471 syf.
9/10 puan verdi
·
25 günde okudu
İlya İlf ve Yevgeni Petrov • Altın Buzağı Karakterlerimiz Ostap Bender, ve ekibi ihtiyaç duydukları parayı temin edebilmek için kurduğu Alageyik Ekibi’nin üyeleri Panikovski, Balaganov ve Kozleviç. Ostap Bender, ve ekibi yaşanılmaz hale gelen kendi ülkesini terk edip Rio de Janeiro’ya gitmek. Ostap, bu hayali için gerekli olan bir milyon rubleyi, görünürde orta halli bir memur, gerçekte ise gizli bir milyoner olan Koreyko’dan elde etmeyi kafasına koyar ve kendisini komutanı ilan ettiği Alageyik Ekibi’nin hareketli dolandırıcılık macerası başlamış olur. Koreyko göründüğü gibi emeğiyle kazanılmış bir milyoner değildir, ancak bu parayı da çeşitli dolandırıcılıklarla elde etmiştir. Kitap mizahi bir anlatıma sahip. Karakterlerin farklı özelliklerini ve macera dolu yolculuklarını hiç sıkılmadan okuyoruz. Kitabın devam niteliğinde olan On İki Sandalye'ye de göz atabilirsiniz. #altınbuzağı #yevgenipetrov #ilyailf #iletişimyayınları
Altın Buzağı
Altın BuzağıYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 201732 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
On İki Sandalye/ İlya İlf & Yevgeni Petrov Ölüm döşeğindeki kayınvalidesinden öğrendiği bir sırrın ardına düşen Vorobyaninov’un hazine avcılığı ile başlayan eser baş dolandırıcı Ostap Bender ile karşılaşmaları ve pederin de işin içine girmesiyle mizah ve ironi yüklü bir taşlamaya dönüşür. Ekim Devrimi’nden sonra eşyalarına el konulan
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 2016162 okunma
Reklam
488 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öyrəşmişik əsərdə 5 pis varsa,1 yaxşı olmalıdır,hər yer qaranlıqsa,mütləq ki,işıq gələn yola çıxarıq. Ancaq bu əsər bu şablonu məhv edir. Belə ki, əsərdə yaxşı obraz yoxdur,axtarmayın həqiqətən yoxdur. Sempatik,xarizmatik ola bilər,amma yaxşı obraz yoxdur. Ostap Bender indiyə kimi tanıdığım ən sempatik cinayətkardır,çünki cinayətlərinin
On İki Stul
On İki StulYevgeni Petrov · Teas Press Nəşriyyatı · 2019162 okunma
424 syf.
5/10 puan verdi
Zoraki bitirdim. Yazar konuya sadık kalsa aslında iyi anlatımı, esprili bir dili var. Ama o kadar farklı şeylere dalıyor ki, ben de kitabı atlaya atlaya okumak zorunda kaldım. Sanki dikkat eksikliği var gibi geldi. Mesela, sizinle iki satırlık diyaloğu mu olacak, sizden, ailenizden, günlük rutininizden, iş yerinizden, iş yerinizin günlük rutininden falan uzun uzun bahsediyor. Örneklemeleri de çok uzatıyor. Olay çeşitliliği çok, esprili yerleri de beğendim, sonu için beklentim farklı olsa da bu da mantıklıydı. Ama uzatması yüzünden elime alasım gelmiyordu. Bu yüzden de tavsiye edemeyeceğim. Konusu; Vorobyaninov'un kaynanası vefat etmeden önce, eski sandalyelerinin içine mücevherler sakladığını itiraf eder. Ancak eski soyluların hepsine olduğu gibi onların da mallarına, haliyle sandalyelerine el koyulmuştur. Eski soylu Vorobyaninov da tekrar zengin olma hayaliyle sandalyeleri arayıp, bulma yolunda bir maceraya atılır. Kendisi biraz ahmak olduğundan yolu bir dolandırıcı ustası ile birleşir. Pırlantalara o da ortak olma şartı ile dolandırıcı buna gerçekten çok yardım eder (Bu noktada saçma olan şey, peder bile bu sözde dolandırıcılık ustasından daha paragözdür) Her seferinde Vorobyaninov beceriksiz, Ostap yani dolandırıcılık ustası ise iş bitiricidir. Nedense saçma bir şekilde tek başına daha iyi çalışabilecekken ve tüm paraya sahip olabilecekken, sevimsiz eski soylumuzu sevmişmiş, kopamazmışmış. Neyse, bir şey demiyorum daha. Bence zaman kaybıydı.
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · Evrensel Basım Yayın · 2002162 okunma
Ama onu son ölümcül işkenceye yatırdıklarında gücü tükenmek üzereydi artık. Çevresine bakındı Ostap: Tanıdık kimse yoktu yanında, herkes yabancıydı! Ölürken hiç değilse bir yakını olsaydı yanında! Yufka yürekli annesinin ya da saçını başını yolan, bembeyaz göğüslerini yumruklayan bir yavuklunun hıçkırıkları değildi duymak istediği. Onu bilinçli konuşmasıyla yüreklendirecek, ölürken rahatlatacak sağlam, metin bir erkek, babası olsun istiyordu yanında. İyice tükendi gücü, içi sızladı. -Babacığım! Neredesin babam? Sesimi duyuyor musun? dedi. Sessizliğe gömülmüş kalabalığın içinden bir ses yükseldi: - Duyuyorum oğlum! O anda ürperdi kalabalıkta herkes. Süvariler bunu söyleyeni bulmak için kalabalığın arasına daldı. Yankel'in yüzü çarşaf gibi bembeyaz kesilmişti. Süvariler biraz uzaklaşınca Taras'a bakmak için arkasına döndü. Ama Taras görünürlerde yoktu. Yer yarılmış, içine girmişti sanki.
Cellat Ostap'ın üzerindeki yırtık pırtık şeyleri çekip çıkardı. Kollarını bacaklarını bu amaçla yapılmış çarka bağladılar ve... Burada insanın tüylerini diken diken eden o cehennem acılarını anlatarak okuyucuyu rahatsız etmeyeceğiz. İnsanların savaşmaktan, birbirlerini boğazlamaktan başka bir şey bilmedikleri, ruhlarının köreldiği, insanlıktan uzak oldukları o acımasız, katı çağların bir buluşuydu bu. O çağlarda bazıları, çok az sayıda insan bu vahşete boşuna karşı çıkıyordu. Ama dinleyen olmuyordu.
Reklam
296 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
Taras Bulba, Ukraynalı bir Slav Kazak babadır. Oğulları ise Andri ile Ostap'tır. Taras son derece geleneklerine bağlı savaşçı bir kişiliktir. Rus damarı için hayatını feda edecek derecededir. Ukrayna tarih boyunca Lehistan (Polonya) ve Ruslar arasında bir mücadele alanı olmuştur. Kazaklar ise Lehlere karşı Rusların sınır muhafızlığı görevini görmüştür. Bu romanın yazarı Nikolay Gogol da Ukraynalı bir Rustur. Taras Bulba oğlu Andri ile Ostap'ı çok sever. Ancak oğlu Andri bir Leh grandükünün kızına âşık olur ve oğlu adeta Rus damarından vazgeçerek ruhunu satar. Bu ise bir baba ile evlat çatışmasını meydana getirmiştir. Bu romanda bir insanın ait olduğu kültür, aile ve aşık olduğu kadının düşman kültürü ikilemi vardır. Diğer yandan Taras'ın oğlu Ostap için fedakârlığı da yürek yaralayıcı. Taras âdeta iki oğlundan da imtihan olur. Bu romanın filmini Rusya Kültür Bakanlığı çekmiştir. İzlemenizi tavsiye ederim.
Taras Bulba ve Mirgorod Öyküleri
Taras Bulba ve Mirgorod ÖyküleriNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2010371 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yazarın 1835 yılında yayınlanan Mirgorod Öyküleri arasında yer alır. Yazarin Palto , Burun öykülerini okumustum. Bu kitabı onlardan farklı bir karakter üzerine yoğunlaşıyor. Kazak hayatina ve adetlerine dair detayli anlatımları,  bozkırların , gökyüzünün,  doğanın tasvirleri çok güzeldi. Diger taraftan yine savaşın en acı  yüzünü tüm
Taras Bulba
Taras BulbaNikolay Gogol · Can Yayınları · 20171,834 okunma
536 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Sen olsaydın ne yapardın?
Her şeyini, doğruluğundan emin olmadığın bir hazineyi bulmak için harcar mıydın? Tüm varlığını, bedenini hatta aklını bile bunun için feda edebilir miydin? On iki sandalye romanında Vorobyanikov sahip olduğu her şeyi on iki sandalyeden birinin altına saklanmış olan mücevherleri, hazineyi, bulmak için çıktığı yolda harcıyor. Başına gelen türlü olaylar ve yaşadığı talihsizliklerle birlikte Ostap Bender ile tanışması hayatının dönüm noktası oluyor. Bender, aramalarda Vorobyanikov’a yardım ederken her şeyini kaybetmesine sebep oluyor. Öyle ki buna Vorobyanikov’un kişiliği de dahil. Rusya’nın savaş zamanlarındaki durumu romanda o kadar çok bahsedildi ki bir an acaba Rusya tarihini mi yoksa roman mı okuyorum diye düşünmedim değil. Ara ara romandan kopmama sebep olan tarih sahneleri gözümün önünde canlanıp ne oluyoruz dediğim olsa da tekrar romana dönüp sandalyeyi aramaya devam ettiğim ve kendimi bir odada yahut bir vapurda sandalye parçalayan Bender ve Vorobyanikov’un yanında bulduğum da oldu çok şükür :) Romana ara ara dahil olup acaba yardımcı karakter mi asıl oğlan mı diye düşünmeme sebep olan Rahip’e hala ne olduğunu bilmiyorum :) Bazen kendimi zorlayarak bazen de akışa kapılarak okumaya devam ettiğim romanı bitirdiğimde hiç de şaşırmadığım bir sonla kitabın son sayfasını kapattım ve kendimi sorgulamaya başladım “ Sen olsaydın o hazinenin peşinden gider miydin? “ Hala karar veremedim gider miydim gitmez miydim? Peki! Ya siz, gider miydiniz?
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İş Kültür Yayınevi · 2022162 okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
“Sayın jüri üyeleri oturumumuz devam ediyor.” Herkese merhaba! Bugün harika bir kitabın incelemesiyle geldim ve kitabın ilginç yanı iki yazarlı olması ha bir de beni başından kaldırmaması...
İlya İlf
İlya İlf
ve
Yevgeni Petrov
Yevgeni Petrov
'un birlikte kaleme aldıkları kitap ilk olarak 1928 yılında yayımlanıyor ve hiciv-yergi roman özelliği taşıyor. Kitabın arka
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 2016162 okunma
Reklam
Ostap şaka mısın :***)
"Şimdi şansımız yüzde yüze çıktı, dedi Ostap. Gerçi son sandalye Leningrad garında kayboldu ama onun da elimizdeki son sandalye gibi depremde yerin dibine geçeceğini düşünemiyorum. Bu durumda oturum devam ediyor!"
Sayfa 437 - İletişim, Ostap BenderKitabı okudu
Ostap'ın tasvirlerine hangi gözümden ağlasam bilemiyorum.
..."İki kafadarın kayıklarının önünde yüzen bir şey dikkatlerini çekti. Bu, Skriyabin gemisinde astarını söktükleri, Vorobyaninov 'un sandalyesinin ta kendisiydi." Ostap: "Merhaba dostum, diye seslendi sandalyeye. 'Ne var ne yok? Çoktandır görüşemiyoruz. Vorobyaninov, biliyor musun, senin bu sandalye tıpatıp bizim yaşantımıza benziyor. Tıpkı onun gibi biz de kendimizi akıntıya kaptırmış, gelişigüzel sürükleniyoruz. Birileri bizi batırıyor ama ikimiz de dipte fazla kalmayıp gene su yüzüne çıkıyoruz. Hoş, su yüzüne çıkmamıza kimsenin sevindiği yok."
Sayfa 386 - İletişim, Ostap BenderKitabı okudu
hahahaha eğlendim
..."Şimdi de yoldaşlar, son derece üstün yetenekli ve saygıdeğer satranç ustaları Kapablanka, Lasker ve Doktor Grigoryev'in yaşam deneyimlerinden derlenmiş birkaç öyküyü aktarayım sizlere.. Ostap böyle söyledikten sonra Nuh nebiden kalma, çocukluğunda Mavi Dergi adlı satranç dergisinden okuduğu öyküleri dinleyicilere anlattı. Konferans böylece bitmiş oldu."
Sayfa 378 - İletişim, Ostap BenderKitabı okudu
Mütevazı Ostap Bender
"Değerli yoldaşlar, önce kullanacağım terimleri açıklığa kavuşturalım: İlk çıkış nedir, düşünce nedir? İlk çıkış, yoldaşlar, 'Quasi una fantasia'dır. Yani satranç oyuncusunun hayal gücüdür. Ya düşünce? Düşünce ise insan mantığının satranç oyunu biçimine dönüşen zihinsel etkinliğidir. Kimi durumlarda en güçsüz zihinsel etkinlikler bile satranç oyununa egemen olabilir. Bu, her bireyin kişisel çabasına bağlıdır."
Sayfa 377 - İletişim, Ostap BenderKitabı okudu
Ostap ve kurnazlıkları..
Kisa: "Bu gidişle dayaktan kurtulamayacağız." Ostap: "Evet, ufukta böyle bir tehlike gözüküyor. Sonuçta pataklanmaktan kurtulamayabiliriz."
Sayfa 375 - İletişim, Ostap BenderKitabı okudu
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.