ÜTOPYACI BİR DİSTOPYA ÇÜNKÜ EVET, YARINLAR ŞARKI SÖYLEYEBİLİR !!!
TEK KULLANIMLIK MENDİLLERİN ÇAĞINDAN SELAMLAR!
İyi niyetli spoilerlar içerir. Yine de kitabı okuduktan sonra gelmenizde fayda var.
1950'lerde yazılmasına rağmen, distopya türünün sütunlarından biri olan Fahrenheit 451, zamanımızla garip bir şekilde yankılanır.
Toplumun kitle
Sonuçta bir edebiyatçı değilim ;yazdıklarımın değeri sadece içtenliğime bağlı olabilir. Zaten gökyüzünde, çevresindeki herkesin uyuduğu bir karanlık içindeyken, otosansür uygulama gereğini pek hissetmiyor insan.
Türkiye kendi içinde halen bir demokrasi mücadelesi veriyor. İnsanlar halen görüşlerini ne kadar özgürce ifade edeceklerini bizzat kendileri otosansür uygulayarak belirliyorlar. Özellikle içerden çıkan 'aykırı sesler'e tahammülsüzlük had safhada.
Sonuçta bir edebiyatçı değilim; yazdıklarımın değeri sadece içtenliğime bağlı olabilir. Zaten gökyüzünde, çevresindeki herkesin uyuduğu bir karanlık içindeyken, otosansür uygulama gereğini pek hissetmiyor insan.
Sonuçta bir edebiyatçı değilim; yazdıklarımın değeri sadece içtenliğime bağlı olabilir. Zaten gökyüzünde, çevresindeki herkesin uyuduğu bir karanlık içindeyken, otosansür uygulama gereği pek hissetmiyor insan.
Bu kitap; "Bir kitap okudum, hayatım değişti..." derecesinde etkili olamasa da: "Bir kitap okudum, çok (belki de 'en') temel şeyleri sorgulamam değişti..." şiddetinde bir etki yaratacaktır. Neden?
-Takipçilerim içinde çok sayıda Öğretmen olduğunu biliyorum ama-
Sadece okullar konusunda, 3-4 sayfalık tespit ile tüm sistemi
AKP gelene kadar Türkiye'de, bakın altını çizerek söylüyorum; normal gazetecilik koşulları geçerliydi. Hemen herkes, özgürce yazardı. Sansür, makaslama diye bir şey yoktu, çok istisnai bir hadiseydi. Otosansür yoktu. İnsanlar istediği gibi yazardı. Muhabirler haberlerini yazardı; ha onlardan kullanılanı olurdu, kullanılmayanı olurdu ama 'Aman iktidarı kızdırmayalım' diye o çocukların haberleri çöpe atılmazdı, köşe yazarları da özgürce yazardı. Niye? Genelde koalisyon hükümetleri vardı. Patronlar koalisyon ortaklarından biriyle kapışsa, ortaklardan diğeriyle arayı iyi tutarlardı ve böylece hiçbir sorun yaşamadan medya işlevini sürdürürdü.