Özel eğitim araştırmalarının tarihsel sürecine bakıldığında otizmli bireylere kazandırılması hedeflenen ilk hedef becerilerden birinin dil ve iletişim becerileri olması da şaşırtıcı değildir.
Sayfa 206 - pegemKitabı okudu
Asperger ile otizm tanımlarının birleştirilmesi
Asperger sendromu yaygın gelişimsel bozukluklar ve çocukluk bütünleşme bozukluğu gibi başka gelişimsel sorunlardan ayrı tutulan otizm tanımı, Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından hazırlanan ve zihinsel bozukluklar için standart tıbbi referans olarak kabul edilen Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders'ın 2013 yılında yayımlanan beşinci versiyonunda Asperger ve ygb ile birleştirildi ve daha geniş kapsamlı otizm spektrum bozukluğu olarak tanımlandı.
Sayfa 17
Reklam
Otizmi çağrıştıran davranış özellikleriyle ilgili ilk yazılı belgeler 18. yüzyıla kadar gitmektedir. "Otizm" teriminin ilk kez İsviçreli psikiyatr Eugen Bleuler tarafından 1910'larda kullanıldığı sanılmaktadır. "Otizm" ve "otistik" terimleri Yunancada benlik, öz, kendi gibi anlamlara gelen "otos" sözcüğünden türetilmiştir. Bleuler bu terimi dış dünyadan kendisini tümüyle soyutlamış olan bir birey için kullanmıştır.
Sayfa 4
Otistik özelliklerle başa çıkmaya yönelik olarak, tıbbi tedavilerden eğitim programlarına kadar çok çeşitli uygulamalar söz konusudur.
önsöz vii
Otizm Spektrum Bozukluğu(OSB); toplumsal, duygusal etkileşim ile iletişimde sapmalar, kısıtlı ve tekrarlayıcı davranışlar ve ses, görme, tat, dokunma gibi duyularda anormalliklerle karakterize bir nörogelişimsel bozukluktur.
Otizm spektrum bozukluğu olan 2 ve 3 yaşındaki çocukların kullandıkları gösterici jest sayısı daha sonraki kelime dağarcığının genişliği ile pozitif bir ilişki içindedir ( Gulsrud, Helleman, Freeman ve Kasari, 2014; Özçalışkan, Adamson ve Dimitrova, 2015).
Reklam
Geri112
127 öğeden 121 ile 127 arasındakiler gösteriliyor.