ANLAŞILMAZ ŞEYLER
Cami avlusunda imam, ölümün bu dünyadaki en anlamlı nasihat olduğunu söylüyor. "Şimdi," diyor, "bu nasihate kulak verin ve bir an için kendinizi ölünün yerine koyun." Şimdi çenem bağlı, tabutun içinde yatıyorum, diye düşünüyorum. Beni hareket ettirecek bir ip, bir el yok. Çenem bağlı, istesem de konuşamam. Şöyle diyemem mesela: Herkesin bildiği ölümü ben mahrem sandım. Hayat tabutun dışında öyle aldırışsız devam ediyor ki, içeride ben utandım! Dilencilerin, dileneceğine çalışsana, diye azarlanmaları gibi, ben de tabutun içinde hareketsiz yatarken, öleceğine yaşasana, diye azarlandım ve kendi ölümümden utandım.
Sayfa 95
Ebru ve Zaman
“Birey bu realiteyi yaşamakla beraber iç dünyasında bazı özel zamanları kendine göre derinlikli ve anlamlı bulur. [...] An öyle bir özel zamandır ki iç dünyamızda, hayatımız boyunca bizi etkileyen, bize renk katan ve asla unutamayacağımız hatıralar bırakır. Biz o anlarla yaşarız.”
Reklam
Hayat öyle bir biçimde olmalıydı ki,her anı anlamlı olsun!
Eleştirel ve Alternatif Eğitim: Sınavlar, Çokkültürlülük ve Diğer Sorunlar
1. Giriş Türkiye’nin eğitim sisteminde, sorunlar açısından yok yok. Böyle olunca, toplumun tepkisizliğine şaşmamak gerekiyor. ‘Okulsuz toplum’ tartışmaları açısından bakarsak (bkz. Baker, 2006; İllich, 2006), kapitalist okullar, toplumsal benzeştirme (asimilasyon) rolünü başarıyla gerçekleştirmektedirler. Okullar, geçmişte, toplumsal mücadelenin
Son zamanlarda, bilmem neden, bütün sevincimi yitirdim, her gün yaptıklarımı yapmaz oldum. Gerçekten öyle karardı ki içim, dünya, bu güzelim yapı, çorak bir kayalığa döndü gözümde. Hava, o canım başörtüsü dünyanın, şu cömert gökkubeye bakın, bu yüce tavan altın parıltılarıyla bir şey değil benim için, pis, hastalıklı kokular birikintisinden başka bir şey değil. İnsan, ne yaman bir yapı insan! Akıl gücüyle ne soylu bir varlık! Düşünme yetenekleri ne sonsuz! Duruşu, kımıldanışı ne anlamlı, ne güzel! Ne melekçe davranışları, ne Tanrıca kavrayışları var! Evrenin gözbebeği insan, canlıların baş tacı! Ama benim için nedir insan, bu özü toz yaratık? İnsanın tadı yok benim için, kadının da yok...
"Yaşlandıkça mendeburlaşan insanlar vardır hani. Mutsuzluklarının altında yatan sebep budur. Bir de bakar ki, yaşamında kendisi yok; içi bunu hisseder. Ona kızar, buna kızar ama aslında neye öfkelendiğini kendisi de bilmez. Avuçlarının arasından yaşanmadan akıp gitmiş, anlamsız, bomboş bir ömür... İşte öfkesinin kaynağı budur. Bazıları da vardır ki yaşlandıkça nur yüzlü olurlar. Öyle keyiflidirler ki... Onların da içi bilir, doya doya yaşanmış, anlamlı bir ömür sürmüşlerdir. Özellikle çocuklara ve gençlere karşı dikkat çekici bir hoşgörü ve sevgi beslerler: "Gençtir canım o, çocuktur o. Bırak çocukluğunu yaşasın, bırak gençliğini yaşasın." Bunları diyen insanlar... Nasıl sevilirler değil mi?"
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.