‘Onun suçu ne?
Onu öldürmüş olsam da benim suçum ne?
Suçum ne?’
.
1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı, daha çok bildiğimiz adıyla 93 Harbi. Çetin bir savaş ve Osmanlı’nın hezimete uğraması.
Tuna’nın karşısından dinliyoruz bu savaşı. Garşin anlatıyor.
Ve şöyle diyor aslında: ‘öldürdüğümüz kimdi? Öldürdüklerimizi neden öldürdük’ ve yukarıdaki dizelerle
Antik Çağ’da Tukidides ve Herodot anlatımlarını büyük savaşlar etrafında kurmuştu, benzer şekilde Çinli yazarlar da bunu yapmıştı. Ve bazı iyi tarihçiler bir şey fark ettiler: Savaşların sadece asker ve silahlardan ibaret olmadığını, savaşların sadece cephede geçmediğini tüm bir toplumun geçmişini ve geleceğini ilgilendirdiğini gördüler. 93 Harbi denilen 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi de Osmanlı üzerinde çok yıkıcı bir etki yaptı. Felaketin büyüklüğü Sultan Abdülhamid’in savaşı olabildiğince
uzak tutması için yeni politikalar benimsemesi düşüncesine yöneltti.
05.05.1955 Türkiye’de Anneler Günü Kutlanması Kabul Edildi ve "Nene Hatun" Yılın Annesi seçildi.
Nene Hatun (d. 1857- ö. 22 Mayıs 1955) 93 Harbi olarak da anılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk Kadınıdır.
Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır.
Rahmet ve minnet ve saygıyla anıyoruz...
❤️🥰🌹
📌Caminin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Ardahan'a giren Rus ordusu ve beraberlerindeki Ermeni birlikleri tarafından Cami yağmalanarak harap hale getirilmiştir. 1915 tarihinde ise Ermeni çeteciler tarafından camiye toplanan 300 dolayında Müslüman-Türk camiyle beraber yakılmıştır.
📍Konya/Karatay
Eğer yolunuz bir gün Konya'ya düşerse lütfen bu camiiye de uğrayın. Gerçekten çok hüzünlü bir hikâyesinin olması yanında atmosferi tarih kokuyor.
93 Harbi olarak adlandırılan
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında beşikte bebeğini bırakarak “Evladım ANASIZ büyür de VATANSIZ büyüyemez” diyerek cepheye koşan cesaret ve kahramanlık timsali Türk kadını; Erzurum’umuzun en önemli değerlerinden NENEHATUN’u vefatının 65. yılında rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz..
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı, İkinci Viyana kuşatmasındaki başarısızlığın ardından, Osmanlı Devleti yıkılma sürecinin en önemli ayağını teşkil etmiştir.
Osmanlı Bankası, 1863-1914 yılları arasında çeşitli şekil ve miktarlarda banknot basarak piyasaya sürdü.Tabii işler normal seyrinde giderken, Osmanlı Devleti iki kez taahhüdünü bozdu. Bozmak zorunda kalmış da olabilir! Belki de bankerlerin yetiştirdiği adamların işidir. Seve seve yapmış da olabilirler. Tam olarak bilemiyoruz. Ama haklı gerekçelerle
şüpheleniyoruz. Taahhüt kasten bozdurulmuş olabilir!
Bunlardan birincisi, “93 Harbi” sırasında gerçekleşti. Yani 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında. Savaş masraflarını karşılayabilmek için devlet “kaime” olarak bilinen bir çeşit “Hazine bonosu”nu piyasada dolaşıma sundu. Bu fikir o sırada çok güzel bir fikir olarak karşılanmıştı. Ancak tam da, Osmanlı Bankası’nın 30 yıllık para basma ayrıcalığının bitmesine birkaç yıl kala bunun yapılması çok manidardı! Bu uygulama açıkça, bankanın kuruluşu sırasında
devlet tarafından bankaya verilen taahhüdün çiğnenmesi anlamına geliyordu. Osmanlı Devleti, Osmanlı Bankası ile yeniden masaya oturdu ve borçlarını yeniden yapılandırdı.
Böylece Osmanlı Bankası’nın, Osmanlı Devleti’ne tasallutu daha da uzadı.
"Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez." Mustafa Kemal Atatürk
Milli Mücadele'nin kadın kahramanları tarihe adlarını altın harflerle yazdırdılar. Onların bağımsızlık ruhunu okumak, anlamak hepimizin yurttaşlık görevidir.
Nene Hatun'u