Osmanlı padişahları ve kadıları “kavuk" denilen bir başlık giyerlerdi ki, bu başlarında sarık niyetiyle taşıdıkları bez aslında onların kefeniydi. Öldüklerinde o kavuk çözülür ve ölen kişi onunla kefenlenerek defnedilirdi. Osmanlılar için “Kefeni başında gezer” sözü buradan gelir. Bunun hikmeti ise; padişah veya kadı her dâim kefenini baş ucunda taşırdı ki, ölümü her an hatırında tutarak dünyevi zevklere ve mevki-mâkam sevdasına kapılmaktan kendini muhafaza ederdi. Her hangi bir kânım çıkaracağı, hüküm veya fetva vereceği veya bir dâva göreceği zaman ölümü ve hesap vereceği günü hatırlar, hak ve adaletten ayrılmazdı.