176 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Yazarın 1835 yılında yayınlanan Mirgorod Öyküleri arasında yer alır. Yazarin Palto , Burun öykülerini okumustum. Bu kitabı onlardan farklı bir karakter üzerine yoğunlaşıyor. Kazak hayatina ve adetlerine dair detayli anlatımları,  bozkırların , gökyüzünün,  doğanın tasvirleri çok güzeldi. Diger taraftan yine savaşın en acı  yüzünü tüm
Taras Bulba
Taras BulbaNikolay Gogol · Can Yayınları · 20171,864 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
gogol bu kitabında ukranya Kazakları’nın 15. yüzyıldaki yaşamlarını, savaşlarını ve zaferlerini anlatan efsaneleştirilen destansı bir dille anlattığı romanıdır romanda Taras Bulba’nın Andrey ve Ostap adındaki iki erkek evladının Ortodoks papaz okulundan dönüşleriyle başlar. bütün Kazaklar gibi asıl eğitimin savaş sanatı da alındığını düşünen Taras baba oğullarıyla birlikte Kazak erkeklerinin bulunduğu Zaporojye gider. Çünkü bir Kazak ancak savaşta gösterdiği yiğitliklerle hatırlanır ve tam bir Kazak erkek olur. Onlar için hayattaki yegane görev dinlerini ve uluslarını Katolik Lehlilerden, gavur Tatarlardan, Musevilerden Türklerden,ve tüm düşmanlardan korumalarıdır. kitap da bence yine kadın 2.çi 3çü sınıf yaratık, işin ilginç yanı hemen hemen bütün klasikler de kadın hep zevk aracı, 2 çi sınıf insan şeytan zavallı önemsiz bir insan örnek taras bulba 2 evladını şavas egitimi için götürürken annesinin söz hakkı bile yok, cocuklarınla hasret bile gideremeden hemen şavas egitimine başlatması yani kısacası bize medeniyet ögretmeye çalışan avrupanın kirli geçmisi ni kendileri klasik kitaplarla filimlerle bizlere zaten gösteriyor anlatıyorlar şu an bile avruda bence kadına özgürlük yok, sadece kadına kolay ulaşma yolları kolaylaştırılmış yani kitap a dönersek güzel bir roman olmuş, okuması keyifli ve akıcı tavsiye ederim
Taras Bulba
Taras BulbaNikolay Gogol · Everest Yayınları · 20111,864 okunma
Reklam
448 syf.
·
Not rated
On İki Sandalye/ İlya İlf & Yevgeni Petrov Ölüm döşeğindeki kayınvalidesinden öğrendiği bir sırrın ardına düşen Vorobyaninov’un hazine avcılığı ile başlayan eser baş dolandırıcı Ostap Bender ile karşılaşmaları ve pederin de işin içine girmesiyle mizah ve ironi yüklü bir taşlamaya dönüşür. Ekim Devrimi’nden sonra eşyalarına el konulan
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 2016173 okunma
Ama işkencelerin sonuna doğru Ostap'ın gücü tükenir gibi oldu. Gözleriyle kalabalığı şöyle bir taradı: Aman Tanrım, hepsi yabancı, hepsi yadırgı insanlar! Hiç olmazsa bir yakını ölürken yanında bulunsaydı! İstediği, ne yufka yürekli annesinin hıçkırıkları, ne de saçını başını yolan, ak göğsünü yumruklayan bir yavuklunun acı çığlıklarıydı. Hayır, hayır, o bir erkeğin ölüm anında avutucu, yüreklendirici sözlerini işitmek istiyordu. Bu candan yardımın yokluğundan sarsıldı; - Baba, nerdesin? Beni duyuyor musun? diye bağırdı.
O yaşa değin sereserpe yaşamış olan iki çocuk birer yabani gibiydi. Hoş, okulun öteki öğrencilerinin de onlardan geri kalır yanları yoktu. İşte bu yabaniler, eğitildikçe yontuluyorlar, birbirine benzer nitelikler kazanıyorlardı. Büyük oğlan Ostap işe okuldan kaçmakla başladı. Yakalandı, bir temiz sopa yedi, gene kaçtığı yere gönderildi. Tam dört kez okuma kitabını toprağa gömdü, ama dördünde de bir güzel dayak yedi, eline bir yenisi tutuşturuldu. Belki beşinci kitabın başına da aynı şey gelirdi, ama burada işe babası karıştı. Koca Kazak öylesine görkemli bir ant verdi ki, yaramaz oğlan okumazsa, yirmi yıl bir manastıra kapatılacak, ömrü boyunca da Zaporojye'nin yüzünü görmeyecekti. Gel de gülme şu Taras'ın işlerine! Yukarıda da gördük: Okur-yazarlığı aşağılayan, çocuklarıyla alay eden kendisi değil miydi? Neyse, o günden sonra Ostap sıkı bir çalışmaya girdi, hiç sevmediği dersleri belleyerek en iyi öğrencilerden biri oldu.
424 syf.
5/10 puan verdi
Zoraki bitirdim. Yazar konuya sadık kalsa aslında iyi anlatımı, esprili bir dili var. Ama o kadar farklı şeylere dalıyor ki, ben de kitabı atlaya atlaya okumak zorunda kaldım. Sanki dikkat eksikliği var gibi geldi. Mesela, sizinle iki satırlık diyaloğu mu olacak, sizden, ailenizden, günlük rutininizden, iş yerinizden, iş yerinizin günlük rutininden falan uzun uzun bahsediyor. Örneklemeleri de çok uzatıyor. Olay çeşitliliği çok, esprili yerleri de beğendim, sonu için beklentim farklı olsa da bu da mantıklıydı. Ama uzatması yüzünden elime alasım gelmiyordu. Bu yüzden de tavsiye edemeyeceğim. Konusu; Vorobyaninov'un kaynanası vefat etmeden önce, eski sandalyelerinin içine mücevherler sakladığını itiraf eder. Ancak eski soyluların hepsine olduğu gibi onların da mallarına, haliyle sandalyelerine el koyulmuştur. Eski soylu Vorobyaninov da tekrar zengin olma hayaliyle sandalyeleri arayıp, bulma yolunda bir maceraya atılır. Kendisi biraz ahmak olduğundan yolu bir dolandırıcı ustası ile birleşir. Pırlantalara o da ortak olma şartı ile dolandırıcı buna gerçekten çok yardım eder (Bu noktada saçma olan şey, peder bile bu sözde dolandırıcılık ustasından daha paragözdür) Her seferinde Vorobyaninov beceriksiz, Ostap yani dolandırıcılık ustası ise iş bitiricidir. Nedense saçma bir şekilde tek başına daha iyi çalışabilecekken ve tüm paraya sahip olabilecekken, sevimsiz eski soylumuzu sevmişmiş, kopamazmışmış. Neyse, bir şey demiyorum daha. Bence zaman kaybıydı.
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · Evrensel Basım Yayın · 2002173 okunma
Reklam
471 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 25 days
İlya İlf ve Yevgeni Petrov • Altın Buzağı Karakterlerimiz Ostap Bender, ve ekibi ihtiyaç duydukları parayı temin edebilmek için kurduğu Alageyik Ekibi’nin üyeleri Panikovski, Balaganov ve Kozleviç. Ostap Bender, ve ekibi yaşanılmaz hale gelen kendi ülkesini terk edip Rio de Janeiro’ya gitmek. Ostap, bu hayali için gerekli olan bir milyon rubleyi, görünürde orta halli bir memur, gerçekte ise gizli bir milyoner olan Koreyko’dan elde etmeyi kafasına koyar ve kendisini komutanı ilan ettiği Alageyik Ekibi’nin hareketli dolandırıcılık macerası başlamış olur. Koreyko göründüğü gibi emeğiyle kazanılmış bir milyoner değildir, ancak bu parayı da çeşitli dolandırıcılıklarla elde etmiştir. Kitap mizahi bir anlatıma sahip. Karakterlerin farklı özelliklerini ve macera dolu yolculuklarını hiç sıkılmadan okuyoruz. Kitabın devam niteliğinde olan On İki Sandalye'ye de göz atabilirsiniz. #altınbuzağı #yevgenipetrov #ilyailf #iletişimyayınları
Altın Buzağı
Altın BuzağıYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 201732 okunma
·
Not rated
Sen nasıl bir kitaptın Taras Bulba, sen nasıl bir karakterdin Taras ve sen nasıl bir yazardın Gogol? Gogol'ün toplum eleştirisinden zarar görmeye başlayıp kabuğuna çekildiği bir dönemde kendi öz kültürüne döndüğü bu eserini ilk başta sevmemeniz çok olası, hatta savaşı anlamsız bulan insanlardansanız muhtemelen bu kitabı savaş çığırtkanlığı
Taras Bulba
Taras BulbaNikolay Gogol · Can Yayınları · 20071,864 okunma
52 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.