadığınız için
Elimdeki kitabın basım yılı 2010. Bense tam hatırlamamakla birlikte kitabı 2011 yılı civarında almış ama okumamıştım. İlk sayfaları epey sıktı, ilerlemedi ama ileriye doğru 100'lü sayfalara varınca açılıyor, akıyor.
Kitap kaynakça hariç 460 sayfa, evet biraz uzun ama çok teferruatlı bilgiler vermekte.
Günümüzde maalesef Türk tarihi sadece Osmanlı
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları: Dünyayı Yöneten Rotschild Ailesi
Gönderen: Aysal Bülent
Ülkemizin neden bölünmesi isteniyor? Gazi Mustafa Kemal'in bildiği ve bizi uyardığı hitabenin ne anlama geldiği... Sağ-sol ayrımı, gerçekte de var mıdır? İşte bu soruların bir kısmının yanıtı;
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları
Hitler, dünya
Napolyon Mısır 'a ilk ayak bastığında halk şirin görünmek ve onların isyannını önlemek için Arapça hazırlanmış kendisinin Müslüman olduğu Memlüklere karşı Osmanlı devletinin kendilerini gönderdiğiyle ilgili yalan bildiriler dağıtı.