Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Başarıya götüren tutum, bir insanın kendi elinde olan alışkanlık, azim, amaçlı düşünme, analitik akıl, otokontrol, meslek bilgisi, hayat boyu öğrenme gibi güçleri sonuna kadar kullanıp kendi seçimi olmayan güçlerin hayatı üzerindeki etkisini azaltmasına dayanır.”
Sayfa 103Kitabı okudu
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
İlk kez filmini çocukken izlemiştim sanirim. Mistikci haham Loew golemi bir kucak dolusu kilden üretti. Kendisini koruması için yarattığı canavar, başına bela oldu. Doktor Frankenstein mezarlardan topladığı ceset parçalarından hayat üretti. Yarattığı yaratık da döndü onu öldürdü. Ya peki içindeki kötülüğü iyiliğinden ayırıp birbirine mahkumiyetten kurtarmak isteyen Dr. Jekyll'in başına ne gelecek dersiniz? Evet, yine başa bela olan bir canavar çıkıyor ortaya. Konusu müthiş bence, hatta zamansız. Çünkü içimizdeki iyiliğin ve kötülüğün kapışmasından ne kadar bıksak usansak da, bizi muhtemelen insanlığın sonuna kadar terketmeyecek. Onunla bir şekilde yaşamayı öğrenecek ve yeni nesillere öğretmek zorunda olacağız. Nefsini öldür, içindeki kötülüğü öldür gibi safsatara kulak vermemek, en azından doğru yorumlamak gerekir. İçimizdeki ego veya nefis de doğanın/tanrının bize bahşettiği, bizi koruyan, hayatta kalma ve temel ihtiyaçları giderme konusunda yeterince azim ve gayret göstermemize sebep olan bir otokontrol mekanizması. Ego terimini halkın kullandığı şekilde kullandım. Psikanalizde kullanılan id, ego, süperego terimleri ilgilileri tarafından araştırılabilir. Kitap içerik olarak çok daha kapsamlı, çok daha bağlayıcı ve sürükleyici olabilirdi, ve eminim bugün tekrar yazılsa çok daha iyi bir iş çıkardı ortaya. Her ne ise, sinemaya kaç kez uyarlanmış, literatür ve sinema tarihinde belirli ve sarsılmaz bir yeri olan bu esere yabancı olmak çok ayıp diye düşünüyorum. Okumamış olmak ayıp değil, okumayacak olmak ayıp diyelim. Kitapla kalın...
Dr. Jekyll ile Bay Hyde
Dr. Jekyll ile Bay HydeRobert Louis Stevenson · İş Bankası Kültür Yayınları · 201519,9bin okunma
Reklam
56 syf.
8/10 puan verdi
Saltanatın Çöküşü
Stefan Zweig da tıpkı Kafka gibi kitabın temasını kapağa sığdıran isimlerden biri. Nerden mi anlıyoruz? Madam'ın kraliyet mensubu sevgilisi Bourbon Dükü, Kral tarafından görevinden azledilir. Hemen akabinde, yaptığı yüklü harcamalar dolayısıyla da şahsını Normandiya'ya sürgün edilmiş bulur. İlk zamanlar kısa bir seyahat gibi görünen sürgün, Kral tarafından en az iki yıl olarak onanır. İşte tam bu noktada kitaba ismini verecek olan olay cereyan etmeye başlar: "Bir Çöküşün Öyküsü!". Şatafatı ve şahsına yapılan dalkavuklukları ömrüne pelesenk edinen Madam, gittiği topraklarda manevi boşluğa düşecektir. Paranın ve gösterişin tüm kapıları açacağını düşünen Madam, her planında hüsrana uğrayacak ve kozlarını bir üste taşıyacaktır. Öyle ki, ölümünü dahi egosuna kurban edecektir! Ölümünün Kraliyet ailesi ve halk tarafından yankı uyandıracağını düşünen Madam, kahramanlaşacağını hayal ederken içler acısı pozisyona düşecektir. Kitapta insan için "sosyal hayvan" betimlemesi yapan yazar, bu yaklaşımında haklı olduğunu kitap boyunca göstermektedir. Özetle, otokontrol meziyetini yitiren bir insanın ne denli canavarleşebileceği Zweig tarafından ayan beyan gözler önüne sürülmüştür.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,8bin okunma
“Bir budala bile eleştirebilir, suçlayabilir, yakınabilir; nitekim pek çok budala böyle davranır. Ama anlayışlı ve bağışlayıcı olmak için sağlam bir kişilik ve otokontrol gerekir. Caryle, ‘Büyük adam büyüklüğünü, küçük adamlara karşı sergilediği davranışıyla belli eder,’ demiştir.”
Sayfa 40 - Epsilon
"Kitap okuyorum kibri" diye bir şey var, biliyor musunuz? Sizi bilmem ama bana ara ara gelip gidiyor. Kendimi, okuduğum için "Allah'ın özel kulu" gibi hissediyorum. Peki hakikat, bu mu? Elbette hayır. Hakikat; Allah için ihlaslı yapılan her iştir. Ve buna da her şey dahildir. Biz ki Allah rızası için kitap okuyorsak şayet, başkalarını okumuyor diye hoş görmemek yada kendimizi okuyoruz diye özel hissetmek gibi bir lüksümüz olmamalı. Biz sürekli "okuyorum ama neden?" gibisinden kendimizi bir da bir daha muhasebe etmeliyiz. En azından okumanın hakkı kendini sürekli bir otokontrol yani muhasebe altında tutmakta gizli diye düşünüyorum. Okumak, hayatı okumak... Lakin hayat okumakla kaim bir şey değil...
244 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Pesimizme ithafen
Mutluluk nedir? Tanımı var mıdır? Sabit midir salt mıdır? Hep şöyle düşünmüşümdür mutluluk amaçlanması gereken bir şey değildir diye. Ama mutlu olursak da fena değil. Sadece amaç haline getirmemek önemli. Șopi mutluluğu içselliğe bağlar. Kişi içsellikten ziyade dışarıda mutluluğu arayacak olursa nafile olur der. İçsel mutluluk tamamen zihinsel
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer · Kabalcı Yayınevi · 20176,9bin okunma
Reklam
Nasıl ki dünya hayatında kanunlar ve kurallar ,bir takım cezai yaptırımlarla güvence altına alınıyorsa ilahi emir ve yasaklar da ahiretteki mükafat ve mücazat ile garanti altına alınmıştır. Ahiret hayatı ile Yüce Allah hem fert hem de toplum için otokontrol mekanizması kurmuştur.
İnanın, tek ciddi reform halkın düşünmeye başlamasıdır. Kendileri adına hesaplaşmalarıdır. Halkın yetkinleşmeye başlaması güven verecek, sabırla, sorum­luluk duygusuyla, hoşgörüyle, otokontrol ve otodisip­linle ... bu pisliklerin hepsi temizlenecek ... hiçbiri kılını kıpırdatamayacak!
Bir ceset ile yüz insan kılığına girecek.
Ne yazık ki insanımız şu an kendini tanımadan, kendisiyle tanışmadan başkalarını tanımaya kalkışıyor, başkalarıyla ilişki kurmaya çalışıyor. Kendisiyle doğru ilişki kuramamış bir insan, kendini otokontrol edemeyeceği için de hiçbir ilke tanımadan menfaati neyi gerektiriyorsa o şekle girecek.
Anlayışlı ve bağışlayıcı olmak için sağlam bir kişilik ve otokontrol gerekir.
Sayfa 25 - Epsilon Yayınevi
Reklam
Otokontrol…
*** “ Hiç kimse bir insanı hayatta istediklerini elde etmekten ya da yapmaktan alıkoyamaz veya hayatta istediklerini elde etmesini veya yapmasını sağlayamaz. Hepimiz kendi yazgımızı kendimiz kontrol ederiz. “ ***
Sayfa 105Kitabı okudu
Tek ciddi reform halkın düşünmeye başlamasıdır. Güven verecek, sabırla, sorum­luluk duygusuyla, otokontrol ve­ disiplinle bu pisliklerin hepsi temizlenecek.... Hiçbiri kılını kıpırdatamayacak!
insan ,makine ve otokontrol..
kendi kendisini denetleyebilen ve olası bir arızaya kendiliğinden tanı koyabilen bir makine yapmaktı..
566 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.