Selçuklu'nun Anadolu'yu işlediği gibi Osmanlı Balkanlar'ı nakış nakış işlemiştir.
Osmanlı Devlet yapısında en önemli ideallerden biri insan kazanmak, daha fazla insana kendi değerlerini nakşedebilmektir.
Osmanlı kökleri Orta Asya'ya kadar uzanan bir geçmişin devleti olduğu için iki ayrı hukukla yönetilmekteydi. İki ayrı hukuk sistemine tâbi idi; hem şer'î hem de örfî hukuk..
Osmanlı Devlet yönetiminde asıl olan devlet, devlete hizmet ve sadakattir. Kişiler geçicidir ve kişilere bağlanmak doğru değildir.
Hiçbir padişah, Fatih dâhil, hiçbir ressamın önünde poz vermemiştir. Fatih öyle Bellini'nin önünde poz vermedi. Ne yapıyordu ressamlar? Cuma selamlığında pusuya yatar gibi gizleniyorlardı ve padişah geçerken eskizini alıyorlardı.
Osmanlı bir vakıf devletidir.
Mesela bütün dünya siyah insanları farklı isimlerle anarken biz, "Zenci", diyoruz. Çünkü Afrika'da Zanzibar Adası var. O adanın adı Zanc Adası'ydı düne kadar. Oradan getirildiği için bu insanlara Zanclı anlamında Zenci denmiştir.
Köle kadınlara özgürlük verilmesi meselesine gelince, İslam hukukunda, köle bir kadınla evlendikten sonra, o kadın bir çocuk dünyaya getirirse direkt özgür kadın statüsü kazanır. İslamiyet'in köle bir kadınla evlenirseniz dörtten fazla evlenebilirsiniz hükmünü koymasının sebebi köleliği kaldırmak kaygısıdır aslında. Çevrede, sokakta binlerce köle kadın var. Alıyorsun, nikâhlıyorsun ve özgür kadın statüsü kazandırıyorsun.
İslam'a göre evlenecek kişilerin birbirini görmesi gerekir.
Saltanat ailesinin kanı kutsaldır ve akıtılmaz.