Onlar, herhangi bir dış otorite tanımıyorlardı. Din, tabiat anlayışı, toplum, devlet düzeni, her şey, en amansız bir eleştiriye tabi tutuluyordu; her şey, akıl mahkemesi huzurunda varlığının haklı olduğunu ispatlamak ya da varlığından vazgeçmek durumunda idi.