Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Bu kitabı okumaya başladığımda asla yapmayacağım bir şeyi, kitabı yarım bırakmayı düşündüm fakat buna engel olarak okumaya devam ettim. İyi ki de etmişim. Yazar, hayatları şiddet üzerine kurulu olan Alex'in ve onun arkadaşlarının geceleri sokaklarda insanlara ettiği eziyetleri bir bir okuyucunun gözleri önüne seriyor. Tabii ki de kitap böyle ilerlemiyor. Tüm bu yaptıklarından dolayı bir "kobay" olarak kullanılan ve topluma yararlı bir birey olabilmesi için tedavi edilen Alex, adeta bir robota, bir makineye dönüşüyor. Seçme hakkı olmayan, toplumun kabul ettiği davranışlara boyun eğen, yalnızca iyilik yapmak için ayarlanmış bir makine... Daha sonra ise eski hâline geri dönen kahramanımız, bir süre sonra gerçekten iyi bir insan oluyor ve aslında tüm kötülükleri gençliğinin verdiği coşkunlukla yaptığının farkına varıyor. Başlarda okumakta güçlük çektiğim bu kitabı memnun kalarak bitirdim. Güzel bir kitap, okunmasını tavsiye ederim.
Çok iyi bir kitap. Ana mesajı, "İyilik içten gelir. İnsan seçemediğinde insanlıktan çıkar. Zorla yapılan iyiliktense içten gelen kötülük daha iyidir." Tabii size kötülük yapın demiyor ama toplum baskısı ve zorla dayatılan şeylerden bunu anlayabilirsiniz. Adam zaten en sonunda değişime ufak bir adım atıyor, bunu da zorla değil, iradesiyle yapıyor. :)
Bir paragraflık ahlak dersi için 170 sayfalık ahlaksızlıkları okumaya değmez diyorum. Sıradışı bir kitap. Okurken yoruyor, sıkıyor, midenizi bulandırıyor.
Mesaj da manidar. Gençken istediğini yapan insanoğluna çok da karışmayın. Tüm azgınlık, hırsızlıklarına rağmen zamanla olgunlaşacak ve başlangıçta bir ırz düşmanı olsa dahi tertemiz yüzlü bir kadınla evlenip mutlu bir yuva kurmayı hak edecektir. Öyle ki gül yüzlü bir de bebeği olacaktır. Hay Allahım... İnsanlar neden mutlu sonra sabırla, güzel ahlakla değil de gençlik diyip her türlü zırvayı yaparak varmak isterler anlamış değilim.
Yorumum bu kadar. Okuyacak olanlara sabırlar diliyorum...
Kitap, bir grup serseriden kendini lider görenin kaba ağzıyla yazılmış. 15 yaşındaki bu çocuğun hiçbir şekilde ahlakî kişiliği ve vicdan, merhamet, empati gibi duyguları yok. Kitapta her ne kadar birkaç güzel çıkarım bulunsa da, genel anlamda umduğumu bulmadım.
Diğer okuyucuların bu kitabı gereksiz romantize etmesi, bana her kötülüğün kabul görebileceğini ve her kötüye muhakkak sempati duyulabileceğini bir kez daha gösterdi.
Kitaptaki baş karakterle empati kurabilen ve onu güzelleyen okurları, -eğer normal bir insan iseler- durup dururken dayak yiyen yaşlı adamla, tecavüze uğrayan kadınla, gözlerinin önünde karısına tecavüz edilen adamla ve evinde kendi halinde kedileriyle yaşarken bir suçlu tarafından öldürülen zavallı yaşlı kadınla da empati kurmaya davet ediyorum.
Sonuç olarak baş karaktere yapılan işlem bence acımasızca değil ancak gördüğümüz kadarıyla kesin çözüm de değil. Bence suçlular ıslah edilmeye çalışılmalı, bunun gibi ıslah olmayanlar ise hapis cezasını çekerken karşılıksız olarak kamu yararına -özellikle ağır sanayide- çalıştırılmalıdır.
Dehşet bi kitap
Kitap Alex(ana kahraman) çetesinin yaptıkları onlarca psikopatça, suçlarla başladı. Tecavüz, darp, hırsızlık gibi olaylar olduğu için 18 yaş altının okumaması gerek. Kitapın özetini yapmayayım ama kitabın 2. bölümü daha dikkat çekiciydi "ludovico tekniği" denen deneysel, suçluları topluma kazandırma tedavisi gibi bir şey var ve Alex bu tedavinin bir deneği oluyor.Bu teknikte Alex'e her yemekten sonra bir sıvı enjekte ediliyor ve zorla suç işlenen ve psikopatça görüntüler içeren filmleri izletirken hastalanması sağlanıyor. Film bittikten biraz sonra da hastalığı geçiyor yani Pavlov'un şartlanma tekniği gibi her kan,vahşet gördüğünde kötü hissedecek. Bu sayede kötülükten uzak duracak... Kısacası ana fikir insanın kötülük ya da iyilik arasında seçimi yapamayan birinin insanlıktan çıkması, kişiliğinin yok olması demek mi?
Kötülüğü seçen biri gerçekte iyiliğe zorlanan birinden daha mı geçerli Tanrı’nın gözünde?
Merak uyandırıcı kısımları ve dili sayesinde akıcı bir şekilde okudum, 2 günde bitirdim.
İnsanların işini makinelerin aldığı ve insanların belirli zeka puanına göre sınıflandırma yapılarak iş sahibi olduğu ve işini ve yaşam standartlarını değiştirmediği bir distopik dünyanın anlatıldığı, okurken bazı bölümlerde yapılan ironilerin insanı gülümsettiği ve düşündürdüğü keyifle okuyacağınız bir eser.Keyifli okumalar...
