"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever" Ş.Teoman Duralı Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
311 syf.
·
Puan vermedi
·
34 günde okudu
Osmanlı Hanedanın otuz üç yıl iktidarda kalmış bir hükümdarının sürgündeki günlerine ışık tutan çok yönlü bir araştırma. Selanik sürgünü Abdülhamid'in ve ailesinin sürgündeyken doktorluğunu yapmış bir askeri hekimin Abdülhamid ile konuşmalarını not alması üzerine dönemin koşulları ve iktidarda iken ülkeyi nasıl yönettiği neler ve niçin yaptığı şeyleri birinci ağızdan bize aktarıyor. Sadece devrik bir padişahı tanımıyor aynı zamanda Osmanlı Hanedanlığı içindeki iktidar kavgası ve güç dengesinin nasıl olduğuna da değiniyor. Anlatılan döneme dair önyargısı olan herkesin okumasını tavsiye ederim.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,5bin okunma
Reklam
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
400 syf.
1/10 puan verdi
Yerli yazardan fantastik veya bilim kurgu okuma konusunda pek çok insanın önyargısı vardır. Bir kez daha bu düşünceyi haklı çıkaran, ıslak rüya kitabı olmuş. Bu yönüyle Alacakaranlık Efsanesinden pek bir farkı yok. Öte yandan hikayeyi Türkleştirme çabası içerisinde dini konulara girilmesi ve eski bir Osmanlı padişahının lalasını şeytanın akıl hocası yapması gerçekten gülünçtü. Merak edip okumak isteyenler ama vakti olmayanlar için de şunları söyleyebilirim: eğer kitabı okumak istiyorsanız çok zamanınızı alacağını zannetmiyorum zira basit bir kitap maksimum iki günde bititirsiniz.
Hilekar
HilekarR. Gaye Önel · Dokuz · 20171,543 okunma
Ranke’nin tutuculuğa ve milliyetçiliğe dayalı önyargısı
Osmanlı Devleti ne bir halk, ne bir egemen ırk, ne de gönüllü bir şekilde bir araya gelmiş savaşçılar tarafından kuruldu; fakat hiç olmazsa bizim fikrimize göre, bir efendi ile köleleri tarafından kuruldu.
Sayfa 295Kitabı okudu
Osmanli tebaasınin hukuki olarak eşit olması ve devlet kurumlarında eşit bir şekilde istihdam edilme hakkına sahip olmasi- halen tartisilmaktaydi Tuna gibi Hristiyanların çoğunlukta olduğu bir vilayette bir "Türk" önyargısi halen cariydi zira merkezi yönetim tarafından daha fazla türk yetkili doğrudan vilayete atanmaktaydi Vilayet seçim kanununa gelince tebaa kendi seçimini yapamıyordu Bulgar ulusalciligin yükselişini çıkaracaktır 1840 kanùn-i ceraim (ceza kanunu) yürürlüğe kondu "Kimsenin yargılanmadan aleni yada gizli şekilde zehirlenerek veya başka bir şekilde öldürülmesini emredemez "ifadesi "Hükümdar herhangi bir şahsin mallarına ya da mülkiyetine el koyamaz ,"ilkesi zikredildi Ölüm cezasıyla sonuçlanan bütün yargılamaların Meclisi-Ali tarafından gözden geçirelecegini , ancak Sultan'ın imzasıyla gerçekleştirebileceği tespit ediliyordu Bu kurum ve kanun Tanzimat Fermanı imzalanmasınin 6 ay sonra ortaya çıktı 1856 Paris antlaşması Reşid ve Ali paşa diplomatik gayretleri sayesinde imparatorluk "Avrupa uyumunun resmi olarak bir parçası olma saadedinde " gayrimüslim komşularıyla olan ilişkisinde şer'i hukuk Uygulmaktan vazgececekti. Sultan Divan-i humayuna başkanlık etti Mebus Sultan'ın dış politikasini eleştirince Meclisi ilga edeceğini ve II.Mahmud yaptığı gibi otokratik bir yöntem ile sergileyeceği o ifade etti 1878 de II.Abdulhamid ile Ilga etmeden iki gün önce reformlardan vazgeçmediğini yöntemlerini beğenmediğini anlatmıştı Fransız kanunları temel alan arazi ve ceza kanunu (1858) ticaret kanunu (1861) Denizcilik kanunu (1863) tescillendi
Reklam
480 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Anlayabildiysem Anlatabilirim (Az Spoi)
HARİKAAAA Herkesin illa ki herhangi bir yaşam tarzına/ırka/inanca ait önyargısı vardır. Bence herkes bu kitabı okumalı. Kadın/erkek ilişkisi, sunni/alevi tartışması, Kürt/Türk ırkçılığı... ## İstanbul'da Bereket Holding'te insan kaynakları müdürü ve holding sahibi Ergun Bereket'in sağ kolu olan Zehra ile dj ve daha sonra yazmış olduğu romanını reddeden editörü öldürmeye çalışan ama vazgeçen, daha sonra da yazar olan Emre'nin ilişkisi anlatılırken aynı zamanda Bereket Holding'e ait açılışı yapılan KONSTANTİNİYYE OTELİ davetine katılan konukların (her masaya numara verilmiş) hayatlarından kesitler aktarılıyor. ## Gezi parkı olayları, roboski katliamı, avukatların/hakimlerin bazı davaları, sunni güvenlik görevlisi ile alevi ve tek bacağı kısa olan sevgilisinin geçmişe ait (Maraş'ta kapılarına çarpı işareti konan alevileri) anıları, küçük bir çocuğun Zehra'nın kolyesini çalıp da ortadan kaybolması, eşini aldatan kadınları/erkekleri, Bizans İmparatorluğu ile Osmanlı'nın akrabalığı ve daha bir sürü konu/kişi/olay... Her biri 5-10 sayfa süren hayatların harmanlandığı bir eser. ## Kefaret dizisi bu romandan uyarlanmış diye reklam geçmişti. Merak edip aldım ve okudum. Dizi kitabın sadece beş sayfalık kısa bir bölümünden uyarlanmış. Tıpkısı olmasa da az da olsa alıntı yapılmış... ## Kitap yeni bir okuma havası kazandırması açısından 2020'de gözden geçirilip bazı yerleri revize edilmiş. # En etkili ve duygusal kısmı kardeşi #roboskikatliamı 'nda öldürülen bir gencin gazete ile röportajıydı... #livaneli olur da olumsuz bir eleştiri yazılır mı, bilemiyorum
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,2bin okunma
200 syf.
6/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Türkiye'yi Tanımak
Celal Şengör, ülkemizde en çok tartışılan bilim adamlarından olabilir. Bunun başlıca sebepleri; dinlere karşı çok sert bir tavır takınması, bir programda kendi dışkısının tadına baktığını söylemesi ve pornografik içeriklere olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmasıdır. Bilim adamları toplumun ne diyeceğini hiçbir zaman önemsemez, önemsememelidir de.
Aptalı Tanımak
Aptalı TanımakCelal Şengör · Ka Kitap · 20151,847 okunma
Bernard Lewis Nerede Hata Yaptı ?! / Örnekler
Bernard Lewis İngilterede eğitim görmüş bir yahudi olarak eserlerinde çok kez hatalı ve yanlış bilgiler vermiştir. Bu yanlış bilgilerin çoğunu da İslam dini ve Müslümanların görüşlerini anlatırken vermiştir. Cihat hakkında "Darü'l-Harb ve Darü'l-İslam arasında din ve hukuk açısından zorunlu bir savaş durumu vardır."
272 syf.
·
Puan vermedi
[Kitap Şuuru İnsanlık Şuurudur.] Kitaplarla Söyleşi-1 kitabı
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
'nun medarı iftiharı, -bazı hocalarımız ek ders ücreti hesaplama peşinde iken- kendisi kitap okutmak, okutturabilmek amacı ile çırpınan Sn.
OĞUZHAN SAYGILI
OĞUZHAN SAYGILI
hocamızın birçok gazetede yayınladığı kitap tahlillerini tasnif ederek özveri ile hazırlamış olduğu emek kokan bir
Kitaplarla Söyleşi 1
Kitaplarla Söyleşi 1Oğuzhan Saygılı · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 2017148 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Türk mütefekkiri Fatih Kerimî'ye İthâfen..
Öncelikle bu kitapla tanışmama vesile olan
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
ailesine ve saygıdeğer
OĞUZHAN SAYGILI
OĞUZHAN SAYGILI
Hocam'a teşekkür ediyorum. Kitabın başında ''Sunuş'' kısmı ve yazarın mütevazi bir ''Önsöz'' yazısı yer almakta. Kitapların kimliği olan önsözler elbette okunmadan geçilmemeli. Kendisinin şu cümleleri, işini ne
Kitaplarla Söyleşi 1
Kitaplarla Söyleşi 1Oğuzhan Saygılı · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 2017148 okunma
302 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Kadınlara ithafen/ Homo Erkektus'a nasihat
İlk öncelikle incelemeye mizojininin tanımını yapmakla başlamak daha iyi olur. Sevgili okurlar mizojini tek ifadeyle kadın düşmanlığı demektir. Kitabın ana teması kadınlardan nefret etmenin tarihidir. Bu mizojini tarihine bakıldığında, okunduğunda bazı durumlardan ötürü insanın kanının donması hiçten bile değildir. İnsanlık tarihi boyunca kadın
Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı
Mizojini - Dünyanın En Eski ÖnyargısıJack Holland · İmge Yayınları · 2019286 okunma
Osmanlı Önyargısı
Osmanlı Devleti gerçekten de mutlak bir despotizm miydi? Eğer öyleyse fanatik bir yönetici sınıf neden türdeş bir topluluk yaratamadı? Voltaire ünlü bir eserinde Osmanlı Devleti’nden söz ederken şunları söyler: “Burada şu önyargıyla savaşmalıyım: Türk Hükümeti despotik (vurgu Voltaire’in) denilen saçma bir hükümettir; halklar sultanın kölesidirler ve kendi adlarına hiçbir şeye sahip değillerdir; malları ve hayatları efendilerine aittir. Böyle bir idare (yani “saf bir despotizm” –T.T.) kendi kendine çöker!.. Bazı seyyahlar, eskiden Frank krallarının askerî tasarruf hakkı (benefices) vermeleri gibi, Sultan da hayat boyu timarlar veriyor diye tüm toprakların Sultan’a ait olduğunu sandılar. Bu seyyahlar bilmelidirler ki Türkiye’de de başka ülkelerde olduğu gibi miras kanunları var”. Daha sonra da düşünür, Osmanlıları Romalılarla karşılaştırarak, aradaki farkı şurada görür: “Roma, yenilmiş tüm halkları tek vücut yaptı; oysa Osmanlılar kendilerine tabi kıldıkları halklardan daima ayrı kaldılar.”
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.