253 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel bir Perry Mason romanı daha. Sybil Harlan adında bir kadın, kocasının başka bir kadına tutulması ile ilgili olarak Mason'a baş vurur. Mason'un yapması gereken bir şirkete dair hisse alıp ortak olduktan sonra her şeye itiraz etmektir. Mason bunu başarıyla yapar. Ancak hissesini aldığı adam ölü bulunur. Bulan sa Mason ile birlikte ölenin damadı olan Herberr Doxey'dir. Ancak şüpheli ise Sybil olur. Acaba Mason müvekkilini kurtarabilecek midir? Zevkle okunacak bir polisiye roman.
Öteki Silah
Öteki SilahErle Stanley Gardner · Akba Yayınları · 19696 okunma
Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.” Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
Reklam
Kadınların özgürleşmesinden söz edildiğinde hep Süreyya Ağaoğlu'nun yazdığı bir kitabı hatırlarım. Böyle Bir Hayat Geçti adlı kitapta Süreyya Ağaoğlu çok ilginç bir olaydan söz eder. Kendisi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra , yine hukuk alanında ilk doktara yapanlardan bir başka hanımla birlikte Ankara'da bir bakanlıkta çalışmaktadır. İşlerini
Prof. Dr. Catherine BurillKitabı okudu
"Bir olay için doğru gibi gözüken bir çözüm, öteki on tanesini daha bir karışık, içinden çıkılmaz yapar. Bence en iyisi, her olayı, genel bir kural çıkarmaya çalışmadan, özel olarak incelemek, yalnızca onun için bir sonuca varmaktır. Doktorların dediği gibi, her olayı kendi koşulları içinde değerlendirmeli."
Sayfa 482Kitabı okudu
"Türkiye'de roman okurlarının çoğunu oluşturan, dindar olmayan, Batılılaşmış kadın okurlar, başörtüsü taktığı için üniversiteye alınmayan kadınların anlaşılabilir dertleriyle ilgilendiğim için huzursuz oldular. Orta ve yukarı sınıf Batılılaşmış tanıdıklardan, aile dostlarından, 'Orhan bu dincilere niye anlayış gösteriyor!' diye sitemkâr ifadeler işittim o günlerde. Roman sanatının en temel ve en güçlü yanının, bizim gibi düşünmeyenlerin, bizim gibi yaşamayanların âlemini de dürüstçe anlamak, en azından anlamaya çalışmak olduğunu, böylece yaşayarak hissettim. Romancı, okurlarının bilmek, anlamak istemediği, hatta tehlikeli bir düşman olarak gördüğü 'öteki'nin insanlığını da ortaya koymalıdır."
Sayfa 456Kitabı okudu
"Her şeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakata eğilimli olduğu gerçeği vardır. Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar. Bu, türü koruyup onun varlığını sürdürmeye, bu bakımdan da olabildiğince fazla çoğalmaya yönelik doğanın amacının bir sonucudur. Bildiğimiz gibi erkek, kendisine yeterince kadın sunulduğu takdirde, kolayca yılda yüz çocuk meydana getirebilir: Kadın ise, istediği kadar çok erkeğe sahip olsun, ikiz ihtimalini hesaba katmazsak, yılda sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. Bu nedenle erkeğin gözü hep başka kadınlardadır; kadın ise buna karşılık tek bir erkeğe sımsıkı sarılır: Çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisi ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler. Bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadının ki doğaldır; dolayısıyla da, kadının ihaneti, nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar, öznel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir...."
Reklam
"Sevmesini bunlar biliyor. Susarak sevmesini. Erkek susar, kadın da. "Beni seviyor musun?"lar yok. "Daha mı az, daha mı çok?"lar yok. Maziden ve istikbalden şüpheler yok. Emniyet yüzde yüz. Fedakârlık bitirmiş. "Ben seninim, sen de benim." O kadar. "Sözlüyüm" diyorlar. Bitti. İki taraf da ölünceye kadar öteki için parçalanmayı göze alıyor. Sessiz. Aşk mektupları, sitemler, tehditler yok. Mutfakta bir tıkırtı İclal, Mustafa'nın çorbasını pişiriyor. Hep onu düşünüyor. Yirmi sene, elli sene hep onu düşünecek. Mustafa eşikte görünüyor. Sessiz. Dil dökmüyor. Dil olmayan yerde yalan olur mu? Onun bir İclal'i var. Dünya o. Mağrur, susuyor. Vazife saati. İclal daha çorbayı pişiriyor. Ne ciddiyet! Sevmesini bunlar biliyor. Bunlar olmasa dünya ne kadar tenha ve hazin olur..."
''Her yıl,bahar Ağrıdağının üstüne yürürken,dağın yamacındaki Küp gölünün kıyısına o yörenin tekmil çobanları gelirler,kepeneklerini gölün bakır rengi toprağının,kırmızı çakmak taşı kayalıklarının üstüne serip halka olup otururlar. Çobanların her yıl sayısı değişir. Tanyeri ışırken bellerindeki kavallarını çıkarıp Ağrıdağının öfkesini hep birden
'' İçimde kırk kadın, Kırkı da yabancı. Kırkı da öteki ''
Sevgili kitap dostlarım, D & R' daki 5 TL kampanyasını gözlerimle görmek için Forum İstanbul mağazasına gittim ve hayal kırıklığına uğradım. dr.com.tr/Kataloglar_/Bu-... adresindeki kitaplardan Forum İstanbul mağazasında maalesef yoktu. Öylesine indirimli gibi 3-5 kitap konulmuştu. Geçen yıllardaki gibi 5 TL
Reklam
440 syf.
·
Puan vermedi
Atamızın hayatında önemli yeri olan iki kadın Fikriye ve Latife'nin öteki dünyada bir odada oturup bazen sohbet bazen öfke bazen de yüzleşme şeklinde anlatılarından oluşan farklı bir eser okumanızı öneririrm.
Kemal'e Eren Kadınlar
Kemal'e Eren KadınlarMelike İlgün · Alfa Yayıncılık · 201264 okunma
Bu dünyada iki kişiden harbiden bir halt olmaz: Biri kaslı vücuduyla öne çıkmaya çalışan erkek öteki de dudaklarını öne uzatarak şirinlik yapan kadın. Fiziksel zenginliğini zihinsel melekelerine tercih eden fikir fukaralarından hiçbir zaman hiçbir şey olmaz. Erdal Demirkıran - Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç
Huzur kapıların ardında değil, önünde de olabilmeli. "Erkek gibi kadın olmak" derlerdi bunun adına; çünkü özgürlüğün öteki adıydı, "erkek" olmak.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.