Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ah görebilseydik insanların içini
Magda Szabo’dan okuduğum 3. Kitap. Bu kitabı okurken bir roman yazmak geldi içimden.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın Şarkısı
‘ki İza’yı,
Katalin Sokağı
Katalin Sokağı
’ndaki İreni ve
Yavru Ceylan
Yavru Ceylan
’daki Ezster’i alıp bir olay örgüsüne yerleştirmek ve adını da Karamazov Kızkardeşler koymak. Romanın Dimitrisi de Ezster olsun. Karamazov Kardeşler üzerine konuşacak en son insanım belki ama söz konusu Ezster
Yavru Ceylan
Yavru CeylanMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 2018345 okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
Otur, Sıfır! :D
Evet itiraf etmeliyim ki çok nadir Türk yazarları okuyorum. Aşkın Nur Karataş'ı sıkça duymaya başlayınca merak ettim ve araştırdım. Kalemi gerçekten cesur ve hakkını veriyor kitapların. Okutuyor kendini elinizden bırakamıyorsunuz. Açıkçası böyle bir Türk yazarın olması beni hem mutlu etti hemde gurur duydum.♡ Kitaba gelecek olursak hikaye sımsıcak tatlı ve merak uyandırıcı. Winona gölge bir yazar erotik aşk hikayeleri yazıyor ve bir süre sonra yazabilmek için farklı şeylere ve seksi bir ilham perisi ihtiyaç duyuyor. O ilham perisi ise Alexander ve o da bir jigolo! Okurken her duyguyu hissediyorsunuz bazı yerlerde bazı karakterleri tokatlamak istiyorsunuz. Bundan sonrası SPOİLER içerebilir. Ben özellikle Alex'in kitabın sonlarına doğru davranışlarından ötürü onu tokatlamak istedim. Ben bile kırıldım bazı noktalarda. Winona'nın duygularına yenik düşmeyip resti çekmesini, güçlü durmasını sevdim. Fakat yinede Alex'i çok çabuk affetmiş gibi geldi. Biraz daha süründürmesini isterdim. Birde Steven ile olanlardan sonra işten ayrılması kitap yazması, yazma süreci, kitabı bastırması, sonrasında iş bulup bulmadığı kısımları yoktu yada ben çok fazla detay istiyor olabilirim bilemedim :D Özetle kitap oldukça keyifliydi. Yazarın dilini, cesur sahnelerini sevdim
Şehvet Dersi
Şehvet DersiAşkın Nur Karataş · Lapis Yayıncılık · 202390 okunma
Reklam
İlk edebiyat kazancı
Çocukken arkadaşımın siyah saçlı kocaman bir oyuncak bebeği vardı ve ben nedendir bilmem ama bu bebeğe hayrandım. Her gün bizimkilerin etrafında dolanır bana da buna benzer bir bebek almaları için dil dökerdim. Eh tabi bizimkilerde bu konuda hareketlenme sıfır sjjsjd baktım bu işin olacağı yok başka çözüm yolları aramaya başladım. Aldım elime kalemi bir oyuncak bebek almak için ne çileler çekmiş bir kızcağızın acıklı hikayesini yazdım. Anne gel otur da yazdığım hikayeyi okuyayım sana. Tabii ses tonumla olayı daha bir dramatikleştirerek okuyorum. O günün sonu bizimkiler bana bir bebek aldıydı ama gel görün ki saçları sarıydı diye hayal kırıklığına uğramıştım. Yine de bulmuşuz kocaman bebek ses mi edeceğiz laylaylom gelsin oyunlar. ( Oysa bu anlık neşe sonrası küçük kız bir şeye sahip olduğu an hızlıca alçalan duyguları fark edecekti ve bunun üzerine yırtık bir defterin köşesine bir şeyler karalayacaktı kaybolmaya yüz tutan.)
Bir gün coğrafya hocamız bana, "Türk amca tahtaya gel bakalım" dedi. Sınıfın önüne çıktık. "Rüzgarlardan ve yağmurlardan bahset" diye önceki yazdırdıklarını anlatmamı istedi. O zamanlar hoca bize coğrafya dersinde, "Güneş sabittir, dönmez, diğer gezegenler güneşin etrafında döner; günler, mevsimler böyle meydana gelir." diye yazdırırdı. Neyse ben konuşmayı bitirdim. Hoca, "Sıfır, ufukta boynunu uzatmış seni bekliyor, çok da güzel parlak bir sıfır. Sıfır verelim." dedi, not defterine bir nokta koydu. Az sonra "Neyse sıfının önüne bir de bir koyalım." dedi ve bize on yani tam not verdi. Ben hocaya, "Hocam, bir sorum var, şimdi biz 'eş-Şemsü sabitetün...' diye öğreniyoruz, ama Kur'an-ı Kerim'de 've'ş-Şemsü tecrî...' diyor, güneşin aktığından, yürüdüğünden döndüğünden bahsediyor. Bu bilgiyle Kur'an sanki çelişiyormuş gibi bir durum var." dedim. Hoca bana, "Ammi Türkî, bize Arapça mi öğreteceksin? Yeter, on aldım diye bu kadar da şımarma otur." dedi. Sessizce yerimize geçip oturduk. O sene bahara doğru bu nazariye güneşin kendi çevresinde hareket ettiği yönünde değişti. Bu sefer coğrafya hocası bana yine aynı şekilde hitap ederek, "Ammî Türkî, sen Fahri Razî gibi adamsın, senin dediğin doğru çıktı." dedi.
Dünyadan Sorumlu Dr: Gülsen Ataseven
Bir gün gayet frapan bir kıyafet ile boş bir amfide namazını kılar. Annesi kendi yaşayamadıklarını kızında yaşatmak istediği için kızının modayı takip etmesine büyük önem vermekte, onun giyimindeki frapanlıkla kendini mutlu hissetmektedir. Namazını bitirdiğinde, daha sonra Vakıf Gureba'nın dahiliye mütehassısı olacak olan Güngör Savaş gelir
Reklam
... Kalemimden "sen" damlıyor.. Kendime not: otur yıldızlı sıfır... .
Çok fazla "ben" kelimesini kullanıyorsun, Çok fazla kendinden bahsediyorsun, Çok fazla kendine mana yüklüyorsun.. O halde kendine bir varlık addediyorsun. O halde hiçlikten haberin yok.. Otur sıfır!
Akışına bırak zamanı yavaşça sürükleniyor her şey bir liman kenti yalnızlık insanın içindeki akışına bırak zamanı otur bir nefes daha al ver bütün cevapsız soruların tek bir insanda
Reklam
288 syf.
9/10 puan verdi
Ey Aşk..
Kitabı az önce gözyaşları içinde bitirdim. Ve alışılagelmiş bir cümle ile giriş yapıyorum; Böyle aşklar kalmadı maalesef.. Her hikayeye ayrı gün bakmak, üstünde düşünmek, hikayeleri hakkında araştırmalar yapmak istedim. Bildiklerimin dışında okuduklarım beni daha çok etkiledi. -Ah Naciye ne çok üzüldüm sana, tüm aile sorumluluklarını tek başına üstlenmene, özlemlerine, kendini hep ikinci planda hissetmene, kocanın ölmediğine bi türlü inanmana.. Enver Paşa'ya tarih kitaplarından ötürü tavırlıydım ama kendince güzel sevmiş.. -Ah Piraye, peki sen? Herşeyden vazgeçip, sana değil aşka aşık bir adamın 'günümüzde Love Bombing olarak tanımlanan' peşi sıra harap oldun.. Nazım Hikmet seni en büyük aşık sanardım hep ama sen bildiğin günümüz sığ adamlarından çıktın. Otur sıfır. -Ahhhh sevgili Çiğdem... Senin, Melih ile resimlerine bakınca o aşkı gözlerinden nasıl güzel okuyorum. O şarkılar, o hisler, o aşk.. Keşke Melih'in ile son nefesine kadar yaşama şansın olsaydı.. Yaş farkıymış, boşversene derdim sana. Ama en çok merak ettiğim; Ölümünden sadece bikaç ay önce evlenen Melih'in nikahında neler hissettiğin.. Beni duyuyusan bil ki Melih senden sonra tam olmadı asla..
Yüzyılın Aşkları
Yüzyılın AşklarıCan Dündar · Can Yayınları · 20151,268 okunma
176 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ikigai: Sana Laflar Hazırladım
Kitabın asıl amacı, üzerinde yazdığı gibi "Japonların uzun ve mutlu yaşam sırrı"nı okuyucuya anlatıp paylaşmak. Kitabın içeriğinde olmayan tek şey ise, "Japonların uzun ve mutlu yaşam sırrı" :") Erken kalkıyorlarmış, ömür boyu bir alanda meslek edinip, onunla ömür boyu uğraşıyorlarmış, emeklilik kavramı yokmuş, sağlıklı ve dengeli beslenip, spor yapıyorlarmış vs. işte. Bu kitabı okumadan önce gereksiz yere beklentiye girmiştim ama kitabı zar zor bitirdim. O kadar dolaylı yoldan anlatmaya gerek yok, "para var huzur var" demek yeterli. Uzun zamandır bu kadar kötü bir kişisel gelişim kitabı okumamıştım. Kitabı geçen sene okudum galiba ama bir tane kelime bile hatırlamıyorum. Otur, sıfır!
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam SırrıFrancesc Miralles · İndigo Kitap · 202019bin okunma
otur ikide sıfır. :D
Peki, nedir kadının doğası? İlk önce çocuk yapmak. (Birden çok çocuk, ne kadar keyifli bir durum.) Sevdiğimiz insan için keyifli yemek yapmak. (Bence mutluluğumuz için mutfaktan çıkmasak da olur.)
140 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.