Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ziya Gökalp
Özellikle Milliyetçilik ve Türkçülük üzerine kaleme aldığı eserleri ile ünlenmiştir. Türk Milliyetçisi Ziya Gökalp 23 Mart 1876’da Diyarbakır Çermik’te doğdu. 25 Ekim 1924’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Mehmet Ziya. Babası yerel bir gazetede çalışan memurdu. Eğitimine Diyarbakır’da başladı. Amcasından geleneksel İslam ilimlerini
BATILILAR TÜRKLERİ NEDEN SEVMEZ? Hitler’den kaçan ve 1933 de Atatürk tarafından Türkiye’ye çağırılan 86 profesörden biri olan Ord. Prof. Fritz Neumark (1900-1991), İstanbul Üniversitesi İktisat ve Hukuk fakültelerinde dersler vermiştir. İktisat Fakültesi'nde (Umumi İktisat ve Maliye Teorisi Kürsüsü) başkanlığı da yapmıştır. 1952’de
Reklam
D. MEHMET DOĞAN: BİR SÖMÜRGE MÜFETTİŞİNİN MAARİF VEKİLİ’Nİ TÜRKİYE’DE MUHTEMEL DİNÎ GELİŞMELER HUSUSUNDA SORGUYA ÇEKMESİ! Yahut 1940’larda Türkiye’nin tam bağımsızlığını sorgulamak. 1933’te Kapatılan Darülfünun İlahiyat Fakültesi hocalarından M. Şerefeddin Yaltkaya, ilk Diyanet Reisi Rifat Börekçi’nin vefatından neredeyse bir yıl sonra Diyanet
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
'ın İslâm Hakkındaki Görüşleri: yaratıcı konusunda " Yobazlık bir fikir müstehasesidir " kitabında şöyle diyor: " tanrı insan idraki dışındadır." (yobazlık bir fikir müstehasesidir - ötüken, 1970, sayı: 11 ) görülen o ki bu sözüyle "tanrı yoktur" demiyor. agnostik bir bakış açısıyla "tanrı
Türk mimari tarihi; 1-Selçuklu mimarisi 2-Osmanlı mimarisi 3-Toki
Osmanlı Devleti bu zor durumdan kurtulmak için Bulgaristan’la 3 Aralık 1912 tarihinde ateşkes yapmıştır. Ancak anlaşma sağlanamamış ve saldırıya geçen Bulgarlar 155 gün sonra Edirne’yi ele geçirmişlerdir. Edirne savunmasında yer alan Kazım Karabekir ve Ordu Komutanı Şükrü Paşa Bulgarların eline esir düşmüşlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Auzef
Reklam
1932 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir genelgesiyle yürürlüğe giren ve 1941 yılında kanun hükmüne bürünen Arapça ezan okuma yasağı, yukarıdaki örnekte gördüğümüz gibi yalnız Müslüman cemaati ikiye bölmekle kalmış, köyleri, kasabaları, ilçeleri ve şehirleri, velhasıl bütün Türkiye'yi keskin bir bıçağın darbesi gibi ikiye ayırmıştır. (Sayfa
502 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.