480 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 68 days
Kitap ilk başlarda bana çok klişe geldi. Sanırım Aliye Sema'nın müzik kariyeri için hayatın başka yönlerini ertelemesini-yok saymasını biraz kendimle özdeşleştirdim ve bu beni rahatsız etti. Kitap uzun süre komidin üzerinde durdu ama okumadım. Kitabı her gördüğümde kendi işkolikliğimi sorgulayıp kendime kişisel alan yaratmaya çalıştım. (Sanırım bu nedenle kitabı komidinin üzerinde bırakacağım..). Kitabın "Arya" kısmından sonrasını ise 2 günde okudum. Daha önce Dersim olayları ile hiç ilgilenmemiştim. Olayların iç yüzü ile ilgili tek bir romana dayanarak yorum yapmam doğru olmaz elbette ancak masum insanlarin katlini yıllar geçmesine rağmen insanların hala ruhunda taşıdığı travmayı yazarın işleyiş şekli beni etkiledi.. orayı gidip görmek istedim. Bu roman sayesinde o bölgeyi ve kültürünü anlatan "tarih kitabı" niteliğinde olan kitapları araştırmaya merak duydum. Romanın içinde çelişkili bulduğum yerler de oldu. Mesela Aliye Sema evlatlıksa onu evlat edinen babası Dersim katliamına karışmışsa bile Arya neden kendini "zalimin" tarafında görüyor? Buna anlam veremedim. Sonuçta dedesi bildiği subay aslında dedesi değil ve gerçek dedesi öldürülmüş. Bu durumda o da en az Cansa kadar mağdur oluyor bana göre. O nedenle oradaki suçluluk duyma üzerine ayrılık hikayesi bence biraz havada kalmış. Genel itibariyle bugüne kadar daha iyi kurgulanmış romanlar da okumuş olsam da bu roman da etkileyici olarak sınıflandırabileceklerim arasında..
O Muhteşem Hayatınız
O Muhteşem HayatınızOya Baydar · Can Yayınları · 2012808 okunma
148 syf.
8/10 puan verdi
Derlemesinin Tanıl Bora ve Levent Cantek'in yaptığı yazarları arasında Hakan Günday, Oya Baydar, Bora Abdo, Mine Söğüt, Yalçın Tosun gibi isimlerin bulunduğu Linç öykülerinin ne denli sarsıcı olduğu önsözünde belli oluyor aslında. Tanıl Bora'nın, öyküleri topladığında fark ettiği ilk kısım öykülerin oldukça kısa olduğu olmuş. Kimse linç öyküsü yazmak istemiyor, ya da yazsa bile kısa kesiyor diyor. Kolektif kitapları okumayı seviyorum, özellikle bir konu üzerinde olup başka yazarlardan çıkan kitaplar bambaşka bakış açıları kazandırıyor. İletişim yayınlarının daha önce çıkan "Güçoburlar" gibi bu kitapta da çok iyi öyküler, idare eder hikayeler vardı, bana göre en iyilere kısa bir bakış atayım. - Hiçbiri (Bora Abdo) : Sürpriz sonlu, linç ve intikam temalı. - Derinin Altı (Behçet Çelik) : Mahalle baskısı ve erkek hegamonyası hakkında güzel bir inceleme. - Kendinin Uzağına (Veysi Erdoğan) : Beklenmedik şekilde ufak bir nefretin lince dönüşme hikayesi. Şuan günümüzde oluşan korku imparatorluğunda pek beklenmedik bir sonuç değil, her an çoğunluk kesimden birinin bir iftirası yüzünden rahatlıkla hayatınız mahvolabiliyor. - Bodur T'nin Bi-Linç Enstitüsü (Mehmet Eroğlu) : Distopik bir dünyada diktatör bir başkanın açtığı sistemsel çukurlar hakkında bir öykü. - Şey (Hakan Günday) : En kısa ve en çarpıcı öykü. Tokat atma deyimi yakışır bu öyküye. - 42. Dakika - Yıldız Ramazanoğlu : En dokunaklı öyküydü, işlediği konu kadar okuması da güçtü (yazım dili değil, hissiyat bakımından).
Vur Ulan Vur
Vur Ulan VurKolektif · İletişim Yayıncılık · 201649 okunma
Reklam
424 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Yazarın Sıcak Külleri Kaldı kitabının devamında geçen bir hikaye. Ilk kitabın ana karakteri Ülkü ve Onun kavuşamadığı, derin devlet tarafından öldürülen Arın Murat'ın kızı Derin'ın etrafında dönen hikayeye Rum asıllı Teo ve devrimci Kerem Ali de katılıyor. Tüm kitap bölümler halinde dördünün ağzından anlatılıyor. Ilk kitapta oldugu gibi içim ezilerek okudum Türkiye'nin degismeyen gerçeklerini, en çok da ölümün çok bedava, çok sıradan olmasını. Oya Baydar'in kendi hayat hikayesi ile parallelik gösterdiğine inandığım Ülkü'nün yillarca bir amac uğruna mücadele verdikten sonraki amaçsız, donuk, ışıksız hayatına bir anne ve bir kadın olarak olarak hüzünlendim. Bununla birlikte ilk kitapta fazlasıyla yaşadığım merak duygusunun bu kitapta olmamasi, karakterlerin ic hesaplaşmaları ve geçmişe dönüşlerinin zaman zaman fazla uzaması sebebiyle biraz daha zor okudum.
Erguvan Kapısı
Erguvan KapısıOya Baydar · Can Yayınları · 2004527 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Oya Baydar en sevdiğim Türk yazar. Bir de İnci Aral var. İkisi de insanı yormadan, küçük güzel ayrıntılarla, geçmiş ve gelecek arasında kurdukları köprülerle, Türk insanını kuşaktan kuşağa o kadar güzel anlatıyorlar ki hayran olmamak elde değil bu roman da da hem geçmişimizi hem de geleceğimizi görüyoruz.
Yolun Sonundaki Ev
Yolun Sonundaki EvOya Baydar · Can Yayınları · 2018266 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
Oya Baydar • Savaş Çağı Umut Çağı
Gençlik yıllarımda okumuş olduğum ve hiç pişman olmadığım bir kitap daha! Savaş Çağı Umut Çağı, yarım yüzyıl öncesinin gençliğini anlatan 47 yıl önce yazılmış bir roman; Oya Baydar’ın genç kaleminden hemen her kesim gençliğinin kendilerinden önceki kuşaklara, verili cinayet rollerine, ülke ve dünya siyasetine dikleniş ve bu diklenişte kendilerini, kimliklerini arayışlarının öyküsünü çizmiştir. Okuyun ve bol şans...
Savaş Çağı Umut Çağı
Savaş Çağı Umut ÇağıOya Baydar · Can Gençlik Yayınları · 201057 okunma
171 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Elveda Alyoşa
Oya Baydar’ın okuduğum ilk kitabı Elvada Alyoşa açıkcası bu kitap Sait Faik ödülünü aldığı için okuma listeme almıştım.Öyküler gayet nitelikliydi ve içersinde çok çok iyi olan bence iki-üç hikaye de vardı.Bunun yanında betimlemeleri, hikayeyi bağlaması çok iyiydi.Fakat bazen kelimelere boğulduğumu da hissetmedim desem yalan olur.
Elveda Alyoşa
Elveda AlyoşaOya Baydar · Can Yayınları · 2013305 okunma
Reklam
383 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.