Oktay Bey'in okuduğum ilk kitabı. Aslında puan biraz torpilli açıkça söyleyeyim. O da benim canımın içi Anday'ımmınn kankası diye torpil geçtim.
Okuduğum en zor ve en ama en anlaşılmaz kitaptı diyebilirim. Aman Allah'ım kısa olmasa kesinlikle bitiremezdim. İlk defa bir kitabı hele de şiir kitabını yarım bıraktı diye tarihe geçecektim :)
Garip akımına tam anlamıyla ters ve zaten bu kitap çoğu eleştirmen tarafından da ikinci yeni hareketinin ilk adımı sayılıyor. Adam tüm ikinci yeni şairlerinden daha imgesel bir dil kullanıyor. Aman Allah'ım imgeler imgeler imgeler ovv nasıl boğuluyoruz. Yok mu kurtaran çığlık imdat yardım çığlıkları.
Sözlerin kelimelerin cümlelerin biz okuyucu için hiçbir manası anlamı önemi duygusu yok. Duygu yok diyorum çünkü yok. 00000. Öyle gelişi güzel okudum. Yani yalandan değil. Yanlışlık olmasın. İmgesel bir dil kullandığı için duygu durumu çok belli olmuyor.
Cümlelerin şair için anlamı mutlaka vardır ama bizim için hiç yani hiç. Öylesine aklına ne geliyorsa yazmış olmalı. Oysaki ben Oktay rıfat'ı çok sevmek istemiştim. Seveceğime inanıyordum. Ama olmadı.
Perçemli SokakOktay Rifat · Yapı Kredi Yayınları · 2019286 okunma
Felsefe... Bizim toplumuzdaki çoğu insan bu kelimeyi duyunca şeytan görmüş gibi irkilir. Şeytan doğru olmadı sanırım, öcü diyeyim. Evet evet, öcü daha iyi oldu gibi. Felsefeyi gözlerinde pek büyütür ve felsefeyi kötü bir şeymiş gibi algılar. Onlar için "Dikkat! Ölüm tehlikesi" levhalı bir yer gibidir felsefe. Geçenlerde bir yerde denk
Ovv! Bu nasıl bir kitaptı? Serinin zirvesiydi diyebilirim. Aşırı akıcı bir dili ve fıstık gibi bir karakteri vardı. Scarlet karakterini çok fazla sevememiştim ama Cress bombaydı! Olayların heyecanı beni benden aldı. Karakterlerin evrimi, mekanlar -özellikle Afrika sahneleri- enfesti. Sonlara doğru olan Levana bölümüne de çok fazla bayıldım. Muhteşem bir kötü olmuş resmen. Yazar gerçekten uçmuş, sırada Levana var ve vumarım tempo düşmez.
''Sana ne.''
''Sen hep böyle misin?''
''Sana ne.''
''Kelime darcığın bu mu?''
''Sa-na-ne.''
''Ovv, vurguları da biliyoruz, demek ki ilerleme var sende!''
O eski cesurlardan biridir: Uygarlığa kızar, çünkü onun bütün iyi şeyleri, şerefleri, hazineleri, güzel kadınları... korkaklar için de erişilebilir hale getirmeyi hedeflediğini düşünür.