Hepimiz birer otomatik portakalız aslında sistemin dayattığı seçeneklere bağlıyız herhangi farklı bir seçenek yokmuş gibi yaşıyoruz.
Seçim hakkı veren bir sistemde yaşıyoruz kendi istediklerini seçmemiz isteniyor seçmeme hakkımız yokmuş gibi.
Ne yaparsak yapalım sistemin kölesi durumuna düşüyor ve kabulleniyoruz.
Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir.
''Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir.''
'Dünyaya neden pis diyorsun?' diye sordum.
'Pis ya! Senin gibi serseriler benim gibi zavallı yaşlıları ezecek ve hiçbir yasa beni senden koruyamayacak... Pis... Leş gibi...'
Tanrı'nın istediği iyilik mi yoksa iyiliği seçebilme şansına sahip olabilmek mi? Kötülüğü seçen biri gerçekten iyiliğe zorlanan birinden daha mı geçerli tanrının gözünde..