SEVGİ ' ni ne kadar belli edersen o kadar kullanılırsın SEVGI mecazi anlamda bir otokontrol aracıdır .
Nasıl ki dünya hayatında kanunlar ve kurallar, birtakım cezai yaptırımlarla güvence altına alınıyorsa ilahi emir ve yasaklar da ahiretteki mükafat ve mücazat ile garanti altına alınmıştır. Ahiret hayatı ile Yüce Allah hem fert hem de toplum için bir otokontrol mekanizması kurmuştur.
Beynin zevkle ilişkili kısmı teknolojiyi kullanırken aktif hale gelir.Yaşamda tecrübe ettiğimiz keyif verici her şeyle olduğu gibi bunda da amigdala iyi-hisset nörotransmitteri olan dopamin salgılar ve doğal olarak bizde daha fazlasını isteriz.Eğlenceli bir televizyon programı izlemek yada daha üst seviyelere ulaşmakla ödüllendirildiğimiz bir bigisayar oyunu oaynamak ya da kullanmak , dopamin salgılanmasına yol açar .Bu yüzden çocuklar ekranları hemen zevkle ilişkilendirir ve çok küçük çocukların , ebeveynlerinin akıllı telefonlarını kullanmaya hemencecik alışmasının sebebi budur.
"Dürtü kontrolü ve otokontrol becerileri henüz gelişmekte olduğu için kendisine sınır koyamaz ve bir yetişkininin kendisine sınırlar koymasına ihtiyaç duyar."
Beyin yenilik arzusundadır ve teknoloji daimi yenilik sunar .Prefrontal korteksin bir yenilik önyargısı vardır.Yani dikkatimizin konsantrasyonumuzun gasp edilmesi kolaydır..
Çocuklarda dürtü kontrolü ve konstrasyon becerilerinin gelişmesi için beynin bu gelişiminin tamamlanması yada tamamlanana kadar ebeveynlerin teknoloji kullanımına sınır koyması gerekmektedir.
Prefrontal Korteks
Sekiz yaş altı çocuklar genellikle otokontrol becerilerinde ustalaşmamıştır .Çünkü prefrontal korteksleri (Dürtü kontrolü , karar verme ve bellek gibi ifa-işlevi becerilerinin bulunduğu yer) hala gelişmektedir. Bu kritik ifa-işlevi becerileri teknoloji alışkanlıklarınuçı yönetmek için gelişmesi gerekmektedir.Çoğu küçük çocuk halen nasıl tercihte bukunacağını ,duygularını düzenlemeyi ve dürtülerini idare etmeyi bilmemekte ve öğrenmeye devam etmektedirler.
Biz ebeyevlerin sorumluluğu ,çocukların teknolojiyi nasıl idare edeceklerini anladıklarından ve gerçek hayatın yerine geçmediğin farkında ve emşn olmaktır.
Sayfa 219Kitabı okudu
Sanıldığının aksine bilimsel, büyük edebi eserler olağanüstü beyinler sayesinde değil başarılı bir otokontrol ve kendine hâkim olma neticesinde doğar.
Ben kolay kolay öfke duymam bir şeye.Şu sıralar çok çabuk öfkeleniveriyorum.Haksız sayılmam.
1)Gerizekalı olmadığı halde beynini kullanmayıp beni yoran insanlara öfkeleniyorum.
2)Okuyan biri olduğu halde ufku dar olan hala aptal aptal konuşabilen insanlara öfkeleniyorum.
3)Benimle iletişime geçerken sadece kendi çıkarları ve amaçlarına odaklanan insanlara öfkeleniyorum.
4)Kendi gibi düşünmeyenin fikrini saçma bulmaya çalışmadan alay etmeden "ben öyle düşünmüyorum ama kendine göre haklı olabilirsin" diyemeyen insanlara öfkeleniyorum.
5)Karşısındaki insanın incelikleri hayat görüşü sevdiği sevmediği şeyler nedir bunlara dikkat etmeden alelade davranan araştırmaya öğrenmeye bile zahmet etmeyen insanlara öfkeleniyorum.
6)Benimle ilgili bir yargıya varırken yahut içinde benim olduğum kararlar alırken kendi kafasından düşünüp uygulayan,danışma zahmetinde bile bulunmayanlara öfkeleniyorum...
Ve bu listeyi ciddi anlamda sonsuza kadar uzatabilirim.Arkadaşlar çok şey okuyup öğrenmiş olabilirsiniz.Bilgiyi analiz edip yeni çıkarımlarda bulunamıyorsanız,bu yeni bilgiyi yaşamınızda uygulayamıyorsanız,hala kendi bildiğinizi dünyanın en büyük doğruları ve kendinizi de asla yanılmaz sayıp eleştiri yöneltemiyorsanız,otokontrol mekanizmanız ortalama düzeyde bir zekanız olduğu halde çalışmıyorsa,olaylar arasında bağlantı kurup hızlı ve pratik faydacı kararlar alamıyorsanız kimse sizi idare etmek yükünüzü üzerinde taşımak zorunda değil!