Mehmet Ali Aybar, DP dönemi siyasal hayatında halkla ilişkiler ve iletişimde bir değişiklik olduğunu belirtirken tam da bu yeni tarza dikkat çeker. “Oy avcılığı için olmakla birlikte” diye yazar Aybar, “halkla ilişkiler daha eşit, daha insanca bir görünüm aldı.” Aybar’ın bu tümcesindeki “oy avcılığı” vurgusu önemlidir; zira, daha eşitmiş gibi görünen siyasi ilişki biçimi ve insani iletişim formlarının asıl hedefi halkı yoksulluğa ve sömürüye iten nedenlere bir çözüm sunmak değil, eşitsizlikleri oyla yeniden üretmekti. Adnan Menderes halkla ilişkilerdeki başarısıyla sıra dışı bir siyasal liderdi. Menderes’in siyasi mitinglerde kullandığı dil, halka hürmetkar ve hizmetkar olan bir siyasi liderin diliydi. Zaten kendisi Celal Bayar tarafından tam da bu nedenle başbakan olarak seçilmişti. Bir toprak beyiydi ve yıllarca hizmetinde çalıştırdığı köylülerin dillerini ve hissiyatlarını iyi öğrenmişti.
Sayfa 428
Yabancı sermayeye karşı kökten olumsuz bir tavra sahip olmamasına rağmen Cumhuriyet yönetimi bu dönemde kimi millileştirmeler de yaptı. Özellikle demiryolu şebekesinin ve tütün rejisinin millileştirilmesi ve 1926 yılında kabotaj hakkının (Türkiye’ye ait limanlar arasında deniz ulaşımı yapma hakkı) yabancı sermayeye yasaklanması önemliydi. Bu yıllarda devlet yatırımlarının başlıca alanı demiryollarıydı. O yıllarda ‘şimendifer siyaseti’ olarak adlandırılan bu politika, liberal çevreler tarafından büyük kamu kaynaklarını yutmakla eleştirilse de, Kemalist iktidarın gözdesiydi.
Sayfa 201
Reklam
[...] 1917 Bolşevik Devrimi'nin de etkisiyle sosyalist fikirler Anadolu'da çok popüler hale gelmişti. Çerkez Ethem-Yeşil Ordu örneğinde olduğu gibi bu popülerlik zaman zaman kitleselliğe de dönüşüyordu. Ancak bağımsız hareket eden diğer gruplar gibi sol muhalefet de Kemalistler tarafından tasfiye edildi.
Sayfa 99 - Burjuva Devriminin ve Savaşın Belirsiz SınırlarındaKitabı okuyor
Osmanlı İmparatorluğu da çoğu modernite ve kapitalizm öncesi toplum gibi, çalışan, üreten ve vergi veren geniş bir çoğunlukla, bu çoğunluğun ürettiği artık ürüne el koyan, bunu kullanan, bu artık ürünle ordular kuran, saraylar inşa ettiren, üretmeyen ve genelde rahat bir hayat süren bir yönetici sınıftan oluşan iki sınıflı bir toplumsal oluşumdu.
Sayfa 20
Tüm kapitalist toplumlarda olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de toplumsal muhalefetin yükseldiği durumlarda siyasal ve düşünsel çoğulluk yerini hızlıca baskı uygulamalarına bırakıyordu. 1909'da 31 Mart İsyanı sonrasında; 1912 ve 1913'teyse ise sırasıyla İTC karşıtı ve İTC yanlışı iki askeri darbeyi takiben grevler yasaklandı, sansür ve siyasal baskı yaygınlaştı.
Sayfa 98
Aydın isyanı her tür feodal ilişkiyi şiddetle reddediyordu ve feodal Osmanlı rejiminin tekrar kurulmasını engellemeye çalışıyordu.
Sayfa 30
Reklam
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.